Aslında yazılacak çok konu var. Hıdrellez var, dış politikadaki dönüşüm çabaları var, HSK ve yargıya AKP tarafından el konması var, CHP içindeki sıkıntılar ve Cumhurbaşkanının çok ama çok kritik ABD ziyareti var. Ama 2019'da -eğer bir erken seçim olmazsa, ya da olursa da- muhalefetin cumhurbaşkanı adayının nasıl biri olması gerektiği konusu bana daha cazip geldi.

Şimdiki Cumhurbaşkanını tanıyoruz. Büyükşehrin  mütevazi semtlerinden birinde, ekonomik sıkıntıları olan bir ailede doğmuş. Çok otoriter bir baba figürü yüzünden ailesinden çok sevgi alamamış. Bitirmediğine dair iddialar da var, akademik olarak son derece geride olan bir üniversitede, biraz da zor okumuş. Sonra zaten kendi söylediği gibi, pek kitap okumamış.  Erken yaşta girdiği siyasette, adım adım, bazen haksızlıklara uğrayarak, İstanbul İl Başkanlığına yükselmiş. Buradan sonra büyük bir başarı hikayesi var.

Belediyeciliği de, örgütçülüğü de çok iyi. Siyasetin finansmanı tecrübesi de öyle. Ancak ne yazık ki fazlası yok. Cezaevi tecrübesinden sonra, o örgütçülük ve finansman tecrübesiyle AKP'yi kurup, başına geçtikten sonra da, hep aynı vizyonu devam ettirdi. Siyaseti hep hizmet olarak gördü, hep bunu söyledi. Ama hizmetin belediyecilik ve imar dışındaki bölümlerinde hep eksikler kaldı.
Belediyecilik ve imar açılarından AKP iktidarları başarılıdır. Yollar yapmak, havaalanları yapmak, ulaşım altyapısını geliştirmek, bugünkü Başbakanın bakanlığı sırasındaki büyük başarılarıdır. İktidarın belediyeci yönünün diğer tarafında, ihtiyaç duyan dar gelirlilere sosyal yardımlar yapmak, sağlık sistemi düzenlemeleri gibi, yine başarılı politikalar da vardır.

Ama devlet belediye gibi yönetilmez. Devletin ekonomisi müteahhitlere iş yaratmak ve beton odaklı olamaz, devlet verimli, kalıcı ve istihdam yaratacak, kendi kendini geri ödeyecek yatırımlara öncelik verir. Belediye mikroekonomi sınırındadır, ama devlet makroekonomiyle yönetilir. Evet ulaşım da, sağlık da önemlidir, ama dış politikada vizyon ve tecrübe de önemlidir.

Devlet, günlük duygu durumlarıyla değil, eğer yüz değilse, en az on yıllık planlarla, taktiklerle değil,  stratejilerle yönetilir. Ve en ama en önemlisi, devlet, bütün bunların yanında, başta bilim ve eleştirel akıl odaklı bir eğitim sistemi kurarak, vatandaşlarının özgürlüğünü, huzurunu, mutluluğunu ve hukukunu korumak ve arttırmak zorundadır.
Cumhurbaşkanının avantajlı olduğu noktalar aslında dezavantajlarının da kaynağı. Siyasetin finansmanı konusunda şüpheler var, belediyecilik vizyonundaki başarı, diğer bir çok konudaki başarısızlıkları örtemiyor, ve en ilginci, şimdi partili olsa da, karizması tabanda, eğitimlilerde, kadınlarda ve gençlerde gittikçe etkisini kaybediyor.
Eğer birileri 2019'da, ya da erken bir seçimde bir başkasının cumhurbaşkanı seçilmesini istiyorlarsa, bu adayın hem CHP, MHP, HDP ve diğer hayırcıların oylarını konsolide edebilecek, hem önümüzdeki 2 yılda gelecek 2.000.000 yeni oyu alabilecek, hem de AKP tabanından olası küskünleri de cezbedebilecek birisi olması lazım. Ve aslında o aday, hem mevcut Cumhurbaşkanıyla avantajlı olduğu konularda rekabet edebilip, hem de onun antitezi olmalı.

