Burcu Özkan - Ege Maden İhracatçı Birlikleri Başkanı Mevlüt Kaya 2019 Marble Doğaltaş ve Teknoloji Fuarı'nın ihracata yönelik katkılarını aktardı. Kaya, 'Bizim sektörün en iyi tanıtımı fuarlarda yapılır. İzmir'deki fuarın ihracatı arttıracağına inanıyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor,  Şu anda fuar alan olarak neredeyse yüzde 95 doldu. Bu durum gidişatın iyi olduğunu gösteriyor' dedi

27 - 30 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek olan İzmir Uluslararası Marble Doğaltaş ve Teknoloji Fuarı dünyaya kapılarını açacak. Birçok farklı ülkeden katılımın olacağı fuar, ihracat ve ekonomik kalkınma için öncülük edecek. Ege Maden İhracatçı Birlikleri Başkanı Mevlüt Kaya, dünyada moda olan her renk mermerin Türkiye'de bulunduğunu hatırlatarak, 'Çıkartma ve pazarlama izinlerinin hızlandırılmasını istiyoruz' dedi

*2019 İzmir Uluslararası Marble Doğaltaş ve Teknoloji Fuarı'ndan beklentiniz nedir? Bu yıl katılım nasıl olacak? Geçen yıla göre kıyaslama yapabilir misiniz? Ayrıca fuar alanı sizi tatmin ediyor mu?

Öncelikle küresel krizden bahsetmek gerekir. İçinde bulunduğumuz küresel krizin yansımalarından en çok etkilenen ülke Türkiye maalesef. Biz Marble Fuarı'nda yerlerin boş kalma kaygısını taşırken inanılmaz bir taleple karşılaştık. Şu anda fuar alan olarak neredeyse yüzde 95 doldu. Fuar alanının dolması, taleplerin karşılanması ve kapasite anlamında hiçbir sıkıntımız yok.
İzmir'den önce Çin'de 5 - 9 Mart arasında gerçekleşecek olan Xiamen Stone Mermer Fuarı'na gideceğiz. Doğal taşlarla ilgili sektörün planlarını yapmasının 2 kriteri bulunuyor.

1. Xiamen Fuarı: Bu fuarda tanıtımlar iyi gitmişse İzmir'in kötü gitme ihtimali yok. Hatta Xiamen biraz sönük bile geçse Ortadoğu ve Avrupa'nın bizi merkeze alması anlamında biraz daha öncü  olacak. Özetle bahsedecek olursam, Xiamen yüzde 70 olumlu geçerse doğaltaş anlamında, İzmir buna oranla yüzde 10 - 15 daha verimli geçer.
2. İzmir Fuarı: Xiamen fuarının ardından İzmir'deki fuarla beraber sektörümüz 2019 ile ilgili planını yapacaktır.

*Doğaltaş sektöründe son durum nedir? Ekonomik çalkantılar sektörü nasıl etkiledi?

Ben her zaman sektör için pozitif bakış açısında oldum. Bizim sloganımızda da bahsettiğimiz gibi 'inadına ihracat ve inadına üretim' temel ilkemiz. Çünkü ülkenin başka şansı yok. Üreteceğiz ve ihracat yapacağız. Çünkü içinde bulunduğumuz bu tür krizlerden çıkmanın olmazsa olmazıdır ihracat. Eğer siz kendi öz kaynaklarınızı katma değeri yüksek (yani tamamı kendi ürünü olan, ithal girdisi olmayan) bir sektörseniz bu tür krizlerde anlam kazanırsınız. Çünkü hastalıkta ilaç gibi olacak bizim sektörümüz ülkeye. Hiçbir ithal girdisi yok, tümüyle yerli üretim...

* Türkiye'de sektörün genel ihracat durumu nedir?

