Çamur kadar berrak sözü Amerikalıların kafa karıştırıcı olaylar için kullandığı bir deyimdir. Aslında bizde de atasözlerini, deyimleri gözden geçirdiğimizde buna yakın birçok söylenmiş sözler olduğunu görürüz. Aşağıda okuyacağınız yazı, Amerika'da Daily Mail gazetesinde çıkan Aubrey Bailey ismindeki bir okuyucunun, gazetesine yolladığı 'Çamur kadar Berrak' başlıklı bir yorumu. Her yerde ( internette, Facebook'ta, Twitter'da) çıktı. Yine de okuyamayan, eksik kalan ya da anlamayan, anlamak istemeyen, unutanlarımız vardır diyerek sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü biz olayların içinde yaşadığımız çok yakından gözlemlediğimiz halde başta siyasiler olmak üzere; birçok insanımız olanları anlamak istemiyor, anlamıyor.

***

Ama bakın dünyanın taa öte ucundaki bir Amerikalı nasıl yorum yapmış:
'Orta doğuda olan olaylar kafanızı mı karıştırdı? İzin verin açıklayayım. Bizler Irak'ta IŞİD'e karşı savaşa destek verdik. IŞİD'i sevemeyiz, ancak IŞİD bizim sevdiğimiz Suudi Arabistan tarafından destekleniyor. Suriye Başkanı Esad'ı sevmeyiz ve ona karşı savaşanları destekliyoruz ama ona karşı savaşmalarına rağmen IŞİD'i değil. Iran'ı sevmeyiz ama İran IŞİD'e karşı savaşan Irak hükümetini destekliyor. Görüyoruz ki bizim bazı dostlarımız düşmanlarımızı, bazı düşmanlarımız da dost bildiklerimizi destekliyor. Ve bazı düşmanlarımızda diğer düşmanlarımızla savaşıyor, ama onların da kaybetmesini istemiyoruz. Öte yandan düşmanlarımıza karşı savaşan, diğer düşmanlarımızın da kazanmasını istemiyoruz. Savunmak istediğimiz, savunduğumuz insanları, belki de yer değiştirip daha az sevmeliyiz. Ama tüm bu savaş, teröristlerden kurtarmak için işgal ettiğimiz, orada olmayan bu teröristleri temizlediğimizi söylediğimiz bir ülkede. Şimdi ne söylemek istediğimiz anladınız mı?'
Tüm bu olanlar ne kadar kafa karıştırıcı değil mi?

***

Aklı başında herkes orta doğunun bir ateş topuna dönüştüğünü, Türkiye'nin de komşuları ile sıfır sorun noktasından çok uzakta olup, adım adım savaşa sürüklendiğini görüyor. Sınırlarımız yıkılıyor, askerlerimiz taşlanıyor, polisimize ateş açılıyor. Türkiye'nin her tarafında sayılarının kaç milyon olduğunu bilmediğimiz Suriyeliler, Araplar, IŞİD'ciler dolanıyor. Türkiye Cumhuriyeti adına yemin etmiş bazı milletvekilleri, sanki bizim milletvekilimiz değilmiş gibi bazı olaylarda başı çekiyor, askerimize taş atıyor. Sağlık bakanımız Işid militanlarının hastanelerimizde tedavi edildiği söylentilerine 'Sağlıkçılar sorgulamadan hastanın tedavisini yaparlar, gezi olayları ile bu konuları karşılaştırmayın' diyor. Üstelik hastane hastane dolaştırılıp, içeri alınmayan kendi vatandaşlarımızı görmezden gelerek. Dünyada hiç olmayan bir örnekle devlet kendi vatandaşlarını, vatandaş olarak görmüyor. Şamar üstüne şamar, laf üstüne laf yiyoruz. Birkaç vatansever yazar hariç, Aubrey kadar bile yorum yapamıyoruz. Ne gam, bayram tatili geliyor, yurt içi, yurt dışı... Zaten görüntüye bakarsak bize her gün bayram.