Hasan Hüseyin Korkmazgil'in şiirinde geçer. 'Karanlığın devleri, cüceleri aydınlığın' diye. Yaklaşık 40 yıl önce yazılmış bir şiirde mutlaka günün koşullarına bir gönderme var. Son zamanlarda sanal dünya denilen platformlardan bazı kişilerin her şeye atar tutar yapmaları, gerçek hayatta bir şey üretmekten acizken, sosyal medya platformlarında her alanda her şeye ve herkese hesapsız ve tutarsız şekilde saldırıları bana bu şiiri anımsattı. Gerçek hayatta başarabildikleri, üretebildikleri ve ağırlıkları adeta cüce ağırlığındayken, bu kişiler sanal platformlarda, klavye başlarında adeta karanlığın devleri gibi algılıyorlar kendilerini.

Yakın zamanda evliliğe hazırlanan, gencecik bir insan en yakın dostları ile geçirdiği acı bir kaza neticesinde hayata veda etti. Bu acı veren hikayenin kederini ve hüznünü yaşamaktansa insanların bir kısmı bunu içsel dünyalarındaki çirkinliklerin dışa vurumu için fırsata çevirdiler. Ve bu acımasızlık sürüyor. Cuma günü ülkenin en yüksek tirajlı gazetelerinden birinin internet sitesinde, bu talihsiz gencin düğünü için Çırağan Sarayının aldığı kaporayı, sanatçı Kenan Doğulu'nun da gece için aldığı ücreti iade ettiği haberi vardı. Gayet etik ve olması gereken bir durum göstermiş bunu yapanlar. Ama haberin altındaki yorumlarda Çırağan Sarayı ve Kenan Doğulu yine linçe alınmış, gariban birinin düğünü olsa bu paraları bu kişilerin talep edeceği ve bu ahlaki gözüken durumun sadece ölen kişinin zengin biri olmasına bağlamışlar. El insaf. Birilerini eleştirmek elbette herkesin doğal hakkı olabilir ama bu kadar tutarsız, empatiden uzak ve aşağılık kompleksi ile oluşturulmaya gayret edilen hava, o yorumlara imza atanların ruh cüceliği değil midir?

Gelişen teknoloji ile internet artık her yerde. 7den 70e herkese ulaşmış durumda. İnternetin oluşturduğu sanal dünyada yarı gerçek yarı sanal karakterler ise henüz dengesi oluşmamış bu dünyada kendilerini kanıtlama çabası içinde. Bu dünyada doğru, ahlaklı, tutarlı, dürüst olma kriterleri çok da önemli değil. Geçerli tek kriter ilgi duyulmak ve beğeni almak. İlgi gösterilen bir rezillikse, bir kavgaysa, bir çamursa bunların doğruluğu, topluma yararlılığı düşünülmeden popülerize edilebiliyor. Belki de gelecek insanının çözüm bulması gereken en önemli sosyolojik sorunların başında bu değişen gerçek-sanal dünya erdemleri geliyor.