Genel ihracatta yüzde 7'lik bir düşüşümüz var. Bunun genel nedeni Çin'deki blok alımı. Çin'deki blok alımında ciddi bir düşüş var. Herşeye rağmen yine de işlenmiş üründeki yükseliş, blok satıştaki boşluğu çok iyi tolere etti. Yani birisi yüzde 21 iken, doğaltaştaki yüzde 10'luk yükseliş o yüzde 21'i tolere ederek iyi bir ivme kazandı.

Küresel dengesizlik, sektörü bulanıklaştırıyor

*Çin'in ham taş alımı nasıl gidiyor?

Amerika ile Çin'deki ticaret savaşları ve Çin'in tam tabiriyle kontak kapatması önemli bir süreçti bizler için. Çünkü bizim doğaltaş ihracatımızın yüzde 50'sini Çin'e yapılıyor. Bu yüzde 50'deki hızlı duruş tabiki bizleri etkiledi.
Doğaltaş hammadde alımının oranını ülke olarak ya da sektör bazlı tek başımıza belirleme şansımız yok. Nedeni, küresel dengeler. Yarın Amerika ile Çin ticaret anlaşmalarını olumlu yönde geliştirirse bizler bir anda hiç öngöremediğimiz bir şekilde blokta ihracat patlaması yaşarız ama ilişkiler bu şekilde devam ederse bizde de düşüş devam edecek.
Gerçekten şu anda tüm sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzde de bilinmezlik hakim. Bizden kaynaklı değil elbette bu belirsizlik. Bu belirsizliğin genel nedeni küresel hareketlilik. Uluslurarası ilişkiler tüm sektörlerle iç içe girmiş durumda. O nedenle bizler için de öngörüler her zaman bulanık oluyor. Netlikte sıkıntı yaşıyoruz.
Özellikle Çin'in hammadde ayağında var olan yüzde 50'lik düşüşün devam edeceğini şu anki gidişatla görüyoruz. Umarız dengeler olumlu yönde değişir. Hiç ummadığımız uluslararası gelişmeler güzel sonuçlar getirebilir.

* İşlenmiş ürün satışımız ne düzeyde? Bu anlamda beklentiler karşılandı mı?

İşlenmiş üründe, özellikle ticaret heyetleri ve hedef pazarlar satışların durumunu ortaya koyacak. 'İnadına ihracat ve inadına üretim' oturduğumuz yerden olacak şey değil. En az 4 tane yurtdışı için Ürün Geliştirme ve Pazarlama (ÜR- Ge) çalışması olmalı ve en az da 4 - 5 tane heyet ile çalışılmalı. Biz de şu anda heyet yapıyoruz Amerika'ya mesela. Amerika öncesinde, Dubai, İngiltere, Hindistan ve Avusturalya gibi ülkelere gittik. Buralarda ciddi geri dönüşler aldık. İhracat için bu çalışmalara var gücümüzle asılmalıyız.
İşlenmiş ürünümüze olan talep ve hızlı çıkış bizleri çok mutlu ediyor. Bu, çalışmalarımızın sonuç verdiği anlamına da geliyor aynı zamanda. Şöyle söyleyebiliriz, Çin blok penceresindeki piyasa hakkında bir netlik yok ama işlenmiş ürüne dair de tam aksi yönde bir durum söz konusu. İşlenmiş ürünün 2018'deki çıkışı yüzde 10'luk idi ve şu andaki hedefimiz yüzde 15 - 20'lere çıkarmak. Bunun olabileceğini de talepler nezdinde öngörüyoruz. Bu öngörünün verileri elimizde mevcut. Xiamen ve Marble gibi fuar etkinlikleri ile de blok satışlarını arttıracağız. Xiamen fuarında sadece blok satmaya gitmiyoruz. Xiamen fuarında dünyadaki bütün işlenmiş ürün alan proje firmaları da bulunacak.

Doğaltaşın en iyi tanıtımı, fuarlardır

* 2019 İzmir Uluslararası Marble Doğaltaş ve Teknoloji Fuarı Türkiye'ye ne kazandıracak?

