Bu grubun kralıydı Afyon Afjetspor. Lige beraberlikle başladı. 2. haftadaki galibiyeti mağlubiyet izledi. Ve 2 beraberlikten sonra 8 maçlık galibiyet serisi gelecekti. Bu seri 10. haftada liderliği getirdi. Liderlik bir geldi, pir geldi. Artık hiç bir şekilde bırakmayacaktı koltuğunu lig bitene kadar. Bu arada da 8. haftada Cüneyt Tiryaki ile yollar ayrıldı. 2 haftalık bir boşluktan sonra 11. haftada Hasan Erkin Şimşir göreve getirildi.
2. sıradaki takım ile puan farkını biraz açtı ve hep belirli bir seviyede tuttu, yanına yaklaşmasına izin vermedi. Ama çok da fark yaratıp, erkenden koparamadı. Bunda en büyük sebep, rakiplerinin de güçlü takımlar olmasıydı; örneğin büyük camiası olan Sakaryaspor gibi.
15. haftada Adliyespor'dan alınan 3-0'lık mağlubiyetten sonra tam tamına 17 hafta boyunca yenilmedi, mükemmel bir seri yakaladı. Son 2 haftada yenilse de, zaten 32. haftada şampiyonluğu garantilemişti ve hiç bir anlamı yoktu. Lig sona erdiğinde 22 galibiyet, 8 beraberlik ve 4 mağlubiyetle 74 puan toplamış, en yakın rakibine 6 puan fark atmıştı. 62 gole karşılık 25 gol yemişti.
Enlere baktığımızda grubunda en fazla galibiyet alan (22) ve en az gol yiyen (25) takım olmuştu. Türkiye Kupası'nda Birinci Tur'da Yozgatspor 1959'u, İkinci Tur'da Karşıyaka'yı eledikten sonra, Üçüncü Tur'da Ümraniyespor'a penaltılarda yenilerek elendi.

Lig istatistiği

En farklı galibiyet: Orduspor (4-0)
En farklı mağlubiyet: Payasspor (1-4) - Adliyespor (0-3)
En çok kadroda yer alan oyuncu: Feyzi Yıldırım - Ömer Yanık (34)
En çok sahada görev yapan oyuncu: Samet Cantürk (33)
Dakika olarak en çok formasını terleten oyuncu: İsmet Benli (2839 dk.)
En çok gol atan oyuncu: Fatih Şeritoğlu (17)
En çok sarı kart gören oyuncu: Ömer Çelik (9)
En çok çift sarı kart gören oyuncu: Uğur Durmuş - İbrahim Sürgülü (1)
En çok doğrudan kırmızı kart gören oyuncu: Murathan Buruş - İbrahim Sürgülü (1)

Muğlaspor

2016/17, Muğlaspor için hiçbir heyecanı olmayan bir sezondu. Ne küme düşme korkusu yaşadı ne de 2. Lig'e çıkma umudu. Lige galibiyetle 4. sırada başlasa da sonrasında orta sıralara geriledi ve lig sonuna kadar buralarda gezinip durdu.
Lige Hüseyin Yenikan ile başladı. 9 ve 10. haftalarda alınan mağlubiyetlerle koltuğunu kaybetti. Yerine İsmail Cem Cambaz getirildi. Onun da takımı üst sıralara çıkarmaya gücü yetmedi. 22 ve 27. haftalar arasında, 6 hafta maç kaybetmedi. Bu haftalar en başarılı olduğu zamanlardı. 34 maç sonunda 11 galibiyet, 9 beraberlik ve 14 mağlubiyet aldı, 42 puan topladı. 41 gol atıp, 54 gol yedi. En çok dikkat çeken etken, sabit 11'in bulunamaması oldu. Kadrodaki oyuncular sürekli değişim gösterdi, sürekli farklı taktikler denendi ama hiç biri fayda etmedi, başarıyı getirmedi. Türkiye Kupası Birinci Tur'da ilçesinin takımı Bodrumspor'a penaltılarla kaybederek, elendi.

