Elon Musk'un SpaceX Uzay Programı uzunca bir süredir yabancı gazetelerin bilim manşetlerinde.

Falcon Roket Programı şimdiye kadar 11 uyduyu yörüngeye başarılı bir şekilde oturttu. Bu hafta da aynı roket yeni Dragon Kapsülü'nü uzaya ulaştırdı. İçinde uzay giysisi giymiş bir manken astronot Ripley'i (Alien - Uzaylı filminde Sigourney Weaver'in oynadığı rolün onuruna bu ad verildi) ve 90 kilo malzeme taşıyordu.
Yine bu hafta, Pazartesi günü, Dragon Kapsülü Falcon 9 roketinden ayrıldı ve Dünya'nın 400 kilometre üzerinde bir yükseklikteki yörüngede yerleşik ISS'e (International Space Station - Uluslararası Uzay İstasyonu) yavaş ve emin bir şekilde yaklaşıp bağlandı. Dragon Kapsülü, malzemesini teslim etmiş ve ilk deney görevini tamamlamış olarak bugün ISS'den ayrılacak ve dünyaya doğru inişine başlayacak.

Elon Musk, hatta her şey yolunda giderse ilk Ay turisti, Japon moda girişimcisi ve sanat koleksiyoncusu milyarder Yusaku Maezawa'yı Ay'ın çevresinde bir yörüngeye taşıyacağını 2018'de açıklamıştı. Ancak bu tarih daha şimdiden, insanlı uzay uçuşları için geliştirilen, BFR adı verilen yeni sınıf roketler üzerindeki çalışmalar nedeniyle 2019'a kaydı.
Aslında özel maddi kaynaklar ile finanse edilen yeni Ticari Uzay Yolculuğu çağında bu işe milyarlar yatıran başka bir iş adamı daha var: Dünyanın en zengin adamı ve Amazon.com'un kurucusu Jeff Bezos.

24 yıl önce Amazon'u garajında yaratmıştı. Taşınacak paketleri postaneye kendi götürüyordu. Şimdi 600 bin çalışanı ve yüz milyonlarca müşterisi varken ve şahsi maddi varlığı 127 milyar dolara ulaşmış iken, her yıl 1 milyar dolarını ayırmaya ve 2000 yılında kurduğu Blue Origin (Mavi Doğuş Noktası) adını verdiği uzay şirketine yatırmaya başladı.
Bezos'un, insanlığın Dünya'nın ötesine yayılmasına izin verecek hedeflere yönelmesinin esin kaynağı 1970'lerde aktif olan ve ünlü bilim kurgu yazarı Isaac Asimov'un arkadaşı fizikçi ve yazar Gerard O'Neill'di.

Dünya'nın çevresinde yörüngede dolaşan ilk Amerikalı astronot John Glenn'in anı ve onuruna New Glenn adı verilen Blue Origin roketi 95 metre boyunda - Space X şirketinin tasarladığı Heavy Falcon roketinden neredeyse 30 metre daha yüksek. Her ikisinin de hedefi aynı: Dünyanın yerçekiminden kurtularak ağır yükleri uzaya taşımak ve insanlığın güneş sistemini kolonize etmesini (sömürgeleştirmesini) sağlayacak bir altyapı inşa etmek.

Bezos, geçen hafta özel bir söyleşide Blue Origin'in New Glenn roketinin 2021'de göreve başlaması için her şeyin plana uygun yürüdüğünü açıkladı ve insanoğlunun Dünya'dan ayrılması konusundaki vizyonunun Elon Musk'unkinden ne kadar farklı olduğunu anlattı.

SpaceX (ve diğer uzay şirketleri) Mars'a (Merih'e) yerleşme üzerine yoğunlaşırken Bezos'a göre insanlığın hedefi bu olmamalı: Mars'a taşınmak isteyen dostlarıma şöyle diyorum. 'Lütfen bana bir iyilik yap ve önce şu Everest'in tepesine çık ve bir yıl yaşa. Bakalım mutlu olacak mısın? Oysa o yaşadığın yer bile Mars ile karşılaştırıldığında bir cennet bahçesidir.'

O'Neill ve Asimov'un oluşturduğu düşüncelerin devamı olarak Bezos, Dünya'ya Mars'tan daha yakın kolonileri işgal edip yaşayan insanlarla birlikte insan nüfusunun belki de trilyonlara ulaşacağını ön görüyor. O'Neill 1974'te yazdığı ünlü bir makalede, gözünde canlandırdıklarını şöyle anlatmıştı: İçleri boş çok büyük silindirik yapılar yerçekimi sağlamak için dönmekte... Dağ silsileleri, çiftlik alanları, bulut örtüsü ve yağmur... İnsanlar ise yerçekimin sağladığı bu masif silindirik yapıların ortasında ayakta durabilmekte, yaşayabilmekte... Bu canlandırmanın sanatçı gözüyle resmedilişini kısa süre önce vizyona giren 'Interstellar' (Yıldızlararası) adlı filmin son bölümünde gösterilen kolonilerde izlemiş olabilirsiniz.

Gezegenler arasındaki uzun mesafelerle karşılaştırıldığında, uzay kolonilerini Dünya'ya yakın tutmak Dünya ile koloniler arasındaki mesafeyi kısaltacak ve böylece ulaşım için harcanacak enerjiyi azaltacaktır.

Dünyanın nüfus aşırılığı ve çevresel kirlilik sonucu acı çekerek ölmesi ve Mars'a 'kaçış' yerine Bezos'un hayal ettiği, zaman içerisinde tüm enerji üretimini ve diğer tüm ağır endüstrileri Dünya'dan yakın kolonilere taşımak, Dünya'yı ise tertemiz ve yaşanabilir tutmaktır. Dünya, üniversiteleriyle, yaşam alanları ve hafif endüstrileri ile yaşanabilir kalacak, diğer her şey bu yakın, hatta Ay'dan bile daha yakın, kolonilerde olacaktır.

Bezos'a göre 'Güneş Sistemi bir trilyon insana yaşam olanağı sağlayabilir... Böylece 1000 Mozart'ımız, 1000 Einstein'ımız olur... Uygarlığın ne kadar dinamik ve inanılmaz olacağını düşünün bir kere...'

İnsanlığı ilerletenler hayal eden ve hayal ettiklerini gerçekleştirmek için somut adımlar atanlardır. Bu bakımdan onları hayalci bulmak, gereksiz para harcayanlar olarak düşünmek insanlığın yararına değildir.

Bırakın hayallerini gerçekleştirmek için kendi kazandıkları milyarları Dünya'nın geleceği için harcasınlar. Yüzlerce binlerce bilim adamını mali olarak desteklesinler.
Akıllarının gerisindeki sebepler ne olursa olsun insanoğlu kazanır... Onlar ileri kuşakların tarih sayfalarında kendilerine ayıracakları bir kaç satıra razılar... (mı?)...