İnsan, ahlak ve din!...
    İnsanı arıyorsan, ahlaka;
    Ahlak arıyorsan, insana;
    Dini arıyorsan da hem insana hem de ahlaka bakacaksın!...
    Bunların üçü de "saç ayağı" gibidir. Biri eksik kalırsa, yıkılır / ayakta duramaz.
    Dolayısıyla;
    Ne insan olabilirsin,
    Ne ahlak sahibi olabilirsin,
    Ve ne de dindar olabilirsin!...
    ***
    Son günlerin moda deyimi "dindar gençlik"...
    Neye, kime göre dindar gençlik?
    Yüzde 98'i müslüman olan / ki öyle iddia edilir/ bir ülkede bugün hala dindarlık / dindar gençlik / dindar olabilmek tartışılıyorsa, durum gerçekten vahim demektir.
    Diğer bir deyişle;
    Ya din elden gitmiş haberimiz yoktur,
    Ya da yüzde 98 artık gerçek değildir...
            ***
    Konu gençler ise ve "dindar gençlik" hedefleniyor ise durum daha da vahimdir.
    Bugün gençlerimizin çoğu maalesef kendilerine yakıştıramadığımız tutum ve davranışların içindeler. Bunu inkar etmek yaşamı görmemek demektir.
    Ama bu gençlerin selameti için "sadece dindarlığı" şart koşmak, "insandan ve ahlaktan bihaber olmak" dinin kullanıldığı, istismar edildiği, ondan rant sağlandığı anlamına gelmez mi?
    Oysa  AK Parti'nin "dindar gençlik" kavramı ile birlikte "ahlaklı gençlik", "iyi insan", tanımlarına da vurgu yapması  daha doyurucu, daha oturucu, daha tarafsız olacaktır.
            ***
    Yaşamdan küçük örneklerle insanı ele alalım;
    Otobüste yaşlıya yer veren mi insandır, ya da camdan dışarı bakıp, uyuyor numarası yapan mı?
    Vefadan, haktan / hukuktan habersiz olanın insanlığından söz edebilir misiniz?
    Yıllarca insanları kandırıp, hakkın rahmetine kavuştuktan sonra, musalla taşında tabutun içinde "helallik" bekleyen zat insan mıdır?
    İmamın zoruyla "Helal olsun" denildiği zaman yedikleri hakların gerçekten helal edildiğini sananlar insan olabilir mi?
    Mal tartarken havadan terazinin kefesine atıp yarım kiloyu bir kilo niyetine vatandaşa yutturanlar, 2 liraya mal ettikleri glikozu bal diyerek insanlara kavanozu 25 liradan satanlar, dana eti diye tavuk ayağını, öğütüp sucuk – salamın içine karıştırıp, insanları kandıranların, kursaklarından haram lokma geçerken, rahatsız olmayanların insanlıkla uzaktan yakından ilişkisi var mıdır?
    Haksız kazançları ile hak etmedikleri servetleri edinip hava atanlar, deve kadar haram yiyip, pire kadar harcayınca hayır yaptığını sananlar insan değildir, olmamalıdır.
    ***
    Şimdi de ahlaklı olmayı örneklerle ele alalım;
   
    Başını örtüp / gözlerini sürmeleyip, daracık pantolondan basenleri fırlamış olanlar mı, ya da açık açık yiğidin malı meydandadır, diyenler mi 'ahlaklı'dır?
    Cuma namazlarında imamın hemen arkasında saf tutup, namazdan sonra da kimi nasıl kazıklarımın hesabını yapanlarla, haramdan, helalden bihaber olanların ahlakından söz edilebilir mi?
    Kul hakkı denince, sadece kendi hakkı aklına gelenler, hırsızlık yaptıktan sonra "Allaha şükür yakalanmadım" diyenler, rüşveti alıp, "sağolasın" diyenler ahlaksızlar değil de kimler dir?
    At nalı kadar gümüş yüzük takıp, "ben de sizdenim ha" havası estirmeye çalışanlar, menfaati olduğu zaman "Allah", işi bittiği zaman "yallah" diyenler ahlaklı insan olabilirler mi? Asla olamazlar...
    ***
    Gelelim "dindar gençlik" konusuna!..
    Bugün gençlerimizin, "iyi / ahlaklı" dolayısıyla "dindar gençlik" kavramından uzak olmasından dert yanıyoruz.
    Biz gençlerimize iyi insan olmayı, ahlaklı yaşamayı öğretebildik mi ki, onların dindar olmasını bekliyoruz.
    Biz değilmiyiz ki, yıllarca dini istismar eden, çıkarlarımız için kullanan? Bugün hala bunun peşinde koşmuyor muyuz?
    Onun içindir ki suç sadece gençlerimizde değildir.
    Siyasi iktidarlardadır, bürokratlardadır...
    Bugün halen daha;
    Dini cami hocasının sopasında arayanlar, dini yıllarca, ehil olmayan kişilerin tekeline bırakanlar, dini bugün dahi öcü gibi göstermiyorlar mı?
    Meydanı boş bulan meczuplar ne acıdır ki dinin Kur'an'ın içinde olduğunu gizlemeyi başarmışlardır. Bugün bunun mücadelesini halen daha vermektedirler...
    İnsanların kalplerine Allah sevgisi yerine, Allah korkusu salanlar da onlardır.
    Allah'ın insanları taş yaptığını ağızlarından düşürmeyip, cennet'ten söz etmeyen, esas suçlular da onlardır...
    Din adı altında, dinsizliğin peşinde koşanlar da onlardır...
    ***
    Hal böyle olunca da günümüz Türkiye'sinde, elbette ahlaklı / dürüst / namuslu / iffetli / gençlik, yani "dindar gençlik" arayışları her gün şiddetlenerek kaçınılmaz olacaktır.
            ***    
    İnsanı ve 'ahlak'ı öne çıkarmak "dindar olmaya" çanak tutmaktır. Şüphesiz olması gereken de budur. Böyle olmalıdır.
    Çünkü günümüz Türkiye'sinde;
    İnsan'da da
    Ahlak'ta da
    Din'de de maalesef sıkıntı vardır...
    Bu sıkıntıyı görmezden gelerek, "dindar gençlik" istiyorum demekle, insanları dindar yapamazsınız..
    Halkaları uç-uca eklemeden çarkı döndüremezsiniz.
    Öyle ise söz konusu olan;
    Ahlaklı / dürüst / namuslu / iffetli / vicdan sahibi bir nesil yetiştirebilmekse, fotoğrafı iyi okumak zorundasınız...
    Bu fotoğrafta 3 kareden oluşuyor:
    İyi insan,
    İyi ahlak,
    Dindar millet...