Lig istatistiği

En farklı galibiyet: Diyerbekirspor - Adliyespor (3-1)
En farklı mağlubiyet: Darıca GB (2-6) - Adliyespor (0-4)
En çok kadroda yer alan oyuncu: Hasan Kaya (33)
En çok sahada görev yapan oyuncu: Ender Acar (29)
Dakika olarak en çok formasını terleten oyuncu: Ender Acar (2239 dk.)
En çok gol atan oyuncu: Ender Acar (8)
En çok sarı kart gören oyuncu: Osman Bodur (8)
En çok çift sarı kart gören oyuncu: Ender Acar - Yasin Tosun (1)
En çok doğrudan kırmızı kart gören oyuncu: Ender Acar - Uğur Durmuş - Emre Ertaş (1)

Bergama Belediyespor

Küme düşme korkusuyla geçen bir sezon yaşadı. Murat Gürkan Zora önderliğinde lige 1 puanla başladı. Bu ilk haftayı 8. sırada kapattı ki bu göreceği en üst noktaydı. Mağlubiyetin ardından ilk galibiyet 3. haftada geldi. Sonrasında küme düşme hattına girildi. Arka arkaya alınan mağlubiyetlerle 6. haftada hoca ile yollar ayrıldı. Teknik direktörsüz de bu değişmedi. Toplamda 6 hafta sahadan mağlubiyetle ayrılındı. Bu seri, beraberlikle sona erdi. 4 haftalık hocasızlıktan sonra, Durmuş Ali Çolak'a teslim edildi takım. 1 beraberlik ve 2 galibiyet alınsa da, bir çıkış yakalanamadı, kırmızı bölge içinde ve hemen üzerinde haftalar geçti, gitti. 2 kere 4 maçlık yenilmezlik serisi yakalandı. İlkinde pek bir şey değişmedi ancak ikincisinde yani ligin son 5 haftasındaki seri ile 10 puan toplandı. 33. haftada alt tarafla farkı iyice açtı ve bitime 1 hafta kala ligde kalmayı garantiledi. Türkiye Kupası Birinci Tur'da Manisa BB'ye uzatmalarda 3-2 yenilerek elendi.
 
Lig istatistiği

En farklı galibiyet: Muğlaspor (4-1)
En farklı mağlubiyet: Orhangazispor (0-3) - Diyarbekirspor (1-4)
En çok kadroda yer alan oyuncu: Süleyman Genal (34)
En çok sahada görev yapan oyuncu: Emre İşçiler (33)
Dakika olarak en çok formasını terleten oyuncu: Emre İşçiler (2730 dk.)
En çok gol atan oyuncu: Emre İşçiler (8)
En çok sarı kart gören oyuncu: Ramazan Altıntepe (9)
En çok çift sarı kart gören oyuncu: İlyas Ekiz - Onurcan Küçük (1)
En çok doğrudan kırmızı kart gören oyuncu: Serdar Sudun (1)

Denizli BŞB. Spor

Eski adıyla Denizli Büyükşehir Belediye Spor, yeni adıyla Denizli Futbol A Spor. Sezon çok kötü başladı ve çok kötü bitti. Denizli 2 takımı kaldıramadı, 1 fire verdi, küme düşüldü. Lige mağlubiyetle başlandı. İlk puan beraberlikle geldi hemen ardından. Bu beraberlikle 2. hafta 9. sırada geçildi. Bu aynı zamanda ligdeki en yüksek seviyesi olacaktı. 3. haftadan sonra teknik direktör Bülent Demirkanlı ile yollar ayrıldı. İlk galibiyet ise 4. haftada geldi. Beykan Çalışkan ilk maçında kazanmasını bilmişti. Ancak 3 maçlık mağlubiyet serisi, onun sonu oldu. Takım 2 hafta teknik direktörsüz maça çıktı. Sonrasında koltuğa Ali Beykoz oturdu. 1 mağlubiyet ve 2 galibiyet, ardından da mağlubiyetler ve beraberlikler... 16. haftada küme düşme hattına girildi, bir daha çıkmamak üzere... 17. haftaya kadar dayanabildi Ali Beykoz.
18. haftada yerine gelen isim İsmail Kamak'tı. O da 1 beraberlik ve 3 mağlubiyet alarak devre dışı kaldı. Sıradaki isim Yaşar Güvenli oldu. Şansını deneme sırası ona gelmişti. Acaba şapkadan kuş çıkartabilecek miydi? Lig sonuna kadar görevinde kaldı ve sadece 1 galibiyet alabildi. Denizli BŞB. 34 maç sonunda 17. sırada yer aldı. Sadece 4 galibiyet alabildi. 10 beraberlik ve 20 mağlubiyetle de 22 puan topladı. 26 gol atıp, 54 gol yedi. Ve de 5 farklı teknik direktörle çalıştı. Türkiye Kupası Birinci Turu'nda Kütahyaspor ile karşılaştı ve 1-0 yenilerek elendi.

