İzmir'de haritacılık konusunda duayen isim Ali Talak, şimdi CHP Çiğli Belediye Başkan Aday Adayı. Şehir&İmar, Ege Meclisi isimli programlarıyla şehircilik konusundaki deneyimini ve birikimini de İzmirli'ye kanıtlayan Talak'ın hedefi, tüm bu niteliklerini Çiğli üzerinde projelendirmek. Ali Talak bize, projeleri için duyduğu heyecanı, Çiğli'nin İzmir'in ve Karşıyaka'nın arka bahçesi olmaktan kurtaracağı hedeflerini anlattı. 13 yaşında mesleğe adım atan, renkli, neşeli, zeki ve güzel ailesi ile İzmirli'nin istediği başkan adayı Talak Çiğli'nin İzmir'in banliyosu olacağı konusunda iddialı.

Ali Talak, çocuk yaşlarında haritacılıkla tanışır. İller Bankası tarafından yaşadığı köyde yaılan imar çalışmalarında kaderi değişir ve küçücük yaşında geleceğin duayen haritacı lakabını alacağı mesleğine ilk adımını atar. O günleri şöyle anlatıyor Talak, " Köyümüzün İller Bankası tarafından, imar planınının yapılması için harita işleri yapılıyordu. Meslek olarak görmedik ilk etapta. Orada ekonomik koşullardan dolayı, yazları okul kapandığında tarlada, bağda, bahçede yevmiye usulü çalışırız. Babam inşaat işleri yapıyordu, inşaatı varsa inşaatta yanında çalışıyordum. 13-14 yaşındaydım. Köyümüzü ölçmeye geldiler. Burada yanlarında şenör olarak çalışmaya başladım. Şenör, yani metrenin ucundan tutan metreci anlamındadır. Bu iştekiler beni çok sevdiler. Çalışkanım, koşturuyorum, ne derlerse yapıyorum. "Bizimle sürekli çalışır mısınız?" dediler. O günün ekonomik koşulları nedeniyle bunu kabul ettim. Lise birde okuyordum. Sonra lise biri terketmek zorunda kaldım. Ailemin de gönüllü gönülsüz iznini alarak çalışmaya başladım. Türkiye'nin neresinde ihale olduysa oraya gidiliyordu. Benim için zordu, 13-14 yaşındaki bir çocuğun dışarıda olması sağlıklı değildi. Ama yine de ben işimi çok seviyordum. Şantiye diyoruz ama bir köy evi tutuluyordu, bakımlı bakımsız farketmez kalıyorduk. İşi öğrenmeye başladım, benim için ekonomik koşullar önemliydi ama iş öğrenmek daha önemliydi. Bizim orada bir laf vardır gelin ata biner, derler ki bir ayıpettin, inince ikinci ayıbı ettin derler. Gittin mi gidecekin, başladın mı yapacaksın o işi. Bu mantıkla geri dönüş benim için olmayacaktı. O yüzden mesleğimi öğrenmeye kendimi mecbur hissettim. Sonra işi öğrenmeye başladım. Sonra bana ekip şefliği vermeye başladılar. Ekip şefi olduktan sonra taşeronluk yapmaya başladım. Türkiye'de ilk taşeronluğumu Bursa İznik'te almıştım. Diyarbakır' da yapmaya başladım. Daha sonra işim büyüdü, tanımaya başladılar ve işlerim daha da yoğunlaştı. Ancak gezicilik artık bana göre değildi. 1989' da askerden geldim, evlendik. Beni yine aynı süreç bekliyordu, dışarıya gitmem gerekiyordu. Eşimin yalnız kalmaması için benim yerleşik düzene geçmem gerekiyordu. 3-4 ay yanında olamıyordum. Yerleşik düzene 1993'te şirket kurarak geçtik. 1994'te 5 Nisan kararları bizi tepetaklak yaptı, o da ayrı bir mesele. Yerleşik düzene geçtik ancak cumartesi pazarı bilmeyen bir zihniyet vardı. İşimizi kurduk, çocuklarımız oldu. Çiğli'de sevilmeye başlandık. İnsanlarla iyi iletişim kurarım, bu genlerle ilgili. Girdiğim bir ortamda iki üç dakika zorluk çekerim, sonra her konuda sohbet doğar.Çiğli'de de sevildik ve köklü bir şirket olduk. Sonra bir şirket daha kurduk. Şuanda beşinci şirketimizi kurduk. Benim iki harita, bir mimarlık, bir planlama bir de gayrimenkul şirketim var. Bu gayrimenkul şirketi de Türkiye'ye hitap edecek nitelikte, Birikim Gayrimenkul.
Bu arada öğrenim durumum çok önemliydi. Mesleki olarak teknik bir konuda çalışıyordum. Liseyi dışarıdan bitirdim. Akşam lisesini bitirdim. Üniversite sınavına girdim. Bakü Üniversitesi Uluslararası Ekonomi Bölümü' nü bitirdim. Tabii bu mesleğime yansımıyordu. Harita Mühendisliği'nin yüksek lisansını yaptım. 2002 yılında girmiştim geçen yıl da okul bitti. İşlerle birlikte uzadı dolayısıyla. Şirketlerimde özel hayatımda kalıcı şeylere önem veririm. Çok para kazanayım hırsım yoktu, kalıcı bir isim bırakmak istedim hep. Bugün kazanayım bugün yiyeyim mantığında değildim. Birdim eşimle iki oldum, çocuklarımla dört olduk, şirketim birdi beş oldu. İlk zamanlarda yanımızda bir kişi çalışıyordu, onun maaşını zor ödüyorduk. Şuanda 48 kişi çalışıyor. Bu benim için onur, gurur verici bir durum."

