Ülkenin son iki haftadaki en önemli gündemi Amerika Birleşik Devletleri ile siyasi gerilim ve bunun paralelindeki ekonomik dalgalanma. Uzun yıllardır dostlarıma sağ, sol kavramlarının artık geçerli olmadığını, asla sol partiye oy vermem diyen bir kişinin içi dolu olmayan bir argüman savunduğunu iddia etmişimdir. Dünyada soğuk savaşın sona ermesiyle tek kutuplu/çok kutuplu dünya ekseninde sömürenlerin mücadelesiyle sömürülenlerin mücadelesinin tek gerçek olduğunu ifade etmişimdir. Sömürücü dünyanın en büyük temsilcisi ise Amerika Birleşik Devletleri'dir. Bu sebeple Amerikan emperyalizminin, sömürücülüğün yanında ya da karşısında olmak sol yada sağ politik eğilim ile tanımlanamaz. Kendimizi yakın hissettiğimiz siyasi partinin politizasyonundan ziyade kendi hayat duruşumuz, sömürücülüğe ortak olmak ya da karşısında olma kararımızı verdirecektir.

Türkiye gelişmekte olan ülkeler sınıfında diye kulağa romantik gelen bir söylemle tanımlansa da bana göre Türkiye gerçek anlamda sömürülmeye çalışılan bir ülkedir. Son yıllarda buğdaydan, mercimeğe herşeyi ithal eder duruma düşürülmemiz de bu mücadeledeki hatalı kararlarımızın sonucu olduğu açıktır. Türkiye sömürülmeye çalışılan bir ülke olmakla birlikte çok zaman bu farkındalıktan uzak bir yaşam anlayışı ile yaşamaktadır. Bunun da en tipik yaşandığı alan futbol sahaları ve futbolu yönetenlerin zihniyetidir.

Son 10 yılda topa tek tekme atmadan ülkemizden büyük paralar kazanmış diyeceğim ama daha doğru terim çalmış futbolcu bozması yabancılar onlarca fabrika, binlerce okulu var olmadan yok etmişlerdir. Bugün Türkiye Süper ligi denilen ligde yabancı oyuncuların kazandıkları paralar dünya ortalamalarının çok üzerindedir. Bunun sonucunda vardığımız nokta ise sadece sportif başarısızlıktır. Başta ispanya gibi, dünya yıldızlarının boy gösterdiği ülkelerde dünyanın en iyi oyuncuları devlete büyük vergiler ödemekteyken, yabancı futbolcular için Türkiye bir vergi cennetidir.

Siz istediğiniz kadar dolar yakan, Amerikan ürünlerini ayağının altında ezen politikacıları alkışlayın. Futbol dünyasındaki bu yağmaya göz yumduğunuz sürece, aracı olduğunuz sürece, pay aldığınız sürece vatanseverlikten çok uzaktasınız. Bu ülkede sömürücülere karşı bir savaştan bahsedilecekse, ulusal tam bağımsızlık için yol alınacaksa, milyon dolarların havada uçuştuğu, 3-5 menejer bozuntusunun zenginliğine zenginlik katan bu rant sistemine dur demelisiniz. Liglerimizde oynayan yabancı oyuncu sayısı kısıtlanmalı, yabancı oyuncularla da TL üzerinden sözleşme yapılmalı ve yabancı oyunculara da dünya standartlarında vergi uygulaması getirilmelidir. Bu kadar kolay bir kararı, yasayı çıkartamıyorsanız yapacağınız diğer tüm hamleler inandırıcılıktan uzak olacaktır.