Siz değerli dostlarımın öncelikle Kurban Bayramını kutlamak istiyorum. Bayram aslında 'Deliye her gün bayram' diye nitelendirilse de hayatına anlam katabilen kişiler için gerçekten her yaşanılan gün bir bayram. Bir spor klubü için bayram belki şampiyonluklarla ilişkilendirilebilse de Altay Spor Klubü'nün tarihi ile özdeşleşmiş Altay Alsancak Stadı'na kavuşuyor olması şampiyonluklardan çok daha değerli ve anlamlı bir bayram. 9 Eylül'de yeniden inşası için temel atma töreni öncesinde Altay camiasına ait herkeste yaşamlarına anlam katan takımlarının mabedine kavuşmanın ilk adımının atılıyor olması büyük bir heyecan ve coşku yaşatıyor. Şimdi herkesin hayali bu stadın açılış maçı yapıldığında Altay'ın 1. Lig'de yer alması ve bu statta şampiyonluğa kavuşarak gerçek yeri olan Süper Lig'e kavuşması.

Alsancak Stadı'nın yıkımı sonrası, burasının tekrar spor alanı olarak kullanılması için çok başarılı bir sivil bilinçlenme oluşturan alsancakstadi.org sitesindeki bilgilerde, 1910'ların başında bölgede, o zaman yaşayan Rumların takımı olan Panionios'un maçlarını bu alanda oynadığı, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra bölgeyi terk etmek durumunda kaldığı ifade edilerek, böylece İzmir Valiliği'ne kalan bu futbol alanının, 1929 yılında kapalı ve açık tribünlerin inşa edilmesiyle Alsancak Stadı adıyla tam anlamda bir futbol stadına dönüştürüldüğü ve 1971 yılında Mimar Harbi Hotan tarafından stada son şekli verilerek yenileme çalışması yapıldığı belirtilmiştir.

1959 yılında kurulan Türkiye Futbol 1. Ligi'nde Altay, Göztepe, Karşıyaka, Altınordu ve İzmirspor olmak üzere beş İzmir takımı bulunuyordu. Alsancak Stadı o yıllardan süregelerek yarım asırdır Türkiye Ligleri'ndeki İzmir takımlarına evsahipliği yapmaktadır. Bu statta Marseille, AS Roma, Benfica, Atletico Madrid, 1860 Münih, Cardiff City gibi o dönemin Avrupa devleri ağırlanmış, İstanbul takımları (Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe) pek çok kez İzmir takımları tarafından mağlup edilmiştir. Stat, yıllar boyunca Altay Spor Kulübü tarafından kiralanmış olup, Altay, Göztepe ve Karşıyaka maçlarını uzun yıllar boyunca Alsancak Stadı'nda oynamışlardır. Ayrıca zaman zaman Altınordu ve İzmirspor da ihtiyaca göre bu stadı kullanmıştır.

Türkiye 1. Ligi'nin ilk karşılaşması İzmirspor ile Beykoz arasında 21 Şubat 1959'da Alsancak Stadı'nda oynanmıştır. 1. Ligi'nin ilk golü 21 Şubat 1959'da İzmirsporlu Özcan Altuğ tarafından 11. dakikada Alsancak Stadı'nda atılmıştır. Türk takımları arasındaki o güne kadar ki en üst düzey Avrupa Kupası maçı 23 Nisan 1969'da Göztepe ile Ujpest FC arasında Alsancak Stadı'nda oynanmıştır. 23 Mayıs 1976'da, Altay Alsancak Stadı'nda Göztepe ve Trabzonspor karşılaşmış. 0-0 biten maçın sonunda Trabzonspor şampiyonluğunu resmen ilan etmiştir. Böylece Anadolu'nun ilk şampiyonu bu stattan çıkmıştır.

Türkiye Süper Liginde uzun yıllar, İstanbul'un üç büyük takımı ile birlikte düzenli yer alan ve karşılaşmalarını bu statta oynayan Altay, kulüp binasının stadyumun kale arkasında yer alan binada yer alması ile bu statla özdeşleşmiştir. Göztepe ve Karşıyaka'ya yapılması söz verilen statlardan sonra Altay Alsancak statının inşa sözü, genel seçimler öncesinde bizzat Sayın Başbakan İzmir Milletvekili Binali Yıldırım tarafından verilmişti. Siyasilerin birçok unutulan sözünün yanında başbakanın 9 Eylül'deki temel atma törenine bizzat katılacak olması, tüm İzmirli sporseverlerin de bu törene mutlulukla katılım arzusunu arttırmıştır.

Türkiye'nin başka hiçbir şehrinde görülmeyen, deprem endişesi ile yıkılan Alsancak Stadı için ilk dönemde birçok dedikodu ortaya atılmıştı. Kimi yerel belediyenin şehir merkezinde bir stadyuma karşı çıktığını, kimi ise hükümetin Alsancak Limanı'nın yeniden yapılandırılması projesi çerçevesinde bu alanın AVM olarak kullanılacağını iddia etmişti. Şimdi bu alanın yeniden Altay Alsancak Stadı haline gelecek olması bir bayram sebebidir. Bu süreçte alkışlanması gereken önemli noktalardan biri de, muhalif yerel belediye ile iktidar partisinin işbirliği yaparak bu alana can vermeleridir. Tüm Türkiye'ye örnek olmasını umduğumuz bu işbirliği için emeği geçen muhalif, iktidar herkese şükranlarımızı sunmak İzmirli bir sporsever olarak borcumuz olduğunu düşünüyorum.