Akhisarspor, bu sefer de Sivasspor'a boyun eğdi. Aldığı 2-1'lik yenilgiyle, ligdeki mağlubiyet serisini 4'e, galibiyet hasretini de 6'ya çıkardı.
Bu takımda sıkıntı çok büyük. Neresinden tutsan elinde kalacak. Karşılaşmaya iyi başladı, topa sahip oldu. Ancak bir türlü ceza alanına yaklaşamadı. Rakip ilk kez atak yaptı 5. dakikada, gol geldi.
Diabate, ceza alanı yan çizgisi üzerinde topu bir sağa çekti, bir sola çekti. Ceza alanındaki Kone'nin kafasına ortayı attı, gol geldi. Önündeki Akhisarlı oyuncu basmadı mesafeli durdu, çok kolay orta yaptırdı. Yakınına gidip, bassa çalım yiyeceğini düşündü büyük ihtimalle. Oysa futbolda, özellikle kendi yarı alanında bir oyuncu rakibe basarken, başka bir oyuncu da onun kademesine gelir, böylece topu kaparlar. Bu ceza alanı önünde gerçekleşiyor ve kademe denen bir şey yok. Yardımına kimse gitmiyor. Herkes seyirci gibi izlemekle yetiniyor. Üstelik, bu defans yapan Akhisarlı oyuncunun paralelinde takım arkadaşı var. O da koşup pres yapabilirdi. Oralı bile olmadı.

***

Bu sadece başlangıçtı. Ceza alanı içerisinde dahi Sivaslı oyuncular çok çok rahattılar. Saniyelerce topu ayakta tuttukları, bekledikleri oldu, 'gidip de basayım, topu alayım' diyen olmadı. Yeşil siyahlı defans oyuncuları sahaya piknik yapmak için çıkmışlardı adeta. Bu hallerini gördükçe, insanın sahaya giresi, defans nasıl yapılır gösteresi geliyordu. Vurdumduymaz tavırlara dayanmak zor oluyordu.  
Bitmedi. Sivaslı oyuncular ceza alanı önünde rahatça top aldılar. Sırtı dönük olmalarına rağmen, baskı görmeden yüzlerini kaleye döndüler, kolayca şut çektiler, kolayca pas verdiler.

***

Akhisar ilk pozisyonunu 32. dakikada bulabildi. O da kullanılan serbest vuruşta. Bu serbest vuruşun kazanılmasına neden olan Regattin, bedelini kaşının açılmasıyla ödedi. Buna rağmen oynamak istediğini söyledi. Kafa sarılı olarak oyuna devam etti.
Cikalleshi'nin kornerden gelen topa müdahale etmek isterken koluyla oynaması, VAR tarafından tespit edildi. Penaltı ile fark 2'ye çıktı. VAR, Akhisar için de devreye girdi, farkı 1' indirecek penaltıyı tespit etti. Ceza alanı içerisinde yapılan faul ile 2. sarı kart çıktı, Sivas 10 kişi kaldı, 86. dakikada.

***

Atılan bu golden sonra oyun biraz hareketlendi. Bu dakikaya kadar Akhisar topla oynamış ama kaleye yaklaşmakta başarılı olamamıştı. Sivas ise topu rakibine bırakıp, sayısız gol fırsatı yakalamıştı. İşler değişti. Akhisar topla tüfekle bastırdı, gol aradı, fırsat da buldu, gol bulamadı. Heyecan fırtınası uzatmalarla birlikte yaklaşık 10 dakika sürdü. Oysa oyun çok yavaş bir tempoda oynanıyordu. Yine de pek hızlı sayılmazdı bu son dakikalar. Göztepe ile Alanya arasında oynanan maç tavşan ise, bu karşılaşma onun yanında kaplumbağa kalırdı. Bundan da iyi anlatılamaz sanırım.

***

'Bu takım teknik direktör Cihat Arslan'ın eseri midir?' diye düşünüyordum ama o da çok sıkıntılıydı. Defansa dönmekte geç kalan oyuncularını uyardı, durdu. Hırsın kırıntısı yoktu takımda. 'Salla başını al maaşını' der gibiydiler. Ancak bütün takım için aynı şeyi söylemek haksızlık olur. Örneğin Regattin açılan kaşına rağmen mücadeleden kaçmadı. Ara ara diğer oyuncular da maçta olduklarını hatırladılar, saman alevi gibiydi sadece.
Yeni transfer Cocalic de çok top kesti, gerek defansta gerekse hücumda hava toplarındaki başarısıyla öne çıktı.