Doğal taş sektöründe fuarların en büyük özelliği, bir parçanın diğeri ile aynı olmamasından kaynaklı çeşitlilik. Yani biz ürünümüzü birebir canlı göstermek zorundayız fuarlarda. Herhangi bir görsel ya da fotoğrafla bunu sağlayamayız. Bunu internet üzerinden de anlatamazsınız dünyaya. Doğaltaşın en iyi anlatımı fuarlarla olabilir. İşte mermer ve doğaltaş fuarlarının önemi işte tam olarak burada başlıyor. O nedenle 2019 İzmir Uluslararası Marble Doğaltaş ve Teknoloji Fuarı bize çok şey katacak.
Dünyanın bu anlamda 1'inci fuarı olan Xiamen ve ardından 2'nci fuarı olan İzmir büyük bir yarışta. İzmir, hemen hemen Ortadoğu ve Avrupa'nın fuarı olma yolunda ciddi bir atılım gösteriyor. Bizim Xiamen'deki fuar için beklentimiz de çok yüksek. Bu fuar için inanılmaz paralar harcıyoruz ama tabiki İzmir'deki beklentimiz bunun çok daha üzerinde. Umarım bu beklentilerimizin karşılığını alırız. Bu noktada sektör dostlarımında özellikle söylediği bir şey olan 'küresel dengeler' bizim sektörün herşeyi. Çünkü bizim hesaplarımızı bozacak olan da küresel dengeler, bunu olumlu yönde destekleyecek olan da.
Bazı ülkelerin ihracat ve ekonomi anlamında Türkiye kadar kaygıları yok. Biz ülke olarak biraz daha tedirginlik yaşıyoruz. Dünya gerçekten küçük, para ise dünyanın en ürkek şeyi. Para, nerede ufacık tedirginlik görse oradan kaçıyor. Biz ise doğaltaş sektöründe ihracatın önünü açarak bu dengeleri eşitlemeye çalışacağız.
Özellikle işlenmiş üründeki çıkışımızla ve en azından blok satışındaki düşüşün durmasıyla biz, 2019'u kârlı kapatacağımıza inanıyoruz.

Çin'deki düşüşü Hindistan dengeleyecek

*2019'da doğaltaş ihracatında Hindistan'ın önemli yükseliş sağlayacağını belirtmiştiniz. Sektörün ihracat anlamında artışı için Hindistan gerçekten çözüm olabilir mi?

Hindistan'da ihracat kotalarının kalkması kesinlikle önemli bir atılım oldu. Hindistan'da blok alınırken Hindistan devletinin koymuş olduğu kotalar vardı, bu kotaların genişleyerek esnemesi ile şuanda Hindistan'da ciddi bir çıkış bekliyoruz. Çin'deki blok konusundaki yavaşlamanın karşılığında Hindistan'daki çıkış, bizim yüzde 50 blok ihracatımızdaki düşüşü dengeleyecek. Bizim beklentimiz bu yönde. Hindistan fuarına ticaret heyetimiz gitti ve olumlu dönüşler aldık. Fuara katılan firmalarımızın hepsi memnun ayrıldılar. Yani sadece 2-3 kişinin değil, çoğunluğun oy birliğiyle olumlu havada dönüldüğünü belirtmek isterim. Bu olumlu havanın Çin'den döndüğümüzde de olmasını temenni ediyoruz. Ardından en iyi yükselişimizi İzmir'deki fuarla final yapmak isteriz. Bu sayede ülkemiz ve sektörümüz için önemli yükseliş ve ivme kazanılacak. Bizim beklentimiz bu yönde.

Ticaretin dinamikleri gerçekleştirilsin

* Sektörün gelişimi için sizin önerileriniz nelerdir?

