Evet; bu işlerde bir yanlışlık olmalı. Boşa yazmıyorum; toplumumuzu 10-15 gündür birinci derecede ilgilendiren konuların başında şu "Tanzim Satış Noktaları" gelmektedir dersem sanırım yanlış yazmamış olurum.  
Baksanıza; özellikle yandaş medyanın görsel ve yazılı birimleri belki de ilk haber ya da manşette varsa yoksa Tanzim Satış Noktalarındaki fiyatların düşüklüğünden başka söz etmiyorlar. Yapılan röportajlar işin cabası. Haa, bakın bir de şu Tanzim Satış Noktalarının yenilerinin nerelerde ve ötesinde hangi şehirlerimizde kurulacağı ile ilgili haberler var.
Biliyorsunuz; patates ve soğanı bir kenara bıraktım onların fiyatları uzun zamandır ülkemizin alışılmış fiyatlarının üzerinde seyrediyor. Ama; görüyoruz ki lahana, pırasa, karnabahar ve ıspanak gibi kış sebzelerimiz bile akıl almaz yükseklikte satış fiyatlarıyla piyasalarda yer almaktalar. Dikkat ediniz; patlıcan, biber çeşitleri ve domatesi saymıyorum. Aslında bence; kış günlerinin sebze fiyat skalasında bu son üç tane sebzenin bulunması doğru olmamalı. Ne derlerse desinler sonuçta domates, biber ve patlıcan turfanda konumunda sayılmaları gerekir.
Neylersiniz ülkemiz insanlarını kış ortasında bunları yemeye alıştırdılar bir kere. Ziraat Bankası'nın eski bir mensubu olarak iç tüketime yönelik sera tarımının ülkeye nelere mal olduğunu ve tarım yapısını nasıl yamulttuğunu bilmekteyim. Dolayısıyla bu konunun ayrıntılı bir şekilde incelenmesi ayrı bir yazı vesilesi olmalıdır.
Ama şimdilik bunu bir kenara bırakmak istiyorum. Benim gündeme getirmek istediğim ve gerçekten önemli bulduğum başka bir nokta var. Bu nokta; bu tanzim satış noktalarının hizmet vermeye başladıkları günlerden bu yana kafamı kurcalayıp duruyor. Bu satış noktaları perakende satış fişi veriyorlar mı? Bu satış noktaları işyeri tescillerini yaptırmışlar mıdır? Bu satış noktalarında görev yapan ve belediye işçisi oldukları söylenen kişiler Allah korusun işyerinde başlarına bir iş kazası gelirse hakları hangi ölçüde korunacaktır. Çalışanlar açısından bu konu İş Kanunu hükümleri çerçevesinde değerlendirilmiş midir? Bu soruların tümünün riskli yanıtları olabilecektir, dolayısıyla unutulmamalı ve göz ardı edilmemelidir.
Şimdi gelelim yapılan tanzim satış noktalarının vergileme boyutuna. Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanu'nunun 156'ncı maddesinde işyeri; "Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette işyeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir" şeklinde tanımlanmaktadır. O halde; bu yasalara göre sayıları yüze yaklaşan tanzim satış noktasının ayrı ayrı işyeri sayılmaları gerekir.
Dönüp bakıyorum; KDV Kanununun istisna maddelerine orada, o maddeler arasında belediyelerin tanzim satış noktalarıyla ilgili bir hüküm yok. Kısa süreli kermes türü bir yer desem öyle değil, pazarcı esnafı desem o da değil ki onların bile vergi numaraları bulunuyor.
O halde yapılan ticari işlemlerin niteliğini kapsamlı olarak incelemekte yarar olacaktır. Bakalım, bekliyorum; ilgili yerlerdeki Vergi Dairesi Başkanlıkları ne türlü bir girişimde bulunacaklar?
***
Ben başka bir gelişme daha bekliyor ama bir yandan da olabileceklerden korkuyorum. Biliyorsunuz ülkemizin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) adlı bir kurumu var. Bu TÜİK uğraştığı bir sürü istatistik veri ile birlikte aylık ve yıllık bazda fiyat enflasyonu hesaplamaları da yapmaktadır. Bu enflasyon hesapları için kullanılan ögelerin bazıları toplumda sürekli olarak kritik edilmektedir. Söz gelimi enflasyon hesaplamaları arasında patinaj zincirinin bulunması nasıl da bir ölçüde alay konusu olmaktadır. İşte buna benzer bir gelişmenin olabileceği aklıma geliyor.
İster misiniz, bu TÜİK Şubat ayı enflasyonunun hesapları için gitsin "Tanzim Satış Noktaları"ndaki fiyatları baz olarak alsın? Siz o zaman görün manzarayı (!) Ocak ayı patates fiyatı 7 lira, Şubat ayı patates fiyatı 2 lira; hesaplama sürdürülürse soğan Şubatta 2,5 lira Ocakta 6,5 lira. Devamı da var elbette: bunun patlıcanı, biberi, domatesi, salatalığı, kabağı da var. Hatta bu fiyat indirim kampanyasının temizlik ürünlerini kapsaması da düşünülüyor.
Sakın ha yok artık bu kadarı da olmaz demeyin. Bilirsiniz ülkemizde sözümüz meşhurdur: "Olmaz olmaz deme olmaz olmaz".
Esenlikle kalınız...