Altınordu ilk 2'ye girmek için, Denizlispor ise son 3'ten çıkmak için sahadaydı. Altınordu'nun galibiyetten başka bir düşüncesi yoktu ama konuk Denizlispor için 1 puan bile çok önemliydi.
Şartlar, Altınordu'nun gol atmasını, Denizlispor'un gol yememesini gerektiriyordu.
Altınordu tam saha presle müsabakaya başladı. Üstün gibi görünse de pozisyon bulmakta zorlandı. Denizlispor ise rakibini kendi yarı alanında karşıladı, hızlı hücumlarla çıkmayı tercih etti. Mehmet'le 3 pozisyon buldu, atamadı.
22. dakikada oldukça çapraz bir noktadan serbest vuruş kullanan Kerim, takımını öne geçirdi. Herkes orta yapacağını beklerken kaleye vurdu ve Asil Kaan'ın da hatası da eklenince top fileyle buluştu. Akıllıca bir goldü.
İlk yarı 3 gol kaçıran Mehmet, ikinci yarının hemen başlarında gol atmayı başardı.
Sonrasında zaman zaman Denizli de tam saha prese yeltendi ama sadece 1 ya da 2 kişi ile. Diğer oyuncular kendi yarı alanında kalmayı yeğleyince tabii ki baskı da hiçbir işe yaramadı. Oyun 70'den sonra durgunlaştı, son dakikalara doğru da futboldan tamamen uzaklaşıldı.
Bu maçın böyle biteceğini düşünürken, uzatmaların da sonunda Altınordu bir serbest vuruş kazandı. Ceza alanı önünde, kaleyi tam cepheden gören yerde Lazic, Fatih'e arkadan yüklendi. Fatih yerde kalınca hakem faulü verdi. Topun başında yine Kerim vardı. Bu sefer de herkes baraj üzerinden kaleye vurmasını bekliyordu. İlk goldeki gibi yine ters köşe yaptı herkesi. Vuruşunu yerden yaptı, barajdaki oyuncular da zıplayınca ayaklarının altından geçen top, kırmızı lacivertlilere 3 puanı getirdi.
24. dakikada, Altınordu'nun 24 sırt numaralı oyuncusu Barış, atılan uzun pasla defans arkasına sarktı. Ceza alanına girmek üzereyken topu eline aldı. Hakem de elle oynama kararı verdi. Barış, düdük sesi duyduğu için eline aldığını hareketlerle anlatmaya çalıştı. Defans yetişiyor olsa da, gol atması içten bile değildi. Bu da maçın en ilginç anıydı.

Akhisar'ın Avrupa'sı karardı

Teleset Mobilya Akhisarspor, Gençlerbirliği karşısında öne geçtiği maçı, uzatmaların da son dakikasında yediği golle berabere tamamladı.
İlk yarıda bariz Akhisarspor üstünlüğü vardı. Ancak gole daha çok yaklaşan takım Gençlerbirliği idi. Çok önemli pozisyonları harcadılar. İlk yarının sonlarına doğru Seleznyov sahneye çıktı, takımını öne geçirdi. Bu yarıda öne çıkan isim Muğdat oldu. Çalışkanlığı ve çevikliğiyle sürekli pozisyonların içindeydi. Sessegnon da ev sahibi takım adına güzel işler yaptı. Ayaklarına hâkimiyeti ve dar alandan rahat çıkmasıyla dikkat çekti. İkinci yarıya önde başlayan Akhisar, skoru koruma derdine düştü. Rakibini üzerine çekti. Her ne kadar iyi defans yapsa da yine de kalesinde tehlikeler gördü. Son dakikalara doğru da maçı kopartacak, galibiyeti garantileyecek pozisyonlar buldu. Onları atamadı. Ve döndü, inanılmaz bir gol yedi, 'atamayana atarlar' kuralı işledi. Lukac, kolay tutabileceği topa yattı ve elinden kaçırdı. Skuletic ayağının ucuyla dokundu, top yavaş yavaş ağlara gitti. Bu son dakika Avrupa Kupası hayaline de darbe vurdu.

Manisa antrenman yaptırdı

Gazişehir Gaziantep, Manisa'da tam bir antrenman maçı yaptı ve karşılaşmayı da 6-0 kazandı. Manisaspor'un genç ağırlıklı kadrosuyla kazanması imkânsızdı ama kendi sahasında bu kadar fark yiyeceğini de ummazdım. Tabii bu farkın en büyük sebebi, Manisaspor'un ilk 3 golü adeta hediye etmesiydi.
Karşılaşma baştan sona tek kale oynandı dersem abartmış olmam. Manisasporlu oyuncular her seferinde rakibini kendi yarı alanında karşıladılar. Orta sahada pas yapmalarına izin verdiler ve üzerlerine gelmelerini beklediler.
Gazişehir Gaziantepli oyuncular ise sabırla pas yaptılar, devamlı boşluk kolladılar. Sabretmelerin sebebi daha 3. dakikada öne geçmeleriydi. Bu gol evlere şenlik bir goldü. Okan, topu cepheden kale önüne gönderdi. İlkay üzerine gelen topa kafa vurmak yerine kalecisine bıraktı. Asil de kalesinden çıkmadı ve araya giren Özgür Can takımını öne geçirdi. 2. gol de ilkine benziyordu. Bu sefer yapılan ortada vurabilecekken Kağan da topu kalecisine bıraktı ve arkasındaki Mehmet'i engellemeye çalıştı. Asil yine çıkmadı ve Kağan da Mehmet'e engel olamadı, gol oldu. Kağan'ın o topa vurması gerekiyordu.
3. golde de o ana kadar kalesini başarıyla koruyan Göktuğ'un hatası vardı. Topu elinden kaçırdı, İsmail de önünde bulunca ağları havalandırdı. 4 ve arkasından da 5. gol gelince, Gazişehir orta sahada top çevirmeye başladılar ve rakiplerinin üzerine gitmediler. Bu kadar golü yeterli buldular ve genç oyuncuları daha fazla üzmek istemediler. Manisalı oyuncular da pas trafiğini engellemek adına pek bir şey yapmadılar. Mücadele bitmek üzereyken bir atak ve sonrasında 6. gol geldi. Sevinme gereği duymadılar bile. Bu golle müsabaka sona erdi. Son 3 golde de kaçırılan ve unutulan oyuncular rol oynadı ama yapılan büyük hatalardan sonra bu konuyu eşmek gereksiz olur.
Siyah beyazlılar ilk pozisyonunu 14. dakikada bulabildi ancak. Onda da Furkan'ın kafa vuruşu auta gitti. Başka da bir atak gerçekleştiremediler. Boş pozisyonlarda pas yaptılar ancak ne zaman ki baskıyı gördüler, o zaman gelişigüzel vurup, topu rakibe teslim ettiler. Paslaşma konusuna çok ama çok çalışmalılar. Yoksa bir alt ligde de bu kadroyla çok zorlanırlar.