Önce iki önemli şikâyetten söz edeyim...
Önce çok önemli bir kitle pazarlaması yapan dev firmadan bahsedeyim. Bu köklü firmanın bence çok önemli bir hizmet yönü var. Belli miktarda alışverişini internet üzerinden yapıyor ve siparişinizi veriyorsunuz. Çok cüzzi bir ücret ödeyerek alışverişiniz verilen saat dilimi içinde evinizin kapısına kadar geliyor. İzmirli okuyucumuz bebekli olduğu için gerek İzmir'de gerekse İstanbul'da bulunduğu sürelerde bu zincir marketin bu kolaylığından istifa ediyor. Birincisi zaman kaybını önlüyor, ikincisi hizmeti ayağına kadar getiriyor.
Yani memnun...
Ama nereye kadar?
Bir görevlinin hizmeti aksatmasına kadar...

Bu ne küstahlık?

Bize yaptığı şikâyetinde şöyle diyor:
'Görevim gereği bazen İstanbul'da olmak zorundayım. Ama işim biter bitmez soluğu tekrar İzmir'de alıyorum. Yani mecburiyetten iki adresim var. Gerek İzmir'de gerekse İstanbul'da bu büyük firmanın bence büyük hizmetinden hep mutlu kaldım. Ama önceki gün bir görevli beni çıldırtacak hale getirdi.
İki katlı evimde bebeğimi emzirirken siparişlerim geldi. Kapı zili çalmadı ya da çaldı ben ikinci katta bebeğimle ilgilendiğim için ya da yorgunluktan duymadım. Bu sırada telefonum da çaldı. Pencereden baktığımda firmanın adamı dönüyordu.
Arkasından seslendim, duymadı ya da duymazdan geldi. Hemen beni aradığı telefondan aradım.
20 metre kadar ileride aracın başında idi. Ve tam iki dakika sonra kendisine dönmüşüm. 'Yarım saattir kapınızı çaldım, siparişi iptal ettim!' dedi.
'imkansız!' deyip özrümü iletmeme rağmen bindi araca gitti. Bebeğimin maması ile önemli saydığım siparişleri alamadım.
Çok sinirlendim...
Firmayı aradım şikayetimi söyledim.

Geride 28 dakika daha var!

Yarım saat içinde geri dönmesi gerektiğini bildirdiler. Ama ne gelen ne de giden oldu. Türkiyemizin belki de gururu olan firmanın elemanının yaptığına bakın!
Çok üzüldüğüm için sizinle ve okuyucusu olduğum Haber Ekspres'in okuyucularıyla paylaşmak istedim'
Ayşe Teyze ya da Fatma Abla!
Her kimse küçük ama etkisi büyük bir olayı anlatıyor...
Düşünün evde bebek var!
Ve de binlerce işsizin olduğu ülkemizde işini savsaklayan uyarıya kulak asmayan ve hepsinden önemlisi yalan söyleyen bir dağıtım elamanı...
Biraz 'gaddar' diyeceksiniz ama bu gibi durumlarda gaddar olmak bu tür haddini bilmeyene bildirmek gerektiğine inananlardanız.

Yemeyen domuz mu?

Önemli bir uçak şirketimiz var. Ekonomik bilet tarifeleriyle gerçekten iyi bir hizmet veriyor. Biliyorsunuz, şirketler, şunlar bunlar hep Türk Hava Yolları'nı tercih ediyorlar. Daha doğrusu zorundalar...
Zorunlu olanlar devlet daireleri...
Maşallah onların da gezileri, ziyaretleri, eğitimleri bir türlü bitmiyor.
Geçenlerde Haber Ekspres'te okumuşsunuzdur.
Urla İskele ve Atatürk Mahalleleri bilmem kaçıncı derecede SİT Bölgesi ilan edildiği için inşaat yapacaklar arsalarını belirli ölçülerde kazıp Ankara'dan, THY'ye binip gelecek uzmanı bekliyor. Bekleme altı ay ile 1,5 yal arasındaki bir süreci kapsıyor.
Sanki İzmir'de 'evet' ya da 'hayır' diyebilecek, güvenli biri yok!
Sanki devlet memuru ya da resmi dairelerde çalışanlar illa pahalı olan THY'ye binecekler...
Akıl alacak gibi değil...
Buna ne denir?
Siz söyleyin!

