Sabah evden çıkmadan önce hava durumuna baktım, 17 derece gösteriyor. Bahçenin köşesindeki kayısı çiçeğe durmuş, papatyalar yıkayıp sermiş beyazlarını balkona. Yolun kıyısındaki akasyanın dallarına su yürümüş, ıhlamurun tomurcukları çatlamış...

Bir bahar sabahı mı
Nedir, nedir bu
Işıyan pencereden?

Aldanmış ağaçlar yüzüne
Unutulmuş günlerin
Nedir, nedir bu?

Bir telaşla tutuşmuş tomurcuklar
Kuşlar inanmış,
Nedir, nedir bu uyandığımız?

Diye sordum, sordum ya bahardır diyemedim.
Çünkü Anadolu halk takvimine göre 'karakış'tan yeni çıktık. Dante gibi ortasındayız 'zemheri'nin. Kışın en şiddetli olduğu günler bunlar, öyle diyor atalar...
Ama beyazlarını kuşanan papatyalar inanmıyor buna, sarı saçlarını güneşin eteğine döken nergisler, sabırsız bademler, şaşkın kayısı, dallarına su yürüyen akasya, tomurcukları çatlayan ıhlamur, bahçeye kokusunu serpiştiren güller inanmıyor...

İnanmamakta haklılar elbet. Çünkü Mart kapıdan baktırmıyor eskisi gibi, kazma kürek yaktırmıyor. Bahçeler ilkyaza uyanır gibi uyanIyor zemherinin ortasında. Güller döküveriyor zülüflerini.

'Sanki benim mor sümbüllü bağım var, zemheri ayında canım gül ister benden' diyen Muzaffer Sarısözen bugün tekrar yazsa o şarkıyı, bu kadar sitem etmezdi belkide feleğe, hangi bağa girse gonca bir gül bulurdu zemheride bile...

Bahçeler gibi biz de ilkyaza uyanır gibi uyanıyoruz bu günlerde. Bademler çiçek açtı diye haberler geliyor her gün, nergisler, papatyalar... Çocukça bir sevinç var içimizde ve mevsimsizliğin verdiği bir tedirginlik...

Bir terslik var bu işte diyoruz içten içe. Biliyoruz var. Sonra kuraklık uyarıları geliyor. 'Yağmur hasadı yapmalıyız' diyor uzmanlar. Bilim insanları, Kuzey Kutbu buzul alanının iklim değişikliğine bağlı olarak küçülmeye devam ettiğini, bu durumun kutup ayılarının ana besin kaynağı olan fok balıklarına erişimini zorlaştırdığını, yaşam alanları yok olan kutup ayılarının yüz yıl içinde yok olacaklarını söylüyor... Deniz taşıyor, su kaynakları tükeniyor.

Her şey insanda başlayıp insanda bitiyor. Dünü, bugünü, yarını tüketiyoruz müthiş bir istekle... Kış ortasında ilkbahar sabahlarına uyanmak güzel. Ama sormanın vakti çoktan gelmedi mi? Bir bahar sabahı mı, nedir, nedir bu ışıyan pencerede? nedir, nedir uyandığımız bu çıldırtan denge?!