Tutuklu olarak yargılanan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın avukatı Cathy Fleming, 17 Aralık operasyonun yöneten isimlerden birisi olduğunu söyleyen Korkmaz’ın tanıklığının ‘Türkiye’den çalınan bazı belgelere dayandığını, ifadelerinin önyargılı ve yanlış, tanıklığının da Atilla davası ile ilgisiz’ olduğunu belirterek, davaya bakan Yargıç Richard Berman’dan, Korkmaz’ın tanıklığının kabul edilmemesini ve davanın düşürülmesini istedi.

Savunma, bu tanıklığın Atilla’nın yargılamasının hükümsüz kılınmasına yol açabileceğini belirtti. Savunmadan gelen bu talebin önemli olduğunu vurgulayan Berman, Korkmaz’ı tanık olarak mahkemeye çıkaran savcılıktan, Korkmaz’ın tanıklığını dayandırdığı bilgilerin nereden ve hangi yolla geldiğini ayrıntılı olarak açıklamaları gerektiğini belirtti ve bu talebi ‘şimdilik’ geri çevirdiğini söyledi. Berman, savcılıktan ek belgeler vermelerini istedi.

Hüseyin Korkmaz, ifadelerinin ardından Atilla’nın savunma ekibi tarafından çapraz sorguya alındı. Korkmaz’ın çapraz sorgusunda 15 Temmuz darbe girişimi de mahkemede gündeme geldi.

Daha önceki ifadelerinde, Türkiye’den kaçarak, edindiği sahte pasaportla ABD’ye geldiğini, 17 Aralık soruşturmasında elde edilen belgeleri FBI ve savcılık makamına teslim ettiğini, FBI’nın kendisine 50 bin dolar para verdiğini itiraf eden Korkmaz, bir soru üzerine Türkiye’de “darbe girişimine katılmak” iddiasıyla tutuklanarak hapse konduğunu söyledi. Korkmaz, “Tutuklanma sebebim darbe idi” dedi. Kendisi hakkında, “darbe, terör örgütü üyeliği, casusluk, görevi kötüye kullanma, yasadışı yollardan telefon dinlemesi, gizliliğin ihlali” gibi suçlar yöneltildiğini anlatan Korkmaz, Savcının “Darbe yaparak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini devirme girişiminden suçlandınız mı” sorusuna, “Evet, iddialar böyleydi ama hepsi safsata ve saçmalıktı” diye yanıt verdi.

Korkmaz, “silahlı askerlerin de katıldığı, darbe girişimi hükümeti devirmeye yönelik mi yapıldı” sorusuna da “Görünen oydu ama ben darbe uzmanı olmadığım için tam ne olduğunu bilmiyorum” karşılığını verdi. Avukat Todd Harrison’un “darbe girişimi Gülenciler tarafından mı yapıldı” sorusunu da yanıtlayan eski komiser yardımcısı Korkmaz, “Bunu onaylamam için o soruşturmada görev almış olmam lazım” dedi.

Yaklaşık 10 aydır ABD’de bulunduğunu, ABD’ye geliş sırasında biri transit olmak üzere toplam dört ülkeye gittiğini anlatan Korkmaz, davada tanıklık yapmadan önce savcılık yetkilileri ile, 40 kezden fazla görüşme yaptığını, bu görüşmelerin iki ile dört saat arasında olduğunu, bazlarının da daha uzun sürdüğünü söyledi. Savunmanın sorusu üzerine, Türkiye’de çalıştığı dönemde telefon dinleme işlemlerinin nasıl yapıldığını anlatan Korkmaz, “17 Aralık soruşturmasındaki bütün dinlemelerde 30’dan fazla hakim ve mahkemenin kararı vardır. Yasadışı dinleme iddiaları safsatadır, iftiradır” dedi.

Türkiye’de yargılanıp serbest kaldığını savunan Korkmaz, “25 Aralık soruşturmasında ben hiç görev almadım. Hiç imzam olmayan soruşturmada darbecilikle suçlandım, 17 ay hapis yattım. Ben polisim, polislik yaptım. Devletten aldığım maaşın karşılığını vermek için işimi yaptım. Ben yolsuzlukla mücadele ettim” dedi.

Kendisinin, 17 Aralık soruşturmasından bir gün sonra suçlanmaya başladığını öne süren Korkmaz, “Bizi terörist, cemaatçi, ajan, darbeci olmakla suçladılar. Kendilerini aklayabilmek için. Politikacıların sözlerine göre davranan mahkemeler hala bizi suçlamaya çalışıyorlar. Yolsuzluk ne kadar ahlaksız ise, yolsuzlukla mücadele de o kadar onur verici” dedi.

Avukat Todd Harrison’un, “Türkiye’de iki iddianamede de Gülenci, FETÖ üyesi olmakla suçlandınız mı” sorusunu yanıtlayan Korkmaz, “Benim o örgütle hiçbir ilgim yok.  Adına terörist mi dersiniz, Gülenci mi dersiniz, darbeci mi dersiniz, o yapıyla, o kişilerle ilgim yok. Ben polisim” dedi.

Korkmaz, savunmanın, “Gülencilerin polis akademisi sınav sorularını çalarak yandaşlarına verdiği, emniyet içinde yükselmek için her yolu denediklerinin doğru olup olmadığı” sorusuna “Bunlar yazılan çizilen şeyler ama ben şahit olmadım” karşılığını verdi.

Korkmaz, “Sonucu başbakana ve milyarder işadamı Reza Zarrab’a kadar uzanan iddiaları neden soruşturmaya başladınız” sorusunu “Soruşturma başladığında Zarrab ile bir siyasinin bağlantısı olduğu bilgisine sahip değildik. Egemen Bağış, Muammer Güler, Zafer Çağlayan ve öteki yöneticilere giden rüşvetlerin ortaya çıkacağını bilmiyorduk. Eylül 2012’de Zarrab’ı soruşturmaya başladığımızda buralara geleceğini bilmiyorduk. Ekim ayında Süleyman Aslan’a gittiği tespit edilen rüşvet ile soruşturmanın başlamasından bir ay sonra bunlar ortaya çıktı” diye yanıtladı. Korkmaz, polislerin kullandığı ‘spark’ adlı iletişim platformunda “Bütün kabineyi burada toplayacağız” yazdığı iddialarını reddetti. Korkmaz, “Bu soruyu sorduğunuz için teşekkür ederim. Bu soruya cevap vermek için bağımsız bir mahkemede olmayı hep hayal ettim” diye konuşurken araya giren Yargıç Berman, Korkmaz’dan “soruya evet yada hayır” olarak yanıt vermesini istedi. Korkmaz, böyle bir yazışma yapmadığını, bu iddiaların iftira olarak iddianameye konduğunu savundu ve bunu bölgeleriyle ortaya koyabileceğini öne sürdü.