Vatandaş önemli değil mi?

Ucuz etin yahnisi pahalı oluyor, bazen...
İzmirli yolcuların ekonomik tercihi havayoluna binerler, bu arada bagaja da bir eşya verilir. Ama İstanbul'daki memur evrakları doldurtur da doldurtur. 'İmzalayacaksınız prosedür böyle!' der...
Zaten kamera görüntülerine de kesinlikle bu olay yansımıştır. Her neyse, İzmir'e geldiklerinde yeni alınan cihazın parçalandığı görülür. Herhalde işçilerin dikkatsizliğinden olmalı...
İzmirli yolcu gider şirketin yöneticilerini bulur, 'Bunun ceremesini kim çekecek?' diye sorar...
'Tabii ki biz ödeyeceğiz!' derler...
Ama o da ne?
İstanbul'daki görevli, birçok sayfadan oluşan matbu kağıtları imzalatmış...
Buna göre, 'Hakkımı aramayacağım zarar ve ziyandan ben sorumluyum' diye bir belge imzalamış İzmirli yolcu...
Araştırıyor ve firma yetkilileri, 'Görevli elemanımız sizi uyarmalıydı, siz de buna göre isterseniz belgeyi imzalamamakta serbesttiniz!' derler...
Yani çoğu insanımız hakkını ve hukukunu bilmediği için böyle yanlışlıklarla ve üzüntülerle karşılaşabiliyor. Özetle siz siz olun, önünüze uzatılan her belgeyi imzalamayın...
Ama bu da imkansız, çünkü siz acele ile ve karşınızdakine güvendiğiniz için 'evet' deyip evrakları imzalıyorsunuz. Bunlara köklü bir çözüm getirilmeli, ama nasıl?
Geçenlerde bakan açıklamadı mı?
İşçiye yasa gereği verilen asgari ücretin 300 TL'sini bazı işverenler geriye alıyor. Yani bazı patronlarımız da böyle, çalışanlarımız da...
Kime güven duyacağız?

Sakın aldanmayın!

Şimdi yurt dışından hemen herkese mail atılıyor. Bozuk Türkçe ile gelen mektupta şunlar yazıyor:
'Merhaba,
Ben, yeni işyeri açanlara ve işlerini korumak için de mâli zorluklar
İçindeki insanlara yardım etmek istiyorum,
Kimin nakdi yardıma ihtiyacı varsa rahatlıkla karşılayabiliriz.
Bir kredi programı size tanıtmak için buradayım.
İhtiyacınız mı var?
Kredi kullanımı çok kolay!
Ciddi kredi ihtiyacı olanlarla, borcu olanlara ve mali yardıma ihtiyaç duyanlara yardımcı olabiliriz.
Eğer bankalar, işletme kredisi isteğinizi reddetmiş olsalar bile önemli değil.
Size yüzde 1.8 uygun faizle mali destek verebiliriz.
Kredi teklifimizin dışında; kişisel krediler ve teminatsız kredilerimiz de mevcuttur.
İstek size bağlıdır.
Öncelikle, aşağıdaki başvuru formunu doldurunuz. Bu yeterli olacaktır.'
İşte bu formu doldurduğunuz ve 'acele tweet at'a inandığınızda ağa düştünüz demektir.
Gerisini siz düşünün...
Elinizdeki avucunuzdaki gidecektir...
Şunu unutmayın, hiç kimse birine böylesine yardım yapmaz...
Özellikle dış ülkelerdekiler....
Ava giden avlanır...
Bu atasözünü de hatırlatmak istiyorum...

