Buz gibi soğuk bir hava vardı Balıkesir'de. Zaten kötü olan zemin, daha da kötüleşmişti. Sertleşen çimler ve toprağın da etkisiyle yerden atılan paslar seke seke gidiyordu. Top kontrolü de oldukça zordu, top sürmesi de.

Yetenekli oyuncuların pek olmadığı bu ligde takımların en büyük ve belki de tek silahı, bol bol koşu, bol bol pres. Tüm maçlar birbirinin kopyası şeklinde geçiyor. Balıkesirspor Baltok ile Büyükşehir Belediye Erzurumspor maçının da hiçbir farkı yoktu. Koşmayan olsa, zaten bu havada donar.
Orta sahada geçen bir müsabakaydı. Üstünlük kuran bir takım olmadı. Az da olsa Erzurumspor kaleye daha fazla yaklaşabiliyordu rakibine oranla. Orta saha ve defans top çıkarırken rol alıyordu ama bir türlü ileri uca aktaramıyorlardı. Dolayısıyla ne Otoo ne de Nobre pek bir varlık gösteremediler.
Ceza alanın içerisinde ilk kez topla oynayabilen Balıkesirspor, Otoo'nun golüyle öne geçti. 37. dakikaya kadar ceza alanı içerisinde hiçbir etkinliği yoktu.
41. dakikadaki Bülent'in değerlendiremediği pozisyon saç baş yoldurdu. Kaleciyle karşı karşıya topa atacağı yeri seçerek vurması gerekirken, rastgele şut çekmeyi yeğledi, top yandan auta gitti. Hafif çapraz da olsa kaleci açıyı daraltmamıştı. Hem sağı hem de solu açıktı. Üstüne üstük pas vereceği arkadaşı da vardı, verse bomboş kaleye dokunmak kalacaktı sadece.

İlk yarı bitmek üzereyken, Balıkesir Aissati ile hızlı hücuma çıktı. Gökhan arkadan topuğuna bastı. Sarı kartı gördü ama bu hareket çok ama çok tehlikeliydi. Kramponun altıyla tandeme müdahale etmek sakatlığa sebebiyet verebilir. Kırmızı gösterebilirdi.
İlk yarı daha üstün oynayan konuk takım Erzurumspor idi ancak 2. yarıya Balıkesirspor daha iyi başladı.
55. dakikada kısa ve hızlı paslaşmalar, sağdan Uğur'un atağa desteğe gelmesi, onu görüp de defans arkasına atılan güzel pas, Uğur'un güzel ortası, Sedat'ın güzel kafa vuruşu... Tüm bu güzellikler meyvesini verdi ve fark 2'ye çıktı.

Golden sonra Erzurumspor daha çok atağa kalkmaya başladı, ev sahibi takım ise biraz daha defansif oynamaya... Bu durumda hızlı atak tehlike yaratabilirdi; yarattı da. 71 dakikada 2. golün sahibi Sedat orta sahadan defans arkasına sarktı. Topu sürdü sürdü sürdü. Kaleci son ana kadar bekleyip, sonradan kalesini terk etti. Sedat topu sola çekip vurdu, kaleci atladı ve dokundu, top kornere gitti. Kaçan bu gol Sedat'a hiç yakışmadı. Ama kaleci Hakan'ı da takdir etmek gerekir. Erkenden çıkmadı, tam anını bekleyip, kaleye yaklaştığında açıyı daralttı. Erkenden çıksa, kaleye daha uzak bir yerde karşılaşacaklardı. Burada kaleciye çalım atmak daha kolay olur, çünkü kaleye olan mesafe geniş ve daha çok topla oynama şansı var. Dar alanda çalım atmak daha zor ve yetenek ister.
Sonraki dakikalarda Erzurumspor baskısını arttırsa da, Balıkesirspor defansı oldukça başarılıydı. Gol izni vermedi. Arka arkaya gelen bu 2. zafer ile ilk 2 de ufukta görünmeye başladı.