Projelerimde yönetmenim

İş hayatında kendine göre taktikler geliştiren Ali Talak'ın farklı yöntemleri var. İşin beyni konumunda. Yüksek bir yaratıcılığa ve öngörüye sahip. Öyle ki eşi ve çalışma arkadaşlarız projelerine inanamazken haklı çıktığını göre göre es etmişler ve artık Ali Talak bir proje sunduğunda 'olmaz' demiyorlarmış. Talak "Ben projeyi, yol haritasını çizerim ve onu yönetirim. Yapmış olduğum projelerde yönetmen olarak kalırım. Tabi ki taktikler veririm, ama sistem olarak yaratır, projeyi yaparım ve ilk önce inanılmaz. Peronelim de, eşim de "olur mu bu?" derler ve karşı çıkarlar, "Yapamayız bunu, bu olmaz" derler, inanmazlar. Başarılı olmamın yegana sebebi bu. Bir projeye başlamışızdır, atıyorum rakamı arsalar 20 bin TL, 10 bin TL, buralar bizim çalışmamızla 70 bin olacak demişimdir. Mümkün değil gözüyle bakmışlardır ve bu çok kısa sürede olmuştur. (Eşi de bu arada kafa sallıyor ve "Artık olur mu bu demiyorum" diyor.)

Daha büyük projeler yapmak istiyorum

Hayatımın hiçbir döneminde küçük düşünmedim. Hep büyük düşündüm. Hep ileriyi düşünerek hareket ettim. Başarısızlıklarımız da oldu. 93-94 yılında bir çatırdama oldu. 2004 yılında bir belediye başkanlığı adaylığı serüveni başladı. O şirketler bana ufak geliyordu artık. Daha büyük projeler yapmam gerekiyordu. İçinde bulunduğum, yaşadığım bölgenin eksik kalmış yerlerini görmeye başladım. Gerek Ali Talak olarak, gerek ekibimle, gerek ailesel olarak bir adım daha öne, iki adım daha öne gitmeyi düşündüm. Yurt içi gezilerinde, yurt dışında gördüğüm yeni illerden sonra Çiğli neden böyle, neden önce Karşıyaka'nın sonra İzmir'in arka bahçesi diye sordum. Bu sözü seçimlere kadar kullanacağım. Ondan sonra kullanmayacağım. Çünkü Çiğli İzmir'in banliyosu olacak.