Lig istatistiği

En farklı galibiyet: Bergama Bld. (3-1)
En farklı mağlubiyet: Tarsus İY. (0-4)
En çok kadroda yer alan oyuncu: Hüseyin Altıntaş (29)
En çok sahada görev yapan oyuncu: Burak Yılmaz (19)
Dakika olarak en çok formasını terleten oyuncu: Yavuz Özkan (1530 dk.)
En çok gol atan oyuncu: Serkan Şirin (6)
En çok sarı kart gören oyuncu: Göktuğ Uzunoğlu - Şahin Şafakoğlu - Emre Sağlık - Mustafa Murat Uslu - İsmail Dinçer (6)
En çok çift sarı kart gören oyuncu: Hüseyin Civelek (1)
En çok doğrudan kırmızı kart gören oyuncu: Mazlum Güneş - Murat Kan (1)

Transfer köşesi

Göztepe: Brezilya Serie A ekibi Ponte Preta'dan 31 yaşındaki stoper Ricardo Martins Kadu'yla anlaşma sağladı.  Brezilya'da Guarani, Corintihas, Bragantino, Figueirense, Vitoria, Atletico Paranaense ve Gremio formalarını giydi. 2013-14'te Braga'ya transfer oldu ama tutunamayıp, ülkesine geri döndü. Son 1,5 sezondur kadroya girmekte zorlanıyor. Başarılı olması zor gibi...

Akhisar Belediyespor: Birleşik Arap Emirlikleri ekibi Al-Wasl'dan 31 yaşındaki Brezilyalı ön libero Serginho'yu renklerine kattı. Sağ bek ve orta sahanın ortasında da oynayabiliyor. Ülkesinin takımlarından Atletico Miniero, Clube de Regatas, Criciuma EC, Vasco da Gama ve Sport Recife formalarını giydi. Son takımına sezon ortasında gitti, 13 maçın 12'sinde oynadı. Takıma katkısı olabilir.

Manisaspor: Adana Demirspor'dan 30 yaşındaki kaleci Emrullah Salk ile anlaşıldı. Bir dönem Balıkesirspor'da da forma giydi. Süper Lig tecrübesi de var ancak şimdiye kadar oynadığı maç sayısı sadece 98. Geçen sezon 3 haftalık bir sakatlık yaşadı ve sonrasında 6 maç kadroya giremedi. Pek güven vermiyor.
Menemen Belediyespor: BB Erzurumspor'dan 27 yaşındaki orta saha orta Serdar Deniz'i renklerine bağladı. Sol ve sağ kanatta da oynayabiliyor. Bir dönem Aydınspor 1923 ve Göztepe formalarını da giydi. 1. Lig tecrübesi var. Oynadığı kulüplerde az tercih edilen bir oyuncuydu. Geçen sezon da 11 maçta 254 dakika görev aldı. Hedef şampiyonluksa, yanlış seçim...

Bandırmaspor: Elazığspor'dan 29 yaşındaki Mesut Saray ile sözleşme imzalandı. Orta sahanın solu ana mevkisi olsa da sol bek ve orta sahanın ortasında da oynayabiliyor. 1. Lig patentli bir oyuncu. Kariyeri boyunca 212 maça çıktı ve 17 gol attı. Geçen sezon 25 lig, 7 kupa maçı oynadı, 1 gol atıp 2 asist yaptı. Şimdi bir alt ligde ve başarılı olacağını düşünüyorum.

Nazilli Belediyespor: 3. Lig ekibi Kırıkhanspor'dan 24 yaşındaki sağ kanat İlker Sayan'ı transfer etti. Orta sahanın ortası ve santraforda da oynayabiliyor. İzmirli. Futbola Göztepe'nin genç takımında başlasa da Dardanelspor altyapısında yetişti. Milli formayı da genç takımlarda 6 kez terletti, 1 kez de gol attı. 2. Lig tecrübesi var. Geçen sezonun yarısı boştaydı. 14 maç oynadı. Eksiği olabilir ve kapatması gerekir.

Fethiyespor: Aydınspor 1923'ten 25 yaşındaki Ömer Karancı ile anlaşıldı. Orta sahanın ortasında oynasa da, sağ bek ve 10 numara pozisyonunda da görev alabiliyor. Futbola Beşiktaş alt yapısında başladı. 2 sezon önce Menemen Belediye'de forma giydi. 1. Lig tecrübesi de var. Kariyerinde toplam 110 maça çıktı. Geçen sezon ligde sadece 23 maç oynadı, kadroya girmekte zorlandı. Takıma katkısı az olabilir.

