Geçen yıl gerçekleştirilen altın üretimi, bir önceki yıla kıyasla yüzde 46,2 düşüş gösterdi. Darphane'nin geçen yıl ürettiği altın miktarı 7,5 milyon adetle son 15 yılın en düşük seviyesini gördü. Darphane 2015'te ağırlığı 21,6 tonu bulan 7 milyon 476 bin 907 adet altın üretti. Üretimin 7 milyon 175 bin 512'sini ziynet, 301 bin 395'i sikke altın oluşturdu.
Geçen yıl adetsel olarak en fazla üretim 5 milyon 457 bin 60 ile çeyrek altında gerçekleşirken, söz konusu dönemde 799 bin 710 adet yarımlık, 842 bin 265 adet birlik, 74 bin 896 adet iki buçukluk, bin 581 adet beşlik ziynet altını üretildi.
Bu şekilde bakıldığında geçen yıl altın üretimi, 2001 ekonomik krizi ile 2008'in son döneminde başlayan küresel krizin Türkiye'de etkilerinin görüldüğü 2009'da piyasaya verilen altın miktarının da gerisinde kalarak son 15 yılın en düşük seviyesine geriledi.

Rusya yeni liste hazırlıyor

Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Türk tekstil ürünlerini Rusya'ya getirme hakkına sahip olacak şirketlerin listesini hazırlıyor.
Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Türkiye'nin 'Türk Akımı' boru hattı inşaatı kapsamında gerçekleştirilecek çalışmalar için gerekli izni geri çekmediğini söyledi. Havayolu şirketi Pegasus, Rusya uçuşlarındaki vize sorununun çözülmesi ile bu ülkeye uçuşların yeniden başladığını açıkladı.

Torba Kanun ile kabul edildi

Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Kanun ile asgari ücretin bin 300 liraya çıkartılması nedeniyle artan işveren yükünü de azaltıyor. Buna göre 2015 yılında, aylık 2 bin 550 lira ve altı ücret alan işçi çalıştıran işverenin, her işçi için 100 liralık sigorta prim yükünü, Hazine karşılayacak.
Çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili 2016'ya ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içinde vermeyen, sigorta primlerini yasal süresince ödemeyen, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmeyen, kuruma prim, idari para cezası ve gecikme cezası bulunan işveren bu destekten yararlanamayacak. Hazine katkısından yararlanmak için muvazaalı işlem tesis ettiği anlaşılan, sigortalıların prime esas kazançlarını eksik bildirdiği tespit edilen işyerlerinden Hazinece karşılanan tutar, gecikme cezası ve zammıyla geri alınacak.

Konut harcamasında büyük fark

Türkiye İstatistik Kurumu'ndan (TÜİK) yapılan açıklamaya göre; en yüksek ve en düşük gelirli kesimlerin konut harcamasına ayırdığı pay açısından en büyük fark, Batı Marmara'da ortaya çıktı. Batı Marmara'da en düşük gelirli kesimin konut harcaması oranı yüzde 38,3 iken en yüksek gelirli kesimin oranı ise yüzde 19,1 oldu. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde toplamda konut harcamasının payı yüzde 23,9 iken en düşük gelirli hanelerde ise yüzde 27,2 oldu. Nüfustan en yüksek payı alan İstanbul'da konut harcamasına ayrılan pay en düşük gelirli kesimde yüzde 40,1 iken en yüksek gelirli kesimde yüzde 25 olarak gerçekleşti. Batı Anadolu, yüzde 24,9 ile Batı Marmara ve Ege takip etti. Konuta ayrılan payın en düşük olduğu bölge ise yüzde 22,3 ile Ortadoğu Anadolu oldu.

TOKİ inşaatlarında alıştık!

Temmuz 2015'de durdurulan ve Aralık 2015'de yeniden ihalesi gerçekleştirilen; Yeni Ödemiş Devlet Hastanesi'nin 'bir dönem' inşaatını gerçekleştiren taşeron firmaya bağlı işçiler toplamda 600 bin TL olan alacakları için çatıya çıkarak eylem yaptılar.
İşçiler megafonla yaptıkları açıklamada:
'Bize verilen sözler tutulmadı... İnşaatı yapan bir önceki aracı firmalar, işçilere olan 300 milyar borcunu ödemedi, bize bu borcun ödeneceği sözü verildi. Bizim alacağımız 600 milyar oldu hala paramız ödenmiyor. TOKİ başkanına sesimizi duyuracağız. Paramızı istiyoruz' dedi.

