California'da Stanford Üniversitesi'nde Trump yönetiminin Suriye politikası hakkında bir konuşma yapan Tillerson, "NATO müttefikimiz Türkiye'nin endişelerini duyuyor ve ciddiye alıyoruz. Türkiye'nin, IŞİD'in yenilgiye uğratılması milyonlarca Suriyeli mülteciye sunduğu destekler ve özgürleştirilmesine yardım ettikleri Suriye'deki bölgelerin istikrarlı hale getirilmesi çabalarında insani katkılarını ve askeri fedakarlıklarını takdir ediyoruz. Suriye için komşuları açısından güvenliği sağlayacak yeni bir geleceğe kavuşulması yolunda Türkiye'nin yakın işbirliğine sahip olmalıyız"diye konuştu.

Tillerson, "Terörle mücadele konusunda, Türkiye gibi ortaklarımızla birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. İdlib'deki terör tehdidi ve PKK teröristleriyle ilgili Türkiye'nin kaygılarını değerlendirmede Türkiye gibi müttefiklerle birlikte çalışmaya devam edeceğiz. El Kaide, İdlib'de yeniden bir operasyon merkezi kurma niyetinde. Bu tehdidi etkisiz hale getirmek için müttefiklerimiz ve ortaklarımızla elimizden geleni yapıyoruz" dedi.

ABD'nin, IŞİD ile mücadelede Suriye Demokratik Güçleri'nin büyük fedakarlıklarını da takdir ettiğini belirten Tillerson, "Ancak onların savaş sahasındaki zaferleri, doğu ve kuzey Suriye'deki değişik etnik kökenleri temsili, yerel yönetim zorlukları gibi konuları çözmeye yetmez. Suriye'de tüm gruplara söz tanıyan geçici yerel siyasi düzenlemeler uluslararası destekle ortaya çıkmalı. Her türlü geçici anlaşma gerçek anlamda temsiliyetçi olmalı ve Suriye'nin komşu ülkelerini tehdit etmemeli. Bu bölgelerdeki Suriyelilerin sesleri de Cenevre'de ve Suriye'nin geleceğiyle ilgili tartışmalarda duyulmalı" dedi.

Konuşmasında sık sık Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a yönelik eleştiriler yönelten Tillerson, ABD'nin Suriye'den uzun süre askerlerini çekmeyeceğinin de sinyallerini verdi. DEAŞ'ın yeniden güç kazanmasını önlemek için Amerikan askerlerinin Suriye'de bulunmasının önem taşıdığını savunan Tillerson, ABD'nin 2011 yılında Irak'tan Amerikan askerlerini çekerken yaptığı hataya bir daha düşmeyeceğini, "tarihin tekerrür etmesine izin vermeyeceklerini" söyledi. Tillerson, "Açık olalım; ABD IŞİD'in yeniden ortaya çıkamaması için yakın gelecekte Suriye'deki askeri varlığından vazgeçmeyecek. Oradaki askeri varlığımız tamamen koşullara bağlı" dedi.


Pentagon'dan 'sınır gücü' açıklaması

ABD Savunma Bakanlığı'ndan (Pentagon) yapılan açıklamada, PKK terör Örgütü'nün Suriye kolu PYD ve YPG'nin oluşturduğu yeni bir ordu ya da bir sınır muhafız gücü oluşturulmayacağı belirtilerek, "Koalisyon ortağımız ve NATO müttefikimiz Türkiye'nin güvenlik kaygılarının farkındayız" denildi.

Pentagon Sözcüsü Eric Pahon tarafından yapılan açıklamada, PYD ve YPG güçleri ile bunlara verilen eğitiminin DEAŞ'ın yenilmesi, Birleşmiş Milletler'in (BM) öncülüğünde gerçekleşen Cenevre görüşmelerinin de desteklenmesine yönelik olduğu savunuldu. Bu güçlerin DEAŞ militanlarının Suriye'den kaçmasını ve kurtarılmış bölgelerdeki güvenliği yeniden tehdit etmelerini önleyeceğinin vurgulandığı açıklamada, "Koalisyon ortağımız ve NATO müttefikimiz Türkiye'nin güvenlik kaygılarının farkındayız. Türkiye'nin güvenlik kaygıları meşru temellere dayanmaktadır. Suriye'de IŞİD'i yenmeye dönük çabalarımız konusunda Türkiye'ye karşı bütünüyle şeffaf olmayı ve NATO müttefikimizin terörle mücadelesinde yanında olmayı sürdüreceğiz" denildi.

Açıklamada, Türkiye ile yakın temasların sürdürüldüğü de belirtildi.