Dün 9 Eylül İzmir'in kurtuluş, İzmir'in bayram günüydü. 2017'nin 9 Eylül'üne, İzmirlililerin yılardır özlemle bekledikleri Altay Alsancak, Göztepe ve Karşıyaka Statları'nın temel atma törenleri ayrı bir anlam kattı. Tören sırasında İzmir milletvekili Başbakan Binali Yıldırım'ın Altay, Göztepe ve Karşıyaka'nın özlemle bekledikleri statlarının açılış tarihlerini zikretmesi Alsancak Stadı'nın zemininde kurulmuş platformda yer alan Altaylıların yıllar sonra aynı yerde, tekrar birbirlerine adeta bir gol sevinci mutluluğu ile sarılmalarına ve birbirlerini tebrik etme keyfini tekrar yaşamayı sağladı.

Psikiyatri polikliniğinde her ay muayene ettiğim ve sorunlarına çözüm bulmaya gayret ettiğim yüzlerce danışanın en ortak sorunlarından biri hayata anlam katamamak, hayatı anlamlı kılamamak. Dün hayatına Altay ile anlam katanların mutlu günüydü. Bu mutluluğa vesile olan hükümet ve yerel yöneticilere ne kadar teşekkür etsek azdır. Bununla birlikte Altay kulübünün hak ettiği yönde tekrar ivme kazanmasında büyük emeği olan Başkan Özgür Ekmekçioğlu da sportif başarılardan bağımsız, bu yoldaki mücadele ve kararlılığıyla ayakta alkışlanmayı hak ediyor.

Altay Alsancak Stadı'nın arazisinin olduğu yerdeki törende birçok armasever bir aradaydı. Altay Spor Okulları öğrencileri, Altay Yönetim kurulu, Yüksek Divan kurulu Başkanı ve üyeleri, Altay Sosyal Dayanışma Derneği yönetim ve üyeleri ile birlikte Altay 1914 Taraftar Derneği yönetici ve taraftarları Altay'ın bayram gününe eşlik ettiler. Bu kalabalıkta ilerleyen yaşına rağmen güneş altında katılım gösteren Altay'ın duayen ismi Erdoğan Tözge'nin varlığı ile birlikte yine sanırım en eski 'Altay' ismini taşıyan 70 yaş üzerinde olduğunu tahmin ettiğim Altay Ertok Beyefendinin, armanın olduğu her yerde görmeye alışık olduğumuz Celal Kiter'in katılımları ayrıca beni duygulandırdı. Altay aşkı 7 yaşından 70 yaşına dek hissediliyordu ve adeta yaş ilerledikçe Altay aşkının daha da keskinleştiği bu olgun yüreklerin gözlerinde görülebiliyordu.
Ülkenin bugünkü halinden ve geleceğinden endişeli olsak da küçük bir kıvılcım tekrar umutlanmamızı sağlıyor. İnsanoğlunun en büyük gücü umut edebilmek. Dün, 9 Eylül törenleri, İzmir'in atasına sahip çıkmada gösterdiği duyarlılık, spor kulüplerinin evlerine kavuşturacak temellerin atılması İzmir'in yeniden umutlanabilmesi için bir başlangıç oldu. Bugünün coşkusuyla insan ister istemez Nazım'ın dizelerini Edip Akbayram'ın sesiyle haykırası geliyor: 'Güzel günler göreceğiz, güneşli günler!'