Nilgün Taze-Soma'da kömürlü termik santral için zeytinlik talanına karşı verilen mücadeleyi desteklemek amacıyla  Rainbow Warrior gemisinden sekiz kişilik ekip de  Soma'ya hareket etti. İzmir ve Manisa'da yapılması planlanan 8 yeni kömürlü santralle sadece bu bölgenin değil, tüm Türkiye'nin etkileneceğini vurgulayan Greenpeace İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Pınar Aksoğan, Aliağa'da yıllardır kömüre karşı ciddi bir mücadele yürütüldüğünü ve 1990'da toplumsal dayanışma ile engellenen kömürlü termik santral projesinin, Aliağa'da verilen mücadelenin en büyük göstergesi olduğunu belirtti.  Aliağa'daki İzdemir Termik Santrali ve Manisa'daki Soma Termik Santrali ile 2010 yılında sebep oldukları hava kirliliğine maruz kalan kişilerin hayatlarından toplam 13 bin 900 yaşam yılı çaldığını söyleyen Aksoğan, 'Daha fazla proje ile insanların yaşamları tehdit edilmemeli. Halk sağlığını böylesine tehdit eden bir konuda, Sağlık Bakanlığı muhakkak söz sahibi olmalı. Hava kirliliğine yol açarak hayatı tehdit eden projelerin planlama, izin ve denetim süreçlerinde Sağlık Bakanlığı'nın karar verici kurumlardan biri olmasını istiyoruz' dedi.

Bir Greenpeace ekibi de Soma'da

Rainbow Warrior (Gökkuşağı Savaşçısı)'nın dünyanın dört bir yanından gelen aktivistlerinin bir kısmını da, bugün Soma'nın Yırca köyünde bulunan Greenpeace ekibine katıyor. 17 Eylül Çarşamba gecesi Kolin Şirketler Grubu, acele kamulaştırma süreci tamamlanmamış olmasına rağmen, kömürlü termik santral için bölgedeki zeytin ağaçlarını sökmeye başlamıştı. Yerel halk kepçelerin önünde durarak daha fazla kıyımı önledi ve o günden beri zeytinlikleri korumak için nöbette. Greenpeace ekibi de oradaki mücadeleye destek oluyor. Greenpeace'in dün şirket hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen Aksoğan, 'Manisa'da hala faaliyette olan Soma Termik Santrali, Avrupa'nın en kirli ikinci kömür santrali. Şimdi iki yeni santral daha kurulması planlanıyor. Geçtiğimiz gün Soma'da zeytinliklerini ve temiz hava soluma haklarını korumak için kepçelerin önüne yatan Yırca'lılar kömürün geleceğimizi kirletemeyeceğine dair inancımızı arttırıyor. Orada tamamen hukuksuz bir biçimde köylülerin zeytinliklerine girildi. Bu nedenle şirket hakkında suç duyurusunda bulunduk. Kömürün madenciliğinden havaya karışarak sağlığımızı etkilemesine kadar yaşamı her aşamasında tehdit ettiğini Soma'da görüyoruz' dedi.

Sessiz katil

Greenpeace'in 'Sessiz Katil' Raporu'nda kullandığı Almanya'daki Stuttgart Üniversitesi tarafından geliştirilen modelleme sonuçlarına göre, Aliağa'daki İzdemir Termik Santrali ve Manisa'daki Soma Termik Santrali, 2010 yılında sebep oldukları hava kirliliğine maruz kalan kişilerin hayatlarından toplam 13 bin 900 yaşam yılı çaldı. İzmir ve Manisa'da çalışan ve planlanmakta olan toplam 8 santral hayata geçtiğinde ise her yıl toplam 16 bin 350 yaşam yılı kaybı daha yaşanacak. Kömürün termik santrallerde yakıldığı her an "sessiz bir katil" gibi ömrümüzden çalıyor. 2013 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO), hava kirliliğini kansere yol açan çevresel sebepler arasında birinci olarak ilan etti. Avrupa Sağlık ve Çevre Birliği'nin (HEAL) de 2013 tarihli raporunda belirttiği gibi; kömürlü termik santraller ortaya çıkan parçacık kirliliği nedeniyle hava kirliliğinin en büyük endüstriyel sebebi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'de 64 ilde trafik, endüstri, yüksek hava kirliliği potansiyeli bulunuyor. Gözle görülemeyen parçacık maddeler (PM); santrallerden kaynaklanan toksik parçalar, ozon ve ağır metaller içinde insan sağlığını en fazla etkileyenler. Parçacıklar, çaplarına göre PM 10  (çapı 10 mikrometreden küçük) veya PM 2.5 (çapı 2.5 mikrometreden küçük) olarak tanımlanıyor.
Türkiye'nin birçok şehrinde yıllık partikül madde ortalamaları Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün sağlık için geçilmemesini önerdiği kılavuz değerlerin 3-4 kat üzerinde.
Greenpeace'in Rainbow Warrior gemisi, 22 Eylül akşamına dek Alsancak Limanı'nda halkın ziyaretine açık olacak. Gemi, aşağıdaki tarih ve saatlerde halkın ziyaretine açık olacak.
19 Eylül Cuma 12.00-20.00, 20 Eylül Cumartesi 10.00-15.00, 21 Eylül Pazar 10.00-20.00, 22 Eylül Pazartesi 10.00-18.00


