Son yıllarda ötegezegen araştırmaları konusunda pek çok çalışma yapıldı. Daha önceki bazı yazılarımızda birden çok kez söz ettiğimiz Kepler Uzay Teleskobu 2009 yılında çalışmaya başladığından bu yana, dört binden fazla ötegezegen adayı belirlemiştir. Bunların yarıdan çoğunun ötegezegen olduğu kanıtlanmıştır. Bunların çoğu, bağlı oldukları yıldızın etrafındaki tek gezegen olarak belirlenmişken, bazıları birden çok gezegenle birlikte bulunmaktadır. Bu ötegezegenlerden bir kaç yüz kadarının ise "Dünya benzeri" (yani karasal) gezegen olduğu onaylanmıştır. Bunlardan bazılarının ise, yani bugüne dek 216 tanesinin, hem karasal, yani Dünya yapısında, hem de bağlı oldukları yıldızın yaşama elverişli uzaklık bölgesinde oldukları belirlenmiştir.



Bunların içinde bugüne kadar en heyecan verici olan keşif, henüz tam olarak onaylanmış olmasa da, bir kaç hafta kadar önce bulunan ve bize en yakın yıldız olan Proxima Centauri adlı yıldızın etrafındaki Dünya benzeri gezegendir. Bunun önemi ise, bir gün yıldızlar arası yolculuk başarılabildiğinde gidilmesi planlanan ilk yıldız, bize en yakın olan bu yıldız, yani Proxima Centauri'dir ve bu yolculuk sonucunda yalnızca Güneş dışında başka bir yıldıza gidilmiş olmayacak, aynı zamanda onun çekimine bağlı olarak yörüngede dolanmakta olan Dünya benzeri gezegene de ulaşılabilecektir.
Proxima Centauri  adlı yıldız, bir yüzyılı aşkın bir süredir gökbilimcilerin bildiği üçlü bir yıldız sistemidir. Diğer iki yıldız Alfa Centauri A ve B'dir. Bu çifte yaklaşık olarak 0,237 ışık yılı uzaklıkta bulunan bu düşük kütleli kırmızı cüce yıldız, Dünya'ya da 0,12 ışık yılı (~ 7590 AB, 1 AB Dünya-Güneş arasındaki uzaklık) daha yakındır. Bu yüzden de Dünya'ya en yakın yıldızdır.
Daha önceleri, Kepler Teleskobu ile yaşanabilir olarak kabul edilen bir kaç olası Dünya benzeri ötegezegen bulunmuştu. Yakın zamanda uluslararası bir araştırmacı ekibi Kepler Ötegezegen Kataloğundaki potansiyel-yaşanabilir ötegezegenlerin sayısını 20'ye kadar daraltmıştır. Yine de hemen hemen tüm bu ötegezegenler Dünya'dan yüzlerce (ve belki de binlerce) ışık yılı uzakta bulunmaktadır.
Durum böyle olunca, Dünya'dan gönderilecek insanlı bir uzay aracındaki insanların ömürleri sonlanmadan ulaşabilecekleri yaşanabilir bir gezegene gidiyor olduğunu bilmeleri çok önemlidir. Tabii ki, bu ötegezegenin gerçekten Dünya gibi yaşama çok elverişli olup olmadığını gerçekten bilmeden bu konuda çok iyimser olmak doğru değildir.

Bu yeni ötegezegen konusunda haber yapan Der Spiegel dergisinde: "Dünya benzeri olduğu düşünülen ve Proxima Centauri'ye yaşama elverişli bölge uzaklığında bulunan ve bu nedenle de yaşamın ortaya çıkması için çok önemli bir gereklilik olan sıvı suyun yüzeyinde bulunması olası olan halen isimsiz olan bu gezegen, daha önce hiç bir ötegezegende olmadığı kadar Dünya'ya yakındır" biçiminde tanıtılmaktadır.
Keşif Şili'de bulunan Avrupa Güney Gözlemevi'nin (ESO) La Silla Gözlemevi'nde yapılmıştır. Bir rastlantı olarak, 2012 yılında aynı Gözlemevi Alpha Centauri Bb'nin de "Dünya'ya en yakın ötegezegen" olduğunu bulmuştur. Ne yazık ki daha sonra yapılan ayrıntılı çözümlemeler sonucunda, böyle bir ötegezegenin varlığının şüpheli olduğu ve veri analizi sırasında ortaya çıkan sahte bulgu belirtisi nedeniyle var olduğu düşünüldüğü belirtilmiştir.