Araplara rakip olduk

Bu yıl yaşlı oyuncular modası başladı. Aslında bu moda geçmişte de vardı ama maddi açıdan zararlı olduğundan genç yıldız adaylarına dönülmüştü. Antalyaspor 2 sene önce 34 yaşındaki Samuel Eto'o'yu transfer etti, bonservis ücreti ödemeden. 'Bu yaştaki bir oyuncudan ne beklenir' dendi ama sezon sonunda altına hücum gibi birçok takım transfer etmek için uğraştı. Yaş 36 oldu ve hala oynuyor ve hala büyük kulüplerimiz transfer için uğraşıyor.
Eto'o örneği yeni bir çığır açtı ülkemizde. Yaşın önemi kalmadı, o sezon takıma katacakları ön plana çıktı. Şimdi yapılan transferler, 30 yaş civarı. Alan kulüp son kullanıcısı olduğu ve bir daha satıp, para kazanamayacağı için ucuza kapatıyor ve taraftarını da heyecanlandırabiliyor. Yavaş yavaş Arap takımlarına rakip olmaya başladık.

Selçuk İnan'a haksızlık ediliyor

Selçuk İnan Galatasaraylı taraftarlarca çok eleştiriliyor, devamlı yanlara ve geriye doğru oynadığı söyleniyor. Oysa Trabzonspor'da yıldızı parladığı ve Galatasaray'a transfer olduğunda el üzerine tutuluyordu.
İlk yılları oldukça başarılı geçti. Ancak zamanla futbolunda gerileme oldu. Gözden kaçan bir nokta vardı, o da gerileme döneminin, Sneijder'in geldiği döneme rastlıyor olmasıydı. Orta sahadan ileriye rahat rahat çıkabilirken, Sneijder'in varlığı ile daha geride kalmak zorunda kaldı. Yani daha defansif oynatılmaya başlandı.
Selçuk, defans oynayabilecek bir özelliğe sahip değil. Defansif oynamak çok büyük bir güç gerektiriyor ki o da Selçuk'ta yok. Olmayınca da tüm gücünü defans yapmakla tüketiyor, ileriye çıkmakta zorlanıyor.
Sadece bu kadar değil. Galatasaray'a transfer edilenler, sabit oyunculardı. Top almaya gitmeyen ve ayağına bekleyen. Dolayısıyla rakip tarafından da kolaylıkla markaja alınıyordu. Bir tek defans arkasına sık sık koşular yapan Burak vardı ama sonradan o da gitti. Selçuk için topu atacak boşta kimse bulamadı, mecburen sağa, sola ve geriye oynamak zorunda kaldı.
Başakşehir, Club Brugge ile Şampiyonlar Ligi ön eleme maçlarında karşılaştı. 33 yaşındaki santrafor Emmanuel Adebayor bile orta sahaya kadar gelip, arkadaşlarından pas aldı, koştu, savaştı. Galatasaray'da ise en az 3 kişinin defansa hiçbir katkısı olmuyordu.
Birlikte oynadığı oyuncuların kurbanı olduğundan Selçuk yuhalanmayı kesinlikle hak etmiyor. Şimdi yaşı oldu 32. Igor Tudor, koşan ve savaşan bir takım istiyor. Bunca önemli oyuncu arasından sıyrılması zor olsa da, çok çalışırsa görev verildiğinde layıkıyla yerine getireceğinden eminim.

Süper Kupa'dan bir ders

Beşiktaş - Konyaspor maçının 42. dakikası. Babel sol kanatta topu aldı ve kenardan ceza alanına doğru ilerlemeye başladı. Skubic ve Ömer karşılamaya gittiler. Kademeli durmaları gerekirken, bunu yapmaya vakitleri olmadı. Aynı hizadalardı ve araları boştu. Babel o aradan geçebilecek yeteneğe sahip bir oyuncu.
Ali Çamdalı'da ceza alanına doğru koşuyordu ve o noktaya yakındı. Tehlikeyi hemen fark etmeli ve hızla o iki arkadaşının kademesine girmeliydi. Buna sezgi derler. Bu özellik yoksa sıradan bir oyuncu olursunuz sadece. Ali sezemedi ve Babel de önündeki iki oyuncuyu rahatça geçip, rahat bir şut çekti. Kaleci parmaklarının ucuyla, golü zorlukla önledi.
Maçta yaşanan olaylara bir cümleyle değineyim. Bunun altında, gelecekte ülkemize çok çok büyük tehdit oluşturacak farklı bir etken var.