Adana Demirspor için play offta, Altınordu için de ilk 2'de var olma maçıydı. Önemi bu denli büyüktü. Sahadan zaferle çıkan 3-0'lık galibiyetle ev sahibi takım Adana Demirspor oldu.
Altınordu'nun ne yapacağı belliydi, önemli olan rakibinin ne yapacağı idi. Rakibi evinde oynadığı bu maça yüksek konsantrasyon ile çıkmıştı. Koş, saldır, ısır, yıldır... Aynen bunu yaptılar. Bu lig, durağan bir lig. Koşan takım, koşulan maç sayısı az. Bu sebepten bu denli efor bir yere kadar. Sonrasında tempo çok düşer.
Altınordu, rakibinin bu süratine uyum sağlayamayınca mahkûm bir oyun sergiledi. Karşı kaleye gitmekte zorlandı da denmez, gidemedi. Adana Demir yüklendi, pozisyon buldu ama gol bulamadı. Vedat'ın arka direkte topu boş kaleye vuramayıp, auta göndermesi Şeytanlar için büyük bir şanstı.

***

Pili 15 dakika kadarmış. Adana Demirspor da yorulma başlayınca, Altınordu da kendine has futbolu oynamaya başladı. Yarı alana paslarla geçti, ceza alanına varmadan tıkandı. Ne orta ne de ara pasları vardı. Kaleye de ilk kez 20. dakikada gidebildi, o da şutla. Anıl istediği gibi vuramamıştı.
Oyun kontrolünü eline almışken golü yiyiverdi. Bu birazcık da tesadüfi bir goldü ama sonra gelecek olan 2 golde defans hataları ön plana çıkacaktı.
2. golde de Hasan'ın büyük hatası vardı. Sol tarafta topu kafasıyla çizgiye doğru atıp, Kosecki'den sıyrılmak istedi. Kafası kısa düşünce Kosecki kaptı, ceza alanına girdi, pasını verdi, fark 2'ye çıktı. Burada Hasan'ın 3 seçeneği vardı. En basiti, topu doğrudan taca atmaktı. Bu son seçenek. Rakibinden daha iyi olduğunu düşünüyorsan, bunu yapmazsın. 2. seçenek, aut çizgisine giden topu ellemeyip, rakibiyle top arasına girmek. Topu rakibinden saklayarak kalecisine geri pası atabilir ya da sağa veya sola dönerek topu ileriye doğru uzaklaştırabilirdi. 3. seçeneği denedi. İyi bir futbolcu da bunu yapardı. Doğrudan taç çizgisine doğru vurup, rakibinden bir anlık uzaklaşmış olur ve topu da hemen pas olarak kullanabilirdi. Hesapta kısa düşeceği yoktu ve Kosecki'nin de ayak uzatıp, topu alması ve alır almaz da Hasan'ı geçmesinde yeteneğin yanında biraz da şansın yardımı vardı.

***

Daha 35. dakikada Hüseyin Eroğlu hamle yaptı. Kerim'i çıkartıp, hücum yönü güçlü Serdar'ı aldı. İlk yarı istediğini alamayınca, 2. yarıya da Muhammed'in yerine Okan'ı soktu.
Altınordu skordan dolayı erkenden 2 değişiklik yapmışken, Adana Demirspor da, hamle olarak değil de, sakatlıktan dolayı, hesapta olmayan 2 değişiklik yapmak zorunda kaldı.
Kırmızı lacivertliler yüklendi, mavi lacivertliler defans yaptı. Ama gol pozisyonu bulan ev sahibi takım oldu. 63. dakikada gole giden Adana Demirspor'a gol izni vermeyen kişi Poke idi. Altınordu defansının çok hata yapmasından dolayı olsa gerek, rakip hücum oyuncusu Poke, yardım ediverdi. Yapılan ortada arka tarafta bomboş bırakılan Vedat boş kaleye gol atacakken, Pote geldi ayak koydu, kaleci Erce'ye topu kazandırdı, Altınordu kalesini golden korumuş oldu. Elbette esprili bir şekilde anlattım. Poke arkadaki çok uygun pozisyondaki takım arkadaşını görmemiş olsa gerek, topa ayak koyup önüne almak istedi. Alması biraz zordu, kalecinin kucağına gitti.
Kendilerine yardımcı olan Pote'ye, 73'te Hasan jest ile karşılık vermek istedi. Yerden yapılan ortaya, ön direğin de ilerisinden ayak koydu, top direkten döndü. Jest sonuç vermese de en azından denedi. Düşündüğü yeter, herkes yapmaz bunu çünkü!. Şaka bir yana, Hasan doğru olanı yaptı, ayağını uzattı ama o noktadan topun kaleye doğru gitmesi biraz şansızlık oldu, direkten dönüp, gol olmaması da şans.
84. dakika... Levent serbest vuruşu yüksekten orta şeklinde kullandı. Top havada süzüldü ve arka direğe doğru indi. Kaleci Erce çıkmak istedi ama vazgeçti. Bu bir hata. Ya tam çıkmalı ya da hiç çıkmamalı. Ali topa yakın olan isimdi. Topun altına girip, zıplayıp, kafasıyla uzaklaştırması gerekirken, ayağına gelmesini bekledi. Defansta, rakip oyuncular yakınken, yapılması gereken şey, topu en kısa zamanda uzaklaştırmaktır. Ali bunu yapmayınca, arkadan Gladky geldi, Ali'den önce topa vurdu ve farkı 3'e çıkardı.
Farka rağmen Altınordu gol aradı. Fırsatını buldu değerlendiremedi. Aynı zamanda kalesinde de tehlike yaşadı, atlatmayı başardı.

***

Karşılaşmanın başlarında, Adana Demirspor sert oynadığı dakikalarda, Semih Güler her topa müdahale etmek istiyordu. Bir pozisyonda Altınordulu Sefa'nın ayağındaki topa kayarak girdi. Hakem sarı kart gösterdi. İtiraz ettiler. Topa dokunmuş. 'Her topa dokunulduğunda faul olmaz' diye bir şey yok. Rakibini sakatlayabilecek bir şekildeki müdahaleler fauldür. Semih de hareketini rakibine doğru yapıyor. Sefa kendini korumasa ayağı bile kırılabilir. Bu da sarı kart gerektiriyor. Gelişi bile faul denebilir.
Bucaspor, zor günler geçirirken, alt yapıdan çıkardığı oyuncular üst liglerde top koşturuyor. Adana Demirspor'dan kaleci Çağlar ve oyuna sonradan giren Batuhan, Bucaspor'da futbola başlamış isimlerdi.