Sporla oldukça iç içe olan bir psikiyatri doktoru olarak meslek hayatımın ilk günlerinden beridir gerek sosyal çevremde gerekse danışanlarım içinde kumar sorunu sebebiyle, büyük kayıplar yaşamış kişilerle görüşme durumum oluştu. Bu sebeple de birçok zaman kumar ve kumarın oluşturduğu sosyoekonomik kayıplara ve psikolojik sorunlara ilgi duydum.

2000'li yılların başlarında o dönem Türkiye'nin en çok ziyaret edilen at yarışı sitesi üyeleri arasında yaptığımız bir self-report bir ankette at yarışı oyuncularının en az yüzde 10'unun patolojik kumar oynadığını bir anlamda kumar oynama ile ilgili dürtülerini denetleyemediklerini saptadık. Yine bu yıllarda bir çalışmada şu saptamayı yapmıştık. 'Eskiden at yarışları haftanın sadece üç günü çarşamba, cumartesi ve pazar günleri koşulurken, devlet bu alanda teşvik edercesine gün sayısını 6'ya çıkardı. Pazartesi hariç artık her gün at yarışı programı olmasını ve üzerine müşterek bahis yapılabilmesini bir tehdit olarak değerlendirmiştir. 'Aradan geçen yaklaşık 15 yılda, at yarışları haftanın 7 gününe yükselirken, aynı günde artık 2 ayrı şehirde yarış programı oluyor ve müşterek bahis oynanabiliyor. Hatta haftanın birçok günü yurtdışındaki yarışlara da da bahis yapılabiliyor. Yine o dönemde futbol üzerine sadece spor-toto isimli oyun oynanabilirken, şimdi iddaa oyunu oyunu oynamayan vatandaşımız kalmamıştır sanırım. Dünya üzerinde 365 gün/24 saat, spor müsabakalarına bahis yapabiliyorsunuz.

Bahis oynamak bu kadar kolay hale getirilince kumar ile ilgili sosyal sorunlar neredeyse hepimizin çevresinden birini etkiler hale geldi. 2000li yıllarda aile zoruyla getirilen kişiler çok nadirken, şu sıralar psikiyatri polikliniklerine madde bağımlılığından kurtulmak istercesine yalvar yakar çözüm arayan kişiler başvuruyor. Kumar sorunun tedavisi de diğer bağımlılık ve dürtü denetim bozukluklarında olduğu gibi oldukça zor bir süreç. Bu sorunla ilgili spesifik bir farmakolojik tedavinin olmaması, tedavilerde başarı oranını kısıtlıyor. Genel psikofarmotikler ve bireysel terapiler bazı hayatlara yeni bir şans verebiliyor.
2000li yıllarda internet sitesinde yaptığımız ankete büyük yardım çağrıları yanında hakaret eden yanıtlar da almıştık. Bu yazıya da benzer tepkilerin olma ihtimalini göze almakla birlikte, eğer bahis, iddaa yada internet üzerinden paralı oyunlar oynuyorsanız şu kriterlere dikkat etmenizi öneririm.
Sürekli kumarla meşguliyet.

Arzulanan heyecanı duymak için artan miktarlarda para ile kumar oynama gereksinimi.
Kumar oynamayı kontrol altına alma, azaltma ya da bırakma yönünde başarısız çabalar.
Kumar oynamayı azaltma ya da bırakma girişimlerinde huzursuzluk, sinirlilik.
Sorunlardan kaçmak için ya da hoşnutsuz duygudurumdan kurtulmak için kumar oynamak.
Parayla kumar oynayıp kaybetmenin ardından bir başka gün kaybettiklerini yerine koymak için çoğu kez geri gelme.
Ne denli kumar oynadığını saklamak için aile üyelerine, terapistine ya da başkalarına yalan söyleme
Kumar oynamak için gereken parayı sağlamak üzere sahtekarlık, dolandırıcılık, hırsızlık, zimmetine para geçirme gibi yasa dışı eylemelerde bulunma.
Kumar oynama yüzünden önemli bir ilişkisini, işini ya da eğitimiyle ya da mesleğinde başarı kazanması ile ilgili bir fırsatı tehlikeye atma yada kaybetme.
Kumar oynama nedeniyle içine düştüğü çaresiz parasal durumlardan kurtulmak için para sağlamak üzere başkalarına güvenme. Bu kriterleden 5 tanesi ve üzeri sizin için geçerliyse kumar sorununuz olduğunu söyleyebilirim ve bu durumda mutlaka profesyonel destek almanız gerektiğini hatırlatırım.