Neredeyse 4 yıl oluyor. Arkadaşlarımla bir kahve molası vermiş oturuyoruz yoğun bir günün koşuşturması ardından. Omzuma bir şaplak indi. Alsancak'ı Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Dilek Olcay. Dedi ki; seçimler geliyor muhtarımız ayrılıyormuş. Kalk ta bir muhtar bul. Bir kalktık pir kalktık. Sorumluluk büyük yaşadığımız belde Alsancak'ın Kültür Mahallesi, yaklaşık 8.500 kişinin yaşadığı. Biz kadınlar organize olduk. Hizmet kadını sevgili Işılay Saygın'ı da aramıza katarak. Bu projede adaylar arasında ipi göğüsleyen şimdiki muhtarımız Atatürkçü Cumhuriyet kadını Nilgün Güney oldu. Yeni emekli olmuş, tatil, gezi planları kurarken, doğru yoğun bir çalışmaya. Tanıtımımızı hazırladık ,"Adı gibi bir mahalle için" vizyonumuz dedik. Türkiye'nin simgesi İzmir, İzmir'in vitrini Alsancak, Alsancak'ın kalbi Kültür Mahallesi'dir.

***
Mahallemiz çağdaşlık, gelişmişlik çok seslilik, entelektüel düzey ve sosyal canlılık açısından kentimizin temel göstergesi ve çekim merkezidir. Muhtarlık kurumunun yasalarla belirlenmiş görev, yetki ve işlev alanları doğrultusunda mahallemizin bu kimliğine denk düşecek, onu geleceğe yakışır bir biçimde onurlu, adına yakışır biçimde çalışmak gerekmektedir.
Bu çalışma mahalle sakinlerimizi ortak akılda buluşturup, paydaşlığını ve işbirliğini değerli görmek ve sağlamakla mümkündür. Misyonumuz dedik; mahalle sakinlerimizin ihtiyaçlarıyla, mahallemizin gündelik ve konumu gereği doğal yaşam yorgunluğunun ortaya çıkardığı sorunları çağdaş kent ve kentlilik bilinciyle çözmek. Yerel ve merkezi yönetimlerle mahallemizin daha yaşanır olması ve sakinlerinin mutluluğu adına iletişim ve işbirliği olanakları yaratmak. Mahalle sakinlerimiz başta olmak üzere hemşerilerimizde ve yurt içi ya da yurt dışından gelecek konuklarımızda Kültür Mahallesi sınırları içindeki sosyal ve kültürel değerlere dair bilme, koruma, geliştirme algısı yaratmak... Birlikte yönetmek, birlikte yaşamak, "Kültür Mahallesi sakiniyim, mahallemizin sahibiyim" demenin keyfini yaşatmak.
***
O kadar hevesli idik ki ülkemizin şartlarının ne kadar farklılaşacağını, teorisiyle pratik farklılıklarını yaşayarak öğrendik. Sokak toplantıları yapamadık, Kültür Mahallesi Danışma Meclisi kuramadık, Kültür Mahallesi Çocuk Meclisi, Kültür Mahallesi Gençlik Meclisi kuramadık. Türkiye'nin rüzgarlı siyaset ikliminde ancak bazen önünüze konanlar başka hiçbir şeye izin vermiyor. Yine de sevgili muhtarımız Nilgün Güney ve ihtiyar heyeti "azalar" İnci Mutluer, Mustafa Dal, Şengül Baysak, Rengin Üçel, Semra User, Nesim Levi, Demet Kumova, Süreyya Şahin. Adı gibi bir mahalle "Kültür Mahallesi" için sevgili muhtarımızın hızına yetişemesek de. Türkan Saylan Kültür ve Sanat Merkezi'nde kadınlarımızın katıldığı bir resim sergisi, Gazi İlkokulu salonunda Prof. Dr. Ege Tavmergen'le kadınlarımızın sağlıklı üreme ve hijyen sorunları ile ilgili bir konferans yaptık. Kadriye Mahallesi muhtarı ile "kardeş muhtarlık" olduk. Küçüklü büyüklü inanılmaz güzellikte çalışmalar gerçekleştirdik. Günlerin getirdiği ama en güzellerinden biri de muhtarlığımızın önündeki kütüphane projesi oldu, 24 saat açık. Bağışlar sayesinde dolan raflarımız var. İlk başlandığında kağıt toplayıcılarının hışmından koruyan sevgili muhtarımızın geceli gündüzlü takibinden etkilenen vatandaşlar, yakınımızdaki işyerleri, apartman görevlileri, çocuklar sahip çıkmaya başladılar. Ve bugün ödünç alanlar, tutanlar, geri getirenler ama en önemlisi okuyan pek çok insan var. Aslında köşeme sığmayacağı için yazamadığım o kadar çok şey var ki. Demek istediğim şu; samimiyetle inandığınız değerleriniz için hiçbir çıkar gözetmeden elinizi taşın altına koyarsanız ekibinizi, liderlerinizin bağımlısı olmadan hür iradenizle takip ederseniz başarının merdivenlerini görebilirsiniz. Başarı ise çok uzun bir yolda, çok büyük katılımda. Samimiyetle, havucunuz insan sevgisi, mahalle sevgisi, vatan sevgisi olmalı. Yaşamımızın, adı gibi olmasını istiyorsanız.