Yıl 1929...
Genç Cumhuriyet, bütün dünyada yaşanan ekonomik bunalımın etkilerinden uzak kalamadı.
İhracatın düşmesi, Türk lirasının yabancı paralar karşısında değer kaybetmesi ve Osmanlı borçlarına ek olarak devletleştirilen demiryollarının ödemeleri, döviz sıkıntısını da beraberinde getirdi.
Bu durum hükümeti yeni arayışlara itti.
Öncelikle 4 Nisan 1929 tarihinde yabancı mallar yerine Türk mallarının kullanılmasını teşvik etmek için "Yerli Mallar Haftası" ilan edildi. Bu bağlamda örneğin İstanbul'da üniversiteli öğrenciler "Yerli Malı Kullanma ve Koruma" mitingi düzenledi.
11 Ağustos 1929 tarihinde İstanbul Milli Sanayi Birliği'nin düzenlediği "Türk Yerli Malları Sergisi" Galatasaray Lisesi'nde açıldı.
1 Ekim 1929'da hükümet, ithalatı azaltmak üzere lüks tüketim maddelerinin gümrük tarifelerini yükseltti.

* * *

24 Ekim 1929'da dünya ekonomisinde yaşanan durgunluk, New York borsasında hisse senetlerinin hızla düşmesine yol açmış, panik havası diğer ülkelere de sıçramıştı.
24 Kasım 1929'da 1 sterlin 1046 kuruşa yükselmişti.
Bu gelişmeler üzerine 4 Aralık 1929 günü Bakanlar Kurulu, Türk parasının değerini yükseltmek ve yerli mallarının kullanılmasını teşvik etmek için alınacak önlemlere ilişkin bir kararname yayımladı.
17 Aralık 1929 günü Bakanlar Kurulu, İş Bankası'nın kuruluş günü olan 25 Aralık tarihini "Tasarruf Günü" ilan etti.
18 Aralık 1929 tarihinde Mustafa Kemal Paşa'nın girişimleriyle "Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti" kuruldu. Gazeteler toplumu tutumlu olmaya ve yerli malı kullanmaya teşvik eden kampanyalar başlattı.

* * *

"Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti'nin" amaçları, Hakimiyet-i Milliye'de şu şekilde yayınlanmıştır:
a- Halkı israfla mücadeleye, hesaplı, tutumlu yapmaya ve tasarrufa alıştırmak,
b- Yerli mallarımızı tanıtmak, sevdirmek, kullandırmak,
c- Yerli mallarımızın miktarını yükseltmeye, metanet (dayanıklılık) ve zerafet itibariyle hariçteki mümasil (benzeri) mallar derecesine getirmeye ve fiyatlarını ucuzlatmaya çalışmak,
d- Yerli malların sürümünü artırmak.
Cemiyet, bu amaçlara ulaşabilmek için üyeler bulacak, konferanslar verecek, yerli malların üretim ve tüketimini teşvik edecek, sergiler ve büyük satış mağazalarının açılması için talep yaratacaktır.
Milli İktisat Cemiyeti'nin tasarruf anonsu da şu şekilde belirlendi:
"Vatandaş! Bugünü değil yarını düşün. Onun için ayağını yorganına göre uzat! Hesaplı yaşa! Az da olsa para biriktir!"
Bu bildiri o dönemde, caddelerde ve kalabalık yerlerde afiş olarak da sergilenmiştir.

* * *

Ve yıl 2014...
Bugün yurdumda satılan tüm malların içinde yerli malını bulmak, mercekle aramayı gerektiren aşamaya gelmişse...

Ve her geçen gün üretim gücümüzün her alanda azaldığı, iş yerlerinin birer birer kapandığı, işsizler ordusunun ve yoksulların çığ gibi büyüdüğü ve cumhuriyetin tüm kazanımlarının ortadan kaldırıldığı net bir biçimde görülüyorsa...
Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Bakanlar, milletvekilleri, üniversiteler, medya, demokratik kitle örgütleri...
Gerçekten görevlerini yapıyor, yerli malına önem veriyor diyebilir miyiz?

* * *

İşte 1929 yılında görülen cumhuriyet bilincinin sonuçları...
İşte 2014 yılında yitirilen cumhuriyet bilincinin sonuçları....
Bugün daha bilinçli olmamız gerekirken 85 yıl öncesinin bakış açısını ve bilinç düzeyini bile yakalayamıyoruz!..
Sahi biz nereye gidiyoruz?...

* * *

"...Bundan sonra önder olarak benim de yerli malı kullanmam gerek. Gardroptaki elbiselerimi getirin. Köşkün önünde yakın..."
" Türkler Türk malı alınız. Türk malı kullanınız. Türk parası Türk toprağında kalsın"
Mustafa Kemal Atatürk