Kabul edilemez

Tanyel Yılmaz, TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı'nın Türk vatandaşlarına vizenin kaldırılmasının Avrupa Birliği ülkelerin yararına olacağını bildirdi.
Gümrük birliği anlaşmasından sonra mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı gerçekleştirilirken, bu mal ve hizmetleri üretenlerin ve alıp satanların serbest dolaşımlarının engellenmesini Rahmi Çuhacı 'kabul edilemez' olarak nitelendirdi.

Vergi avantajı geliyor

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, 'Hükümet olarak bölgesel merkezlerin Türkiye'de, İstanbul'da kurulmasına yönelik özel bir çalışma içindeyiz. Bölgesel merkezini Türkiye'de kuran global şirketlere vergi avantajı ve vergi teşviki getireceğiz' dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, bankacılık sektöründe yaşanan en önemli uyuşmazlıklardan birisinin kredi kartı aidatları olduğunu kaydetti. Tüfenkci, 31 bankanın denetim sürecinin devam ettiğini bildirdi. Maliye Bakanı Naci Ağbal, Milli Piyango ihalesine ilişkin bir açıklama yaptı. Ağbal, ihale için 5 Ağustos'ta teklif alınacağını söyledi. Konya'da 430 dönüm arazi üzerinde kurulan Türkiye'nin en büyük güneş santrali olan Kızören Güneş Santrali'nin açılışı yapıldı.
Kuzey Marmara (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Otoyolu Projesi Kurtköy-Akyazı kesimi (bağlantı yolları dâhil) işinin Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle ihalesinde 8 firma teklif sundu.
Zorlu Holding Başkanı Ahmet Zorlu, grubunu Türkiye'de ciroda bir numaraya oturtmak konusunda hedefini netleştirdi. Orta vadede birkaç milyar dolarlık yatırım yapacak.
Ekonomi Bakanlığı desteğiyle Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (TET) çatısı altında buluşan 22 beyaz eşya yan sanayisi firması, 'Beyaz Eşya Yan Sanayi Sektörü' (TURKHAS) kümesi ile Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirmesinin Desteklenmesi (Ur-Ge) avantajlarından faydalanacak.

***

DİP EKSPRES

Profilo, İzmirli Gençlerle Buluşuyor

Profilo Dayanıklı Ev Aletleri, bugün Mehmet Turgut ile Kampüste Falan Filan etkinlikleri kapsamında Ege Üniversitesi'nde gençlerle buluşuyor. Mehmet Turgut'un yanı sıra Pascal Nouma ve Kadir Çöpdemir'in konuk olacağı etkinlikte, Profilo standında gençlere özel aktiviteler yapılacak; öğrenciler sürpriz hediyeler kazanma şansı yakalayacak.
Profilo Dayanıklı Ev Aletleri, İzmirli gençlerle buluşmaya hazırlanıyor. Mehmet Turgut ile Kampüste Falan Filan etkinlikleri kapsamında İzmir Ege Üniversitesi Prof.Dr.Yusuf Vardar-MÖTBE- Kültür Merkezi önünde stant açacak Profilo, birbirinden eğlenceli oyunlar ile gençlere sürpriz hediyeler dağıtacak. Mehmet Turgut'un yanı sıra Pascal Nouma ve Kadir Çöpdemir'in konuk olacağı etkinlikte Profilo Dayanıklı Ev Aletleri'nin ödüllü interaktif oyunları gençlere eğlenceli vakit geçirtecek. Gün sonunda bir talihli Profilo Kettle kazanırken, bir talihli de buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesinden birini kazanma şansı elde edecek.
Profilo'nun dayanıklı ve eşsiz tasarımlı ürünlerine sahip olmak isteyen ve interaktif oyunlarla keyifli vakit geçirmek isteyen İzmirli gençler, Ege Üniversitesi'ndeki Profilo standına uğrayabilir.