Dünya'nın ilk çevreci gemileri

Teknolojik bir baş yapıt ve aktivizm gemisi olan Rainbow Warrior ayrıca yapım özellikleriyle dünyanın ilk çevreci gemisi ünvanına sahip. Çevre suçlarına karşı yürütülen mücadelede Greenpeace'in bayrak gemisi olma gururunu taşıyan üçüncü gemisi. Greenpeace'in ilk Rainbow Warrior'ın (Gökkuşağı Savaşçısı) 1955'te yapılan eski bir trol teknesi iken 1978 yılında, Greenpeace'in kullanımına uygun hale getirildikten sonra 10 ülkeden 24 mürettebatla yaptığı ilk seferdeki amacı balina katliamına dikkat çekmekti. Bu ilk geminin Greenpeace'teki yaşamı 7 yıl sürdü. 1985 yılında, Fransız nükleer denemelerini protesto etmek gittiği Pasifik okyanusunda, Fransız ajanları Gökkuşağı Savaşçısı'nı limanda bombaladı, batırdı ve fotoğrafçı Fernando Pereira'nın ölümüne sebep oldu. İkinci Rainbow Warrior gemisi ise Greenpeace için ilk kez 1989 yılında denizlere açıldı. 20 yılı aşkın süre boyunca gemi, dünya okyanuslarındaki yasadışı kereste ticaretini durdurdu. Nükleer silah denemelerine, aşırı avlanmaya, balina avcılığına, savaşlara, küresel ısınmaya ve diğer çevre suçlarına karşı çıktı. 2011 yılında Bangladeş merkezli sivil toplum kuruluşu Friendship'e devredildi ve şu anda bir hastane gemisi olarak hizmet veriyor.

Dünyada tek

Rainbow Warrior III ise  teknolojik bir başyapıt, bir aktivizm gemisi, mobil bir müze, yaşayan efsane statüsüne sahip. Dünyanın en gelişmiş gemilerinden biri olan Rainbow Warrior III, aliminyum üst yapısı, yakıt çelik gövdesi ve 55 metrelik boyuyla yeni nesil direk sistemine ve aynı boyuttaki direklere göre yelken desteği çok daha üstün olan A tipi yarı-otomatik çerçevelere sahip. Birincil sürme gücünü yelkenlerinden alan gemi, gerektiğinde yalnızca 300kW enerjiyle saatte 11 deniz mili hıza ulaşan son sürüm sürdürülebilir elektrikli sürüş sistemine sahip.


Yüzen bir haberleşme merkezi

Çevre suçlarının işlendiği yerlerden dünyanın dört bir yanına kesintisiz canlı yayın yapabilen dahili yer-uydu bağlantısıyla birinci sınıf uydu iletişimi sistemlerine sahip olan Rainbow Warrior, aynı zamanda her koşulda bütün platformlarda iletişimi sağlayabilecek bir medya üssü. Gemi ağırlığı 8 tona kadar olan ekipmanları taşıyabilecek şekilde, bilim insanlarının rahatça çalışabilmesi için dizayn edilen gemi bilim araştırmalarına destek verirken dünyamızda neler olup bittiğine dair bir anlayış geliştirilmesine yardımcı oluyor. Rainbow Warrior, yaptığı destansı yolculuklar sırasında Amerika ve Fransa'nın nükleer denemelerine karşı çıktı, Rusya'nın balina avcısı donanmalarını engelledi, kömür ve palmiye yağı gemilerini durdurdu ve yardım faaliyetlerine olanak sağladı. Bu olağanüstü çalışmalar sırasında bombalandı, sıkıştırıldı, darbe aldı, işgal edildi ve pek çok kez alıkondu ama barış için yelken açmaktan hiçbir zaman vazgeçmedi.