Özellikle yerli ve milli vurgusu yapılmış olan madencilik sektörünün bu söyleme uygun olarak ürünlerini sağlamasını istiyoruz. Bizler hiçbir zaman başka sektörlere ilişkin yatırımları eleştirmedik. İnşaat sektörüne şu yapılıyormuş dediler, tabiki yapılsın. Otomotiv sektörüne ÖTV tabiki yapılsın ama bizim sektör içinde var olan yerli ve milli üretim vurgusunun hayata kanalize olmasını isteriz. Ticaretin dinamikleri neyi gerektiriyorsa gerçekleştirilsin, biz bunu istiyoruz. Tamamı yerli ve milli olan üretim vurgusu hükümet tarafından yapıldı. Bunun avantajının kullanılması gerektiğini düşünüyoruz, bu kullanılmasa bile en azından diğer sektörlere verilmiş olan bu olanakların doğaltaş sektörüne de verilmesini umuyoruz.
Doğaltaş sektörünün en önemli özelliği dünyadaki moda ile ilişkili olması. Yani, bir renk moda olur, 7 - 8 yıl o taş modası geçtiği anda artık siz onu satamazsınız. Renklerin kullanımı ve modaya uygunluk taş sektörünün vazgeçilmezi. Türkiye işte bu noktada çok ciddi avantaja sahip. Dünyada doğaltaş rezevrlerinin yüzde 40'ına sahip olmasının ötesinde Türkiye'nin şu avantajı var, dünyanın en müthiş renk seleksyonuna sahip ülkeyiz. Muhteşem bir renk seleksyonu olan ülkemizde modaya uygunlukta sorun yaşamıyoruz. İstediğiniz kadar doğaltaş rezevrleriniz olsun, bunu moda ile ilişkilendirecek renkleriniz yoksa, taşı satacak pazarınız kalmamışsa rezevrlerin hiçbir anlamı yok. Bizim en büyük avantajımız renklerimiz ama en büyük sıkıntımız da tam olarak burada başlıyor.
Bir taş moda oluyor ama biz bunu sahaya sunmak için en az 2 yıl uğraşıyoruz. Sektörümüzün ciddi sorunlarından olan izin süreçlerinin ivedilikle çözülmesi sektörün gelişimi için de iyi olacak. Bir ocağa girip o ocağa tam üretim verebilmesi için de 2 yıl kaybediyoruz.
Özetle şunu söyleme istiyorum, rezervlerimiz var, reklerimiz var ama birincisi, izin konusunda 2 yıl bekliyoruz, 2'ncisi ocağın üretimi için 2 yıl kaybediyoruz. Toplamda 4 yıllık bir kayıp oldu. Modaya yetişmek içinde bu geç bir süre. İşte bu anlamda izin ve üretim konusunda ivedi bir çözüme gidilmesini öneriyoruz.

Başa güreşen fuar

Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, 27-30 Mart 2019 tarihlerinde, Türkiye'nin en yeni ve en modern fuar alanı FUARİZMİR' de düzenlenecek. Ulusal ve uluslararası ziyaretçi sayısı ile dünyanın ilk üç mermer fuarı arasında olan Marble, sektörün trendlerini takip etmek isteyen sektörün kalbinde olan ziyaretçi kitlesiyle öne çıkmaktadır.
Dünyanın doğaltaş sektöründe en önemli buluşmalarından olan Marble - Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı , kapılarını 25. kez tüm dünyaya açıyor.

120 çeşit renk

Marble, Türkiye'nin ve dünyanın çeşitli ülkelerinden çok sayıda katılımcı firmayı ve sektör profesyonelini Türkiye'nin en büyük ve en modern fuar kompleksi fuarizmir'de ağırlayacak.
Türkiye'deki mermer rezervi, dünyadaki mermer rezervinin % 33'nü oluştururken, ülkemiz mermer çeşitliliğiyle de dikkat çekiyor. Türkiye'de 80'nin üzerinde değişik yapıda, 120'nin üzerinde değişik renk ve desende mermer rezervi bulunuyor. Uluslararası piyasada en tanınmış mermer çeşitleri; Süpren, Elazığ Vişne, Akşehir Siyah, Manyas Beyaz, Bilecik Bej, Kaplan Postu, Denizli Traverten, Ege Bordo, Milas Leylak, Gemlik Diyabaz ve Afyon Şeker olarak karşımıza çıkıyor.