Kim ne derse desin, Perşembe'nin geleceği Çarşamba'dan bellidir. Güncel Türkçe sözcüklere bakacak olursak, 'Bu işin sonunun nasıl olacağı, şimdiki gidişinden belli olur' anlamında kullanılan bir sözdür. Tahmin ettiğiniz gibi İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu seçiminden söz ediyorum.
Geçen pazartesi belki de sadece biz açık, net ve cesurca yazmıştık:
'Güçlü muhalefetin karşısında Ekrem Demirtaş'ın hiçbir şansı yok,' diye...
Yandaş gazetelere verdiği ilan sonucu böyle bir kanıya varmadık. Bir yıldan fazla bir süredir, daha doğrusu Kordon'da bilmem kaç milyon dolara mal olan yeni bina ile aklı başında İzmirlilerin 'Bu ne?' diyerek, açıklanan rakamlara karşı çıkmaları ile 'Yeter artık!' diyenlerin sayısı çığ gibi büyüdü, bugünlere gelindi. Bazı cesur isimlere, örneğin, genç girişimci Musa Turan başta olmak üzere birçok kişinin açıklamalarını, iddialarını, söylediklerini anımsıyorum.
Tabii ki, aldıkları ilân ya da bedava seyahatler nedeniyle bazı yandaş köşe yazarlarının methiyeleri de gözümüzün önünde...
Bakalım bunlar yarın ne yapacaklar?
'Kral öldü, yaşasın yeni kral' mı diyecekler?
Hiç kimsenin şüphesi olmasın...
Kesin böyle olacak...
Bu yüzden görüştüğüm İzmirlilerin, örneğin İzmir Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı aynı zamanda iktisatçı Erol Akıncılar'ın sözlerine dikkat etmesini haddim olmayarak öneriyorum. Ama artık İzmirlinin, İzmir tacirinin hakları, paraları, 'Eski dostum!' diye ortaya çıkacak sahtekârlara, üçkâğıtçılara gitmeyecektir. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş...
Bazılarının önceki yıllarda yaptığı ve güvendiği dağlara kâr yağacak gibi...

Anlat anlat güzel oluyor!

Haber Ekspres'te okudum, Mahmut Özgener'e verilen güçlü desteği. Arka arkaya Meslek Komitelerinden yapılan yazılı açıklamalarda 175 oy kullanacak Meclis üyelerinden neredeyse dörtte üçü yani yarıdan çok fazlası açık ve net şekilde değişimden yana olduklarını, oylarını Mahmut Özgener'den yana kullanacaklarını belirtmişler. Yani seçimden önce sonucu ilan etmişler.
Peki Ekrem Demirtaş ne yapıyor?
'Çıkmadık candan ümit kesilmez!' diyor...
Benim dikkatimi çeken, yine yandaş basına verdiği demecinde, 'arkadaşlarla durum değerlendirmesi yapıyoruz!' demiş, mealen...
Benim, yakınlarından duyduğuma göre, Demirtaş kimseyi dinlemezmiş ki!
Bugüne kadar hep 'Benim dediğim olur!' gibisinden sözler edip, davranış gösterirmiş...
Umarım böyle bir şey yoktur. Belki de sevmeyenlerin uydurmasıdır. Kabahat Ekrem Demiştaş'ı bu şekilde tanıtanlarındır, herhalde...
Geçenlerde Gülseren Hanım, 'Çekilmesi lazım!' gibisinden bir yazıyı kaleme almıştı...
Belki de bugün böyle bir sürpriz yaparak, 'aday değilim' diyebilir...
Bence açıklamaları gördükten sonra yapılacak en doğru hareket de budur. Bakarsın, 'Beni Meclis Başkanı yapın' da diyebilir...
İnsanın gönlünden, beyninden neler geçiyor, neler?
'İstemem yan cebime koy!' tümleci de belki bu yüzden ortaya çıkmıştır.

Telefonlar durmadı

Aramalar, her şeye rağmen sürdü...
Ama sonuç akşam saatlerinde belli olacak...
Görünen köy kılavuz istemez!
Önceki gün, badece bir gün içinde 52 farklı meslek komitesinden 99 meclis üyesi imzalı destek bildirisi yayınladıysa gerisini siz düşünün...
Daha doğrusu İzmir'de bundan sonra da beyliklerini korumak isteyenler düşünsün...
Çünkü yeni hafta ile birlikte yeni bir ticari  hava İzmir'e hakim olacak...
Düne kadar, 'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' diyenler, haksız kazanç sağlayanlar, halkı kandıranların da foyaları tek tek ortaya dökülecek. Doğru, dürüst, duyarlı tacirlerimizin dedikleri olacak...
Başkanlık oylaması öncesi Özgener'e desteklerini net olarak ifade eden 99 meclis üyesi ayrı ayrı geçtikleri imzalı basın bildirisinde şu bilgilere yer verdi: Üyelerimizden gelen 'Değişim' isteğini yerine getirmek için yola çıktık. Hedefimiz, Oda'mızın üyeleriyle olan bağını tekrar güçlendirmek, üyelerin sorunlarına hızlı ve etkili çözümler sunmak, yeni finansal olanaklarla onların kalkınmasına ve büyümesine katkı sağlamaktır. Tüm bunların 'yeni bir yönetim anlayışı' ile mümkün olacağının farkındayız. Artık 'Patron' değil 'Lider' olan; 'Ben' değil 'Biz' diye düşünen isimleri destekleme zamanı geldi.'
Bunları söyleyen de kim?
Anlatmaya çalıştım...
Tabii ki, 'patron' olarak adlandırılanı da herhaldebiliyorsunuzdur!

DİP EKSPRES

Türkiye'nin hayali konuşulacak!


ESİAD 33. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı, 17 Nisan 2018 Salı günü, 19:00-21:00 saatleri arasında, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik'in konuk konuşmacı olarak katılımıyla SwissOtel Grand Efes Smyrna Salonu'nda gerçekleştirilecek.
Mehmet Ali Kasalı veFadıl Sivri'nin yaptıkları açıklamaya göre; program 19:00-21:00 saatleri arasında, üyeler, İzmir Protokolü, İş Dünyası Temsilcileri ve Medyanın katılımıyla gerçekleştirilecek.
Konu ise, 'Nasıl Bir Gelecek? Nasıl Bir Türkiye Hayali?' olarak belirlendi.