Ülkenin binbir derdi içinde, hafta içinde baş gündem maddelerinden birisi de 27 yaşındaki bir gencin 85 bin insanı, internet üzerinden kurduğu ve adını 'Çiftlik Bank' koyduğu sistemle dolandırarak 510 milyon TL ile suçlu geri iadesi anlaşmamız olmayan Uruguay'a kaçması oldu. Kimisi Jet Fadıl'ı kimisi ise Sülün Osman'ı yeniden anımsattı.

İnternet üzerinde aldığınız sanal hayvanların ürettikleri ile gelir ettiğiniz sistemde, para kazanmak için ilk koşul bir başka kişiyi sisteme dahil etmek. Yani sizin para kazanabilmeniz için, bu saadet zincirine, size güvenen bir dostunuzu dahil etmek. Nasreddin Hocanın bir fıkrasında 'Hırsızın hiç mi suçu yok' denilir. Bu hikayede de sizce dolandırılmış insanların hiç mi suçu yok sizce?

Ülke tarihinin bilinen en ünlü dolandırıcılarından olan efsane Sülün Osman bir röportajda kendini şu şekilde savunmuştur. "Benim dolandırdığım insanlar aslında kendileri dolandırıcıydı. Yani bana yaklaşma ve benimle temas etme sebepleri beni dolandırmak, fırsatçılık yapmaktı. Örneğin akşam saatlerinde on tane bilezikle geliyorum adamın önüne. Kuyumcunun kapısındayız ve akşam olduğu için dükkan kapalı.

Eşimin hastalığını anlatırım, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylerim. Hikayeyi ballandırırım. Bileziklerin o günkü değeri hakiki olsalar bin liradır.
Derim ki eşimin ilaçları için benim 300 liraya ihtiyacım var. Paranın gerisi umurumda değil, yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın. Adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri 1000 liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını hesaplar. O arada benim ayakçım da ortaya çıkar ve o da almak ister bilezikleri. Havadan para kazanacağını hesaplayan adam telaşlanır kazanç imkanı kaybolacak diye. Daha fazla düşünmeden 300 lirayı verip alır bilezikleri, ben de kaybolurum ortalıktan. Adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım, diye karakola gider. Ben dolandırıcı olurum. Demiyorlar ki ona, be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı, diye. Gayet açık ki benim zor durumumdan faydalanıp beni dolandırmayı planlamıştı. Ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım.

Sülün Osman, Jet Fadıl, Çiftlikbank Mehmet. Hep aynı yöntem değil mi? Üretmeden, emek vermeden, kısa yoldan para kazanacağım düşüncesindeki şark kurnazı insanların yanlış hesaplarının öyküleri değil mi? Dimyat'a pirince giderken, eldeki bulgurdan olanların öyküleri bunlar. Ve bu hikayeleri, üretmenin önemini içselleştirmeyen, çalışmadan köşeyi döneceğim hayalleri ile ömürlerini tüketenlerin ülkesi 'Çiftlikistan'da' hep duymaya devam edeceğiz. Çünkü oyunun kuralı bu.