Bağımsızlığını savaşarak elde etmiş Türk toplumu erozyon toplumu oldu çıktı! Bin bir güçlükle elde edilmiş değerler hızla ortadan kaldırılıyor. Yozluk egemen hale geldi. Bilgilenmeyen, düşünmeyen, irdelemeyen, tartışmayan, üretmeyen toplum hedefleniyordu; sığ sağ politikacılarla bu hedefe ulaşılmak üzere. Milletvekili, eleştirdiği için ya hakkında soruşturma var ya da içeride. Liseli, üniversiteli öğrenci en doğal istemlerini dile getirdiğinde polis ve jandarmayı copla, gazla kendisini püskürtürken karşısında buluyor. Haksız yere işinden edildiği için açlık grevine başlayan güzel insanlar ölümle karşı karşıya olmalarının yanı sıra dama tıkılıyor. Türkiye'nin geri kalmışlığını projelendirenler senaryolarında ayrıntılara bu denli inmişler miydi, bunu hemen her gün kendimize soruyoruz.
          
Bu güzel ülkenin güzel insanları o denli çoktular ki, şimdi, Yaşar Kemal'in, Demirciler Çarşısı Cinayeti yapıtının girişinde dediği gibi, "O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler, çekip gittiler" de, bugüne kimseler kalmadı mı gerçekten?  
           
Sığ sağ politikacıların tutsağı olmuş sokaktaki insan, günümüzde tutunacağı bir dal, ışığından moral bulacağı bir umut arıyor.
          
O güzel insanlardan birisini daha anımsamak görevimiz. Adı Osman Bayatlı.
           
New York'a yolu düşenler bilir; gökdelenlerdeki teknoloji hayran bırakır, Central Park'ın yeşil dokusu coşturur. Ardından Metropolitan Müzesi'ne, dünyanın dört bir köşesindeki bağırlardan taşınarak yerleştirilmiş eski kültürlerin kalıtları ise hayran bırakır. Ondan sonra yolunuzu bu kez Bergama'ya düşürdüğünüzde sizi karşılayan Akropol ile Asklepion karşısında şapka çıkartır, Metropolitan nam adlı müzeyi dizinize yatırırsınız! İlçede var olan söz konusu Antik dönemin sonrasındaki Osmanlı izlerini, folklor değerlerini saymıyorum bile...
           *
Evet, yabancısı olduğunuz bir kente, ilçeye, köye gittiğinizde; size, oranın gelmiş geçmiş önemli adlarından da kesinkes söz edilir. Ege'nin Bakırçaylı ilçesi Bergama'ya yolunuz düşecekse karşınıza bu kez çıkan ad Osman Bayatlı olur. Bayatlı ile ilgili olarak yazımın başlığındaki "Dünya kültür elçisi" vurgulamamın kaynağı ne? Onu Yazar-Gazeteci Enver Behnan Şapolyo'nun şu tümcesi en iyisinden özetleyecektir:
Bu çalışkan ve kültürlü şahsın üç noktada Bergama'ya hizmeti olmuştur. Biri Elen Uygarlığını incelemek, diğeri Bergama yöresinde yaşamakta olan folkloru tetkik, üçüncüsü de Eski Eserler Müzesi ile Etnografya Müzesi'ni kurmasıdır. (...) Bir kasaba için Osman Bayatlı, büyük bir kazanç ve büyük işler başarmış bir şahsiyettir. Bir adamın iradesinin nelere kadir olduğuna en büyük şahit Osman Bey'dir. (...) O, eşsiz bir insandı, Bergama'nın canlılığı idi o...
              *
15 Nisan 1958 tarihinde yaşama gözlerini kapayan Osman Bayatlı (d.1892, Kırkağaç), özetle öğretmen, arkeoloji müzesi müdürü, etnografya müzesinin kurucusu, araştırmacı yazardı. Bayatlı'yı Bayatlı yapan, dünyanın en büyük açık hava müzelerinden olan Bergama'nın arkeolojisi, folkloru ve doğası üzerine araştırmalarıdır. Bergama Belediyesi, yaşamı boyunca ilçeye çok değerli katkıları olan Bayatlı'ya bir vefa örneği olarak onun yayımlanmış kitapları ile gazete, dergi yazılarını bir külliyatta toplayarak son derece önemli bir iş yapmış bulunuyor.
               
Türlü alanlarda emeği geçmiş insanları yayınlarla belgelemek, adlarını alan, cadde ya da sokaklara vermek yeterli mi? Değil. Bu insanların tırnaklarıyla kazıyarak elde ettikleri değerleri özellikle genç kuşaklara ulaştırmak adına durmaksızın bir şeyler yapmak, onları, çalışmalarıyla gündemde tutmak ana erek olmalı. Bu konuda yerel yöneticiler kadar orada yaşayanlara da görevler düşüyor.
               
Ne diyordu Bayatlı için Şapolyo? "Bergama'nın canlılığı idi o." Bu canlılığı yaşatmak için coğrafyayı sevmekle başlıyor her şey. Evet; yozluğa, kültürsüzlüğe adamsendeciliğe, yobazlığa, talancılığa karşı hep o güzel atlara binen o iyi insanlara gereksinmemiz var, "çekip gitmelerinin" hüznünde talaş olmamak adına!
                
İnanıyorum ki, Bergama'da yaşayan gencinden yaşlısına herkes "dünya kültür elçileri" Osman Bayatlı ile taçlandıklarının ayırdındadırlar.