Çocukluğumdan hatırlıyorum teyzem çok kilolu olmamasına rağmen Kuşhan Diyetine sarmıştı. Bir dönem de Lahana Diyeti meşhur olmuştu da rahmetli her yere yanında lahana taşırdı. Derken piyasaya İsveç Rejimi ve Amerikan Kalp Diyet Vakfı diyeti çıktı. 3-4 güne sıkıştırılmış ölümcül diyetler ve sonrasında alınan kilolar!
Karbonhidrat seviyesi düşürülerek vücudun enerji ihtiyacını yağlardan karşılanması esasına dayanan Atkins Diyeti ve şimdilerde buna çok benzeyen protein ağırlıklı Dukan Diyeti.
2012 Obezite ile savaş yılı ama bu şekilde değil! Televizyondaki kadın programlarından, magazin dergilerinden ya da komşudan duyarak diyet yapılmaz.Diyet mutlaka bir doktor kontrolünde ve diyetisyen eşliğinde yapılmalı. Hele hele moda rejimler olan Atkins ve Dukan gibi yüksek proteinli diyetler için bu çok önemli bir nokta. Çünkü bu tür diyetler kalp, damar, böbrek ve karaciğer hastalıkları olanlar için uygun değiller.
Oysa çok basit bir hesap yapabilir ve aynaya göre değil, tıp'a göre zayıf mı kilolu muyuz ölçebiliriz. Bu ölçüm bize kişinin karşı karşıya olduğu durum hakkında mantıklı bir fikir verir. Kilogram cinsinden kilonun, metre cinsinden boyun karesine bölünmesiyle elde edilen sonuca Vücut Kitle Endeksi (body mass index, BMI) denir. Bu aralıklardan hangisindesiniz hesaplayabilirsiniz.
20 ve altı : düşük kilolu (zayıf)
20-25 arası: normal kilolu
25-27 arası: hafif kilolu
27-30 arası : kilolu
30-40 arası: aşırı kilolu (obez)
40 ve üstü: ölümcül kilolu (morbid obez)
Vücut kitle endeksi 27 ve üzeri tedavi gerektirir diyebiliriz ama pratik bir formül olmasına rağmen tek başına kesin tanı koydurtan bir yöntem değil. Bu nedenle tıp profesyonelleri klinik ortamda yaş, cinsiyet, kas kitlesi, etnik köken, genetik gibi farkı parametreleri inceleyerek risk oranlarını belirlemelii.
Demem o ki, obezite tehlikeli ve ölümcül ama modaya uymak için yapılan bilinçsiz rejimler de öyle. Kısa vadeli , günü kurtarmak üzerine kurulu YEMEME alışkanlıkları yerine, düzenli spor ve sağlıklı dengeli beslenme yapılmalıdır.