Ege Üniversitesi Teknoparkı kuruldu. Bakanlar Kurulu, bazı alanların teknoloji geliştirme bölgesi ilan edilmesi kararı doğrultusunda Ege Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi'ni onayladı. Bornova'da iki ayrı alan Ege Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi olarak ilan edildi. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz kararla birlikte yaşanılan mutluluğu "Ege Üniversitesi Teknoparkının üniversitemiz, İzmir ve ülkemiz için önemli bir fark yaratacağına inanıyorum" sözleriyle dile getirdi. Teknoparkın kurulma sürecine yönelik açıklamaları ise basın bülteninde şöyle yer aldı:

"Teknopark kararının alınmasında Ege Üniversitesinin yetkinliği, yaptığı çalışmaları, elde ettiği sonuçlar ve bundan sonra yapılması planlanan çalışmaların niteliği belirleyici bir unsur olmuştur. Dolayısı ile bu başarı bugüne kadar Ege Üniversitesine hizmet vermiş olan her kademedeki çalışanların emeklerinin ortak bir ürünüdür. Tüm emeği geçenlere gayret ve çabaları için teşekkür ederim. Üniversitemiz özellikle son 10 yılda Ar-Ge ve İnovasyon Ekosistemini önemli ölçüde geliştirerek sadece Türkiye'de değil, başta ABD ve Avrupa olmak üzere birçok ülke ile işbirliği yapan bir konuma gelmiştir. Bugün itibari ile var olan Teknoloji Transfer Ofisi, Avrupa İşletmeler Ağı (EBIC-Ege), meristemEge Girişimcilik Programı, mentorEGE KOBİ'ler için İnovasyon Yönetim Programı, Ön Kuluçka Merkezi, Sağlık Bakanlığından faz çalışmaları dahil ilaç geliştirmede tüm süreçleri gerçekleştirmek üzere onay almış olan ARGEFAR, teknoparklarda yer alacak tüm firmalara hizmet verebilecek Merkezi Test ve Analiz Laboratuarı (EGE-MATAL), Akaryakıt/Petrol Analiz Laboratuarı (EGEPAL),  Farmasötik Bilimler Araştırma Laboratuarı (FABