Atatürk gençliğe hitabesinde 'Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir' diye ifade eder ve gençliğe şu şekilde seslenir: 'Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!'

102.Yılını doldurmak üzere olan Altay Spor Kulübü de son 15 yılda büyük yıkım yaşamış, idari ve sportif başarısızlıklara yaşadığı haksızlıklar ve şanssızlıklar eklenince tarihinin en sıkıntılı dönemine girmişti. Adeta kalesi konumundaki Alsancak Stadı elinden alınmış, bütün gelirlerine temlikler konulmuş, yüksek borçlar nedeniyle transfer yapma yasağı oluşmuştu. Futbol ve İzmir denilince ilk akla gelen sembol adeta işgal edilmişti. Bundan 6 ay önce yapılan genel kurulda çaresizlik kulübün başkan adayı çıkarmasını bile engellemişti. Seçim divanının görevi aldığı günlerde, Cihangir Marmara ve arkadaşları büyük bir fedakarlık ve cesaret göstererek ateşten gömleği üzerlerine giymeye karar vermişlerdi.

Altay için bir nevi kurtuluş savaşı yapılacaktı. İşte bu koşullarda Alex Padulano, Cüneyt Oğuz ve Ali Arslan'ın başını çektiği grup büyük bir kararlılıkla kurtuluş için gençleri işaret etmişlerdi. Bazı dostlar bunun bir intihar olduğunu, takımın ilk on haftada gol bile atamayacağını iddia etmişler ve bu maceraperestliğin Altay'ın sonunu getireceğini iddia etmişlerdi. Transferin önünü açmayan yönetim bazı kesimlerce ağır şekilde eleştirilmişti. Zaman onları haklı çıkardı, Altay'ın cesur yürek gençleri her gün kendilerini geliştirerek bugün tüm camianın saygı ve güven duyduğu, son yılların en çok destek alan ekibi olmayı başardı. Bu süreçte kulüp yönetimine yakın ve Altay'ı hayatının merkezine koymuş biri olarak başta başkan Sayın Marmara olmak üzere, sezon başından beridir büyük fedakarlıklar ve doğru yönetim anlayışıyla bizlerin Altay için yeniden umutlanmasını sağlayan Ercüment Atik, Celal Kiter, Cemil Kaya, Giuliano Gloghini, Berk Eregüler, İrfan Aysal, Ahmet Erboy, Serkan Çınarlı, Polat Özen ve gençlik kararını cesaret edebilen yukarda ismini zikrettiğim dostlarıma şükranlarımı sunmayı borç bilirim. Her zaman olduğu gibi, kulübün en zor günlerinde hiç yılmadan işlerini en iyi şekilde yapmaya gayret eden kulüp müdürü Atakan Atalay ve kulüp çalışanlarının bu başarının gizli kahramanları olduğunu ifade etmemek onların emeğine haksızlık olur.

Bu yıl taraftara ayrı bir paragraf açmak şart. Sezon başından beridir mevcut koşulları iyi analiz ederek verilen destek, genç oyuncuların kendilerine olan güveninin gelişmesine ve arma için daha özverili mücadele etmelerini sağladı. Bu yıl birçok maçta saha içinde görevli olan biri olarak sahada 12 kişi olduğumuzu hissetmek taraftarın başarısıydı.
Bu özveri savaşında Serdar Sabuncu ve savaşçılarına ayrı bir yazı yazmak daha uygun olacak. Onların yaşattıklarını 1-2 paragrafa sığdırmak mümkün değil çünkü. Gelecek hafta, bu inanmışlığı en yakından gören kişilerden biri olarak Cesur Yüreklerin hikayesini sizlere aktarmaya gayret edeceğim.