Gaziantepspor... Transfer yasağı olan, futbolculara para bulmakta zorlanan, hatta veremeyen, altyapıdan gelen oyuncularla oynamak zorunda kalan çok genç bir takım. Bu sebeple de ligin dibine demir atmış durumdalar. Geçen hafta da Eskişehirspor'a 7-0 yenildiler, büyük hezimet yaşadılar.
Denizlispor, bu Gaziantepspor'la deplasmanda karşı karşıya geldi, ligin 16. haftasında. Gaziantepspor'la daha oynamadan hanene 3 puan yazabiliyorsun. Denizlispor için de 3 puanı yazmıştım hanesine. Ligde sondan 3. olsa da kadrosu rakibine göre çok daha tecrübeliydi. Gaziantepli oyuncular çok koşup, çok çabalarlar, iyi de oynarlar ama tecrübeye kurban giderler oynadıkları müsabakalarda.

Denizlispor'un oyunun hâkimi olması gerekirdi. Ama hiç de öyle bir şey göremedik karşılaşma başladığında. Oyun ortadaydı. Hatta ve hatta pozisyona giren de ev sahibi takımdı. Denizlispor'un gol pozisyonu ise taaaa 27. dakikada gelebildi ancak; o da korner atışından.
Hiç bir taktik yoktu, hiç bir saha içi organizasyon yoktu. Hücum ederken rakibini hiç eksik yakalayamadı. En az 7 oyuncu defanstaydılar. Defansif olarak ise çok eksik yakalandılar. Hücum olsun, orta saha oyuncuları olsun geriye gelmeyi pek tercih etmediler; tek tük. Bu, Gaziantepli oyuncuların daha fazla çabaladığını gösteriyordu.
Maçın kırılma anı 40. dakika idi. 1 dakika önce faul sonrası sorun yaşayan Zeki ile Sinan sarı kart görmüştü. Hemen ardından, topsuz alanda olay devam etti. Ziya yerde kalınca, hakem yanındaki Zeki'ye yaptığı hareketten dolayı doğrudan kırmızı kart çıkardı. Ev sahibi takım artık 10 kişi idi. Denizlispor için galibiyet altın tabakta sunulmuştu.
İkinci yarıda Denizlispor biraz daha istekli gibiydi. 50. dakikada da Yasin Ozan topu çok güzel düzeltti, rakibini ekarte etmiş oldu. Altı pasın içi ama biraz çapraz... Tek yapması gereken uzak direk dibine, sağ ayak içiyle topu göndermek. Sert şut çekmeye bile gerek yok. Plase bir vuruş gol için yeter. Vurdu, aut.
Pozisyonlar devam etti. 55'te Kappel'in vuruşu üst direğe çarpıp dışarı gitti.  

65. dakikada Ziya topla ceza alanına girdi, topu sola çekip rakibinden kurtardı ama rakibinin eliyle temas etmesi yüzünden oracıkta kala kaldı. Hakem oralı bile olmadı. Olmaması gayet normal. Bir engelleme olsa da, çok hafifti ve Ziya hiç mücadele vermedi, topa hareketlenmedi. Hareket yapsa topa doğru, o zaman kendini bıraksa, penaltı verilme olasılığı doğardı. Bu genellikle güçsüzlükten olur ya da o anki mentaliteden.
Yavaş yavaş Denizli oyunu tamamen hâkimiyeti altına almaya başladı. Tek kaleye döndü oyun. Gaziantep zor çıkar oldu ileriye. Yine de ceza alanı ve civarında üstünlük kurulamadı. O bölgelerde eridi gitti ataklar.

Son dakikalar top bir o kale bir bu kaleye gitti geldi. Kale demek pek doğru olmaz gerçi. Ceza alanına kadar rahat gelindi, sonrasında pozisyonlar öldürüldü.
Kırılma anı sadece ve sadece oyun hâkimiyeti getirdi yeşil siyahlılara, gol getirmedi. 50 dakika eksik oynayan takıma karşı gol atamamak da büyük bir hayal kırıklığı yaşattı, hem taraftarı hem de camia adına. Buradan 3 puan çıkaramayan bir takım, nasıl olacak da kurtulacak küme düşmekten? Neyse ki devre arası yakın ve çare bulmak için büyük bir fırsat var.