Eski cumhurbaşkanlarına baktığımızda, Korutürk ya da Necdet Sezer tipi birisi isteniyorsa, İlker Başbuğ'dan başka bir aday yok. Hem Ergenekon mağduru, hem halk tarafından da seviliyor. İyi eğitimli, devlet tecrübesi var. Ama bir kaç noktada eksiği var. Birincisi siyaset tecrübesi yok. Artık %51 oy lazım, ve şimdiki Cumhurbaşkanı siyaset konusunda çok daha deneyimli. İkincisi, imaj olarak çok sempatik değil, Yozgat'ta bir kahvede halkın seviyesinde konuşabilme ihtimali çok az. Üçüncüsü, evet, çok güvenilir birisi, fakat sadece, eski statükoyu geri getirmek konusunda güvenilir. Yeni bir dönemde, ekonomide umut verecek bir vizyon sunması zor.
Eski cumhurbaşkanlarından Özal ya da Demirel gibi bir örnekten yola çıkılacaksa, benim adayım İlhan Kesici. Sivas'tan gelip, Odtü'yü bitirmiş ve o zamanlar ülkücü bir mühendis, yurtdışı eğitimli. DPT gibi o zamanlarda devletin ekonomik beyni olan bir kurumun müsteşarı. Siyaset öncesine bakınca, şimdiki Cumhurbaşkanının neredeyse antitezi. Siyaset sonrasında da biraz öyle, Erdoğan nasıl sürekli kazandıysa, Kesici, pek kazanamamış. ANAP, DYP, küskünlük, ve CHP. Ama bir milletvekili olarak, dış politikada ve ekonomide iyi şeyler yapmış.

Kesinlikle, çok okumuş ve okuyan birisi olarak da tam bir antitez. Entellektüel birikim ya da ekonomik vizyon olarak aynı terazide bile tartılmazlar. Demirel ailesinin damadı olarak, maddi bir sıkıntısı olmadığı gibi, büyük sermayeyle ilişkileri de çok eski. Bazen hızlı konuşsa da, iyi ve daha önemlisi ikna eden bir hatip, Anadolu'yu ve AKP çekirdek seçmenini iyi tanıyor. Ama bence en önemli avantajı, ülkeye hem ekonomide, hem adalet ve hukukta, hem muhafazakarların hassasiyetlerine saygılı bir laiklikte, hem de Batı'dan kopmayan saygın bir dış politikada, bir sentez ve bir vizyon sunabilecek olması.

Dezavantajları, CHP'deki herkesin cumhurbaşkanı olmak istemesi, kadro sorunları, daha önceki siyasi kariyeri. Avantajları, hem devleti, hem siyaseti iyi bilmesi, ekonomide ve dış politikada saha tecrübesi olması, kendisini hep güncellemesi ve çok geniş bir tabana hitap edebilecek çeşitlilikte bir birikimi olması.
Son olarak, son günlerde haksız hukuksuz bir şekilde, siyaseten engellenmesi için hakkında soruşturmalar açılacağı söylenen Meral Akşener de var. Halk nezdinde kesinlikle bir karşılığı var. Siyaset tecrübesi olan, çok sağlam siyasi bir kadrosu var. Diğer iki isme göre, meydanlarda halkın kalbine hitap etmeyi de iyi biliyor. Kadınları, gençleri, endişeli muhafazakarları da etkileyebilir. Ama siyasi bagajı nedeniyle, cumhurbaşkanlığı seçiminde çekirdek CHP ve HDP seçmeninden oy alması zor. Soruşturmalar olmaz, ya da olur ama zarar vermezse, kuracağı bir merkez sağ parti de ülkemiz için bir umut olur.

Adı geçen diğerlerinin bence hiç şansı yok, ama eğer arada yeni ve daha cazip adaylar çıkmazsa, erken seçimde ya da 2019'da, şimdiki Cumhurbaşkanından başka birisinin seçilmesini isteseydim, ilk turda hem İlhan Kesici, hem Meral Akşener aday olsun, ikinci tura çıkamayan, diğerini ikinci turda desteklesin, hatta bu önceden deklare de edilsin derdim.

Tabii, bu aralar herkes gibi ben de, 100.000 kişi beni de aday göstersin, en azından fikirlerimi anlatırım diyorum, kısmet bu, belli olmaz. Belki Hıdrellez'de dilerim...