Ancak bu yazının konusu olan ötegezegenin varlığı kanıtlanmış gibidir. Bu tür küçük gök cisimlerinin bulunması oldukça zor bir iştir ve veri çözümlemesi işlemlerinde ölçümlerde teknik olarak olası sınır değerlerle uğraşılmaktadır. Bu nedenle de keşfin onaylanması için tam anlamıyla çok ince elenip sık dokunmaktadır.
Rus milyoner Yuri Milner tarafında Dünya dışı zeki varlıkların araştırılması için kurulmuş olan Starshot (Yıldızvurma) adlı programın bir parçası olarak, Alpha Centauri'ye yakın gelecekte laserle yürütülen bir nano araç gönderilmesi düşünülmektedir. Bu aracın, ışığın hızının %20'sine karşı gelen hızlara ulaşacağı iddia edilmektedir. Bu hızda gidebilirse, Alfa Centauri ile Dünya arasındaki 4,37 ışık yılı mesafenin yalnızca 20 yıl içinde katedilmesi mümkün olabilecektir. Yeni keşfedildiği düşünülen ötegezegen daha da yakın olan Proxima Centauri'nin etrafında olduğundan, planlama değiştirilip bu ötegezegene gidilmesi düşünülürse zaman biraz daha kısa olacaktır.



Starshot Projesi'nin arkasındaki beyin olan ve NASA'nın DEEP_IN Programının ana danışmanı olan Kaliforniya Üniversitesi'nden Profesör Phillip Lubin,  Proxima Centauri etrafında olası bir gezegenin keşfinin çok heyecan verici olduğunu, yakındaki diğer yıldızların da çevresinde bir çok ötegezegen olduğunu, Alpha Centauri sisteminin de gezegenlere sahip olacağının büyük olasılık olduğunu söylemektedir.
Bu yazının hazırlandığı sıralarda ESA bu keşifle ilgili son bilgileri aktarıp bu keşfin gerçek olup olmadığı konusunda açıklama yapacaktı. Ancak yazının yetişmesi için bu açıklamayı bekleyemedik. Büyük olasılıkla burada anlattığımız bulguların doğru olacağını umuyoruz. ESA'nın (Avrupa Uzay Ajansı) böyle bir açıklama yapacak olması bile başlı başına bu konuda bazı bulguların olduğunun habercisi.
Uzun yıllardır ESO La Silla Gözlemevi'nde HARPS adlı (Yüksek Duyarlılıklı Dikine Hız Gezegen Araştırıcısı) sistemle Proxima Centauri ile ilgili çalışmalar sürdürmektedir. Bu sistemle, daha önceki yazılarımızdan birinde anlattığımız tayftan hız belirleme yoluyla gezegen bulunmaya çalışılmaktadır. Biz de ülkemizde Japon ve Rus meslekdaşlarımızla buna benzer bir çalışmayı halen TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nde sürdürmekteyiz.
Küçük gezegenlerin bu yolla bulunması bir derece zor ama Proxima Centauri yakın olduğundan ölçüm duyarlılığı daha iyi olmakta ve sonuçlar daha güvenilir olmaktadır. Bir sonraki nesil uzay teleskopları olan James Webb Teleskobu ve TESS (Tutulma Gösteren Ötegezegen Tarama Uydusu) ile gelecekte çok daha duyarlı gözlemler yapılabilecek.

Kaynaklar: