Acilen yeniden yapılanması lazım. Gençleri ve çekirdek kadrodaki muhafazakarları, kendi burjuvazisini ve entellijansiyasını  kaybetmek üzere.
Erdoğanizm diye bir kavram üzerine ilerleyemeyeceğini  görüyor. Çünkü hiçbir entellektüel altyapısı olmayan, stratejik yerine taktik, vizyoner yerine pragmatik bir lider, gelecek için artık umut vermiyor. Son referandum kampanyası da gösterdi, artık yeni sözler, argümanlar, ve en önemlisi, yeni düşmanlar da kalmadı.
Kaybettiği eski oylara yeniden erişmesi zor. Avrupa başta,  batıyla yaşanan ve yaşanacak gerilimlerle, eski seçmenleriyle incelen ipleri koparabilir. Devletin ihtiyaçlarıyla, seçmen beklentileri arasında kalacağı kavşaklar,  en önemli paradokslardan biri.

Bu yüzden, acilen yeniden yapılanması, sonra oy kaybı yaşanan yerlerde yeni aktör ve roller yaratması lazım. Sonra bu kadrolarla yeni bir icraat dönemi, yeni yerel ittifaklardan, yeni oy devşirmeler filan.

Anladık ki erken seçim yok. Mayıs ayında bir kongre kesin, Cumhurbaşkanı partiyi, artık resmi olarak da yönetecek. Başbakan görevde kalacak mı? Büyük olasılıkla kalmayacak, çünkü 2019'a yeni enerji lazım. İcraatçı, AKP'nin övündüğü bütün altyapı projelerini yürütmüş, medya havuzunu bile inşa etmiş bir asker, artık emekli olabilir. Yerine ithal ve nedim içişleri bakanının ya da damat enerji bakanının isimleri geçiyor.

Yine de yetmez. İkisi de hem tecrübesiz, hem sert söylemli, hem de karizmaları da yok. Diğer taraftan sadece bu nedenlerle  tercih edilebileceklerini de not etmek lazım. Ali Babacan'ın da adı geçiyor, ama daha çok yeni lideri yasallaştırmak, ekonomi ve batıya güven vermek, ve başarısızlığı maskelemek için, ve kesinlikle küçük ihtimal.
Batıdaki büyük krizi yönetmek çok zor artık. Ve delege edilmiş bir başbakanla olmaz. Zarraf ve Flynn davaları ABD'yle, AGİT ve Venedik Komisyonu kararları AB'yle büyük sorunlar yaratacak.  Bunları yönetmek için AKP güçlü bir diplomasiye ihtiyaç duyacak, ve elindeki tek koz Abdullah Gül. O da gelmeyeceğine göre, imaj sorunumuz uzun bir süre devam edecek demektir.

Kongre oldu, Cumhurbaşkanı parti başkanı da oldu, kabine de yeniden dizayn edildi filan. AKP'de yine de motivasyon sağlamak çok zor. Reisçilik, Erdoğanizm, hükümette değerli. Ama parti örgütünde motivasyon yaratmıyor.  İnternette ve çok takipçili olsalar da, tabanda karşılığı olmayan isimlere odaklanmayın.  AKP içinde ilk kez, herkesin kafası bu kadar karışık.

Çünkü endişe ve korku bulaşıcıdır. Yönetimdeki özgüven eksikliği, tabana da yansıdı. İlk kez taban da korktu, hem de şişirilmiş 15 Temmuz  propagandasından sonra, güvenlerini sarsan bir şekilde. Bu yüzden içeride büyük bir çıkar kavgası var, eski tabirle ikbal, istikbal endişeleri had safhada.
Bütün bu faktörler nedeniyle, AKP zorda. İstanbul ve Ankara belediye başkanları, bazı bakanlar ve  il başkanları, bazı milletvekilleri filan kurban edilse de, taban mutlu olmayacak. Tabanı motive etmek artık çok zor. Bütün potansiyel düşmanlar tüketildi. Reis de artık eskisi kadar cesur değil, tepesinde bir sürü Demokles kılıcı sallanıp duruyorlar.

Değilim, ama ben AKP'li olsam ve bana danışsalar, eski kadroların geri gelmesi senaryosunun imkansızlığın bilerek, eski perspektiflere geri dönülmesini öneririm.  Hem parti, hem ülke için gereken bu. Ama bu liderlikle imkansız.

AKP kendi önüne muz kabukları dizdi, şimdi üzerlerinden atlayarak seksek oynamaya çalışıyor. Saklambaç ve yakar top da yakında muhtemel oyunlar. Tek umudum, kendilerini bu duruma düşürmenin sorumluluğunu alıp,  geçmişteki ortak akıllarını hatırlamaları.
Umudum az, ama AKP'nin umudu da azalıyor. Piyango bileti bile alıyorsak, akıl ve kamuoyu partisi olmalarını da dilemek lazım.