İlk adaylığımda 34 yaşındaydım

2004 yılında 34 yaşındaydım. O dönem aday adaylığımda üçüncü sırada yer almıştım. Bu beni küstürmedi, projeleri, Çiğli'ye kafamda yapmak istediğim sistemi değiştirmedi. 2009'da tekrar aday adayı oldum. Adaylığımız onaylandı, olmadı yoldan döndü. Enteresandır, onunla da ilgili güzel bir anım vardır. Siyaset tatlı bir yarıştır. Siyaset iki yüzlüdür denir, siyaset belden aşağı vurmaktır denir, ben insanların duruşunu belirledikten sonra siyaset bana göre çok güzel bir iletişim ve insanlara hizmet etmektir. 2009' da 25'e yakın aday adayı vardı. Bir üst kurul kurulmuştu. Bu üt kurul tutanağı bana gösterildi, sen adaysın dendi. Akşam oldu, son MYK toplantısı vardı, ben yola çıktım. Saat 19'da çıktık yola 23 gibi adaylığımın olmadığı söylendi. 2004-2009 yılında rahmetli Ensari Bulut olmuştu. Kanserdi kandisi Allah rahmet eğlesin. O dönemde o kadar çok adayın olmasının nedeni de buydu. Buruk ama ilginç bir anım vardır, direkten dönmüştü adaylığım.

Çiğli'yi İzmir'in çekim merkezi haline getireceğiz


Çiğli aday adaylarının 20'yi bulacağı konuşuluyor. Tecrübeli insanlar ne gelebileceğini hissedebiliyor ama bu dönem adaylığımız onaylanacak. Adaylığımız onaylanırsa Çiğli Belediyesi'nin yöneticiliğini kazanmamak içten değil. Biz Cumhuriyetü Halk Partisi başta olmak üzere AKP'sinden MHP'inden ve diğer partilerden de oy alacağımı, oy alacağımızı biliyorum. Çiğli'yi %200 kazanacağımızı biliyoruz. Bu anlamda Çiğli'de ben bir dönem değil, iki dönem istiyorum. Ben koltuğa oturayım bunu yapayım mantığında değil, Çiğli'ye iki dönem hizmet edip Çiğli'yi İzmir'in çekim merkezi haline getirmek istiyoruz" diyor.

Ali Talak renkli bir kişilik. Öyle ki bizim meleğimize bile uzak değil. Şehircilik konusundaki deneyimlerini televizyon programlarında konuk ağırlayarak da iatlayan Talak, programından ufak bir anıyı da bizimle paylaşıyor: " Televizyon programına başladığımda, ilk başta programın adı Şehir & İmar'dı. Programın şekli zaman içinde değişmeye başladı, konuklar büyüdü. Ege Meclisi olarak programın adını değiştirdik. İlk programımda çok heyecanlandım. Televizyonculuk, gazetecilik hiç benim mesleğim değil. Ben haritacıyım. Harita Mühendisiyim, şehirciyim, imarcıyım. İlk programımda iki saatlik bir süreçte dört konuk almıştım. O dört konuk da heP profesördü. Biri Haritacılar Odası Başkanıydı, İnşaat Odası Başkanı, Şehir Plancıları Odası Başkanı ve Mimarlar Odası Başkanı olmak üzere ilk defa programı sunacak kişi olarak çıkan kişi olarak dört önemli konuk almıştım. Programa girerken de birer saatlik arayla mola vardı. Konuk olarak katılıyordum, ama o apayrı birşeydi. Dört konuğu soru ve cevapla ağırlamak çok heyecan verici ve zordu. Televizyonun koordinatörü, ilk aradan sonra gitmiş, yalnız kalmışım aslında. Şimdiki aklım olsaydı programda bize verilen bir bardak suyu çok idareli kullanırdım. (Gülüyor) İlk beşinci dakikada bir bardak suyu bitirmiştim. Benim için inanılmaz bir programdır bu."


Çiğli için tüm projelerimiz hazır

"Çiğli için tüm projelerimiz hazır. Kendi partilimle proje paylaşmaktan korkmam, aday olursam zaten projelerimi ortaya çıkaracağım. Aday olmazsam da kendi partilimle projelerimi paylaşacağım. Diğer parti adaylarında daha Çiğli'yi bilmeyenler var. Ben Proje adamıyım. Sanatçı der ya ben aşk adamıyım ben de proje adamıyım. İlk önce Çiğli'nin vizyonunu değiştireceğimiz bir kaç proje var. Ön çalışmalarımızı da teknik çalışmalarımızı da yaptık. Birincisi İzmir'de bir Cumhuriyet insanı olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün 35 metrelik heykelini dikeceğiz. Çiğli adı öne çıkmaya başlayacak. Rekreasyon alanları oluşturacağız. Çiğli'ye bir meydan kazandıracağız. Uçakla geçerken izmir'e iner ve kalkarken bu görünecek. Çiğli'nin 40 bin kişilik bir stad alanı var. Çiğli trafiğini karıştırmadan Çiğli Belediye sor ve kulüplere çok fazlla bir tad ama neden bir Galataaray, Fenerbahçe, Beşiktaş veya inşallah Çiğli'den çıkacak bir birinci lig takımı oynamasın. Çiğli'de çok büyük bir define var. Atatürk Sanayi Odası gibi bir fabrika alanında Çiğli'de Çiğli yöneticileri arasında bir köprü kurulamadı. Yapılamadı. Burada yaşayan insanlar Çiğli'yi otel gibi kullanıyor. Kalıyor çalışmaya başka yerlere gidiyor. Fabrikaların en büyük problemi ara eleman bulamamaları. Tekniker, teknisyen bulamamaları. Çiğli'de çok ara eleman niteliğinde kişinin olduğunu düşünüyorum. Belediye olarak arge kururarak, onları eğiterek, Atatürk Organize Sanayi Bölgesi arasında köprü olarak o insanlara istihdam yaratmak amacındayız. İnsanlar aç olursa uyuyamaz. Genel Başkanımızın da dediği gibi aç insan olmayacak. Belediye işsizlik kurumu değil ama insanlara eğitimler vererek halk eğitim merkezleri kurarak insanlara istihdama yönelik çalışmalar yapılabilir."


Ali Talak kimdir?

1969 yılında Sarıoğlan - Karaözü kasabası, Kayseri'de doğdu.
Çocukluk yaşlarında haritacılık alanında iş hayatına girdi. Türkiye'nin hemen her ilinde görev yaptı.
1993 yılında bugünkü Asrın Grup'un temellerini Çiğli'de Asrın Harita'yı kurarak attı. Şirket faaliyetleri, 2002 yılında Esen Harita'nın kurulmasıyla iki firma üzerinden devam etti. 2009 yılında ADD Mimarlık oluşumu ile mimari, 2010 yılında Etki Planlama ile planlama ve son olarak gayrimenkul alanında kurulan Birikim Gayrimenkul ile kent imarisi alanlarını tek çatı altında topladı.
Çiğli ve Alsancak'ta iki ofisi bulunuyor.

Bakü Devlet Üniversitesi'nde önce Uluslararası Ekonomi bölümünü bitirdi devamında Harita Mühendisliği alanında yüksek lisansını tamamladı.
"Kentin sakini değil sahibi olmak için" sloganıyla ülkenin ve kentlerin sorunlarına kayıtsız kalmayarak, 9 yılı bulan televizyonculuk deneyimiyle kent insanının sorunlarını EGE TV'de yayınlanan EGE MECLİSİ programında ele aldı. Ayrıca internet medyasında da varlığını sürdüren egemeclisi.com haber sitesinin de imtiyaz sahibi.
Bir çok dernek ve federasyonda yöneticilik görevlerinde bulunup, sosyal sorumluluk projeleri içinde yer aldı.Melahat Talak'la evli,  Zehra Özlem ve Atacan'ın babaları.