Bu kaçıncı olay?

TOKİ'nin neredeyse her inşaatında böylesine durumlar yaşandığı için kamu ile paylaşmakta ve işçilerin durumundan halkımızın da bilgi sahibi olması için u ciddi konuyu sizinle paylaşmak istedim. Nedense hep yandaş ve partiye bağış yapan müteahhitler ihaleleri alıyor ve sonuçta hep böylesine olumsuz görüntüler yaşanıyor. İşçiler eylemlerinin paralarını alıncaya kadar süreceğini belirtiyorlar.

Kaplumbağa hızıyla

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Salih Yılmaz, İzmir'de yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının yeterli olmadığını söyledi.
İzmir'de depreme dayanıksız yapı stoğuna sahip, zemini sıkıntılı bölgelerin olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yılmaz, İzmir'in kentsel dönüşümde yavaş ilerlediğini söyledi. Doç. Dr. Yılmaz, bir takım çalışmaların yapıldığını ancak yeterli olmadığını dile getirirken; 'Yıllardır şehrin gecekondu sorunu yerinde duruyor. Kentsel dönüşüm daha çok gecekonduları dönüştürme şeklinde yol alıyor. Kentsel dönüşümde; bir- iki katlı binaları yıkıp, yerine imar planları el verdiğince çok katlı binalar yapmak şeklinde bir yaklaşım gelişti. Asıl problemli olan sahil bölgeleri yerinde duruyor. Gecekondu da problem ama onlar az katlı binalar. Asıl büyük can kayıplarını, yüksek katlı binaların olduğu bölgelerde bekliyoruz. Buralarda yapılan bir şey yok.
İzmir yapılaşma olarak da çok sıkışmış durumda. Sahil şeridinin etrafı dağlarla çevrili ve dar bir bölgede yapılaşma oluyor.
Bu anlamda kentsel dönüşümü planlamak da çok zor' dedi.

Randevuya az kaldı

Kuyumculuk Sektörünün tüm paydaşlarının JEWEX 2016 Kuyumculuk Fuar'ındaki dev buluşmada bir araya geleceğini vurgulayan İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel, önemli mücevher markaları ile firmalarının çok özel koleksiyon ve ürünlerinin ilk kez görücüye çıkacağını söyledi. 4-7 Şubat 2016 tarihlerinde Fuar İzmir Alanı'nda gerçekleşecek olan JEWEX 2016 7. İzmir Kuyumculuk, Alyans, Altın, Mücevher, Gümüş Takı ve Saat Fuarı'nın katılımcıları ve ziyaretçilerine önemli fırsatlar sunacağını ifade etti.

İtalyanlar bekliyor

İzmir İtalyan Ticaret Odası, 17 – 19 Mart 2016 tarihleri arasında İtalya'nın Parma şehrinde düzenlenecek olan dünyanın en iyi mekanik, otomotiv ve gıda firmalarını bir araya getirecek 'MECSPE 2016 Uluslararası Mekanik Fuarı' için ziyaretçi heyeti organizasyonu yapıyor. Bugüne kadar düzenledikleri organizasyonlarla yüzlerce yerli firma temsilcisini İtalya'da düzenlenen fuarlara katılımlarını sağladıklarını belirten İzmir İtalyan Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rebii Akdurak, gerçekleştirdikleri her seyahat sonrasında sanayicilerden aldıkları olumlu geri dönüşler sayesinde çalışmaları aralıksız sürdürdüklerini söyledi.

Dengeleri değiştiriyor


Düşen petrol fiyatları yalnızca küresel piyasalarda dalgalanma yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda petrol üreticisi ülkeleri de etkiliyor. Düşen fiyatlar, hali hazırda savaş ve karmaşayla boğuşan Ortadoğu'nun, tekrar şekillenmesine yol açabilir.
Washington'daki Ortadoğu Enstitüsü Başkan Yardımcısı Paul Salem, düşen petrol fiyatlarının Suudi Arabistan, İran ve Cezayir üzerinde büyük etkisinin olduğunu söyledi. Bu ülkelerin nüfuslarının giderek artıyor ve artan nüfusun getirdiği talepleri karşılamakta zorlanan bu ülkeler, kamu bütçelerini dengelemekte güçlük çekiyor. Salem bu nedenle petrol fiyatlarının bölgeyi tekrar şekillendirebileceğini düşünüyor. IŞİD'in düşmanı olan Iraklı Kürtler ve Bağdat hükümeti de düşen fiyatlardan etkileniyor. Kuzey Irak Kürt Yönetimi'nin maliye bakanı Masrur Barzani, ekonomik baskıların, yönetimin memurlarına ve Peşmerge'ye maaş vermesini zorlaştırdığını açıkladı.

'Pladis' adıyla yeni bir şirket...

2014 Kasım ayında United Biscuits'i satın alarak tamamıyla global bir oyuncu olan Yıldız Holding, ana odağı olan bisküvi ve çikolata işlerini (çikolata, bisküvi, kek ve sakız/şekerleme), pladis adıyla tek bir global şirket altında birleştirdi.
Şirket faaliyetlerine başladı.
Yıldız Holding'in Godiva'nın perakende operasyonu hariç, bisküvi ve çikolata işlerini kapsayan yeni pladis şirketinin ismi Latincede yedi yıldızdan oluşan Pleiades takımyıldızından ilham alınarak türetildi. Bu takım yıldızını Aztekler Maya, Japonlar Subaru olarak adlandırıyor. Pleiades'e İran'da Pervin, Arapça'da Süreyya deniyor. Türkiye'de ise Ülker olarak geçiyor.
Yeni şirket pladis'in ana amacı, farklı coğrafyalarda, faklı tüketici beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayacak zenginlikte ürün yelpazesi ile tüm tüketicilerine mutluluk götürmek yani 'her lokmada tüm dünyaya mutluluk vaat etmek.'

Verimli enerji çocukları buluşturdu

Başta evlerde olmak üzere çocukların bulunduğu her ortamda enerjinin verimli kullanılması ve tüketimi konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılması amacı taşıyan 'Enerji Çocuk Projesi' çerçevesinde, Ağrı'dan 2015-2016 eğitim öğretim yılı için 38 pilot ilden seçilmiş toplam 438 okulun dahil olduğu proje kapsamında, belirlenen pilot illerde ve okullarda Enerji Verimliliği Kulüpleri kurulması, enerji verimliliğini anlatan tiyatro oyununun sahnelenmesi, resim yarışmasının düzenlenmesi gibi çalışmalar yapan çocuklar, 7.Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı'na katılmak için İstanbul'a geldiler. Enerji Çocuk Yönetim Kurulu Üyesi çocuklar, Enerji Çocuk Naz'ın da bulunduğu fuar alanında diğer fuar katılımcılarından, çocuklarını enerji verimliliği konusunda uyarmalarını istediler.
2. Enerji Çocuk Yönetim Kurulu Toplantısı'nı yapan öğrenciler, Enerji Çocuk Projesi çerçevesinde yıl boyunca okullarında yaptıkları ve yapacakları çalışmaları anlattılar. Enerji Çocuk Yönetim Kurulu Üyesi çocuklar, Enerji Verimliliği Derneği Başkanı İbrahim Çağlar ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle de bir araya gelerek karşılıklı fikir alışverişinde bulundular.

***

DİP EKSPRES

Tarladan sofraya fiyatlar katlandı


Gıda enflasyonunu tetikleyen tarım ürünlerinin üretici fiyatı tarladan sofraya gelene kadar yüksek artış gösterdi
Türkiye'de gıda enflasyonunu tetikleyen tarım ürünlerinin üretici fiyatı, tarladan sofraya gelene kadar yüksek artış gösterdi.
Aralık'ta yıllık enflasyon yüzde 8,81'e, gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki yıllık enflasyon da yüzde 10.87'ye yükseldi, tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım ÜFE) yıllık bazda yüzde 14.02 arttı. Son bir yılda enflasyonu sebze kaynaklı işlenmemiş gıda fiyatları tetikledi. Geçen senenin zam şampiyonu, fiyatı yüzde 107 artarak 28 lirayı geçen zeytinyağının hammaddesi zeytinin üretici fiyatı ise sadece yüzde 23 yükselerek, kilogramı 3.7 liradan üreticisinin elinden çıktı.
Bunun yanı sıra üreticinin elinden kilogramı 5.59 liraya çıkan sarmısak ise tüketiciye yaklaşık 3 katı fiyatla 16 liradan sunuldu.
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, et fiyatlarının aşağı çekilmesi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından canlı besi danası ithal edilmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'de kırmızı etin sevilmesine rağmen, yüksek fiyatlar nedeniyle kişi başına et tüketiminin 12 kilogram civarında olduğuna işaret eden Palandöken, Avrupa Birliği'nde ise tüketimin 36 kilogramı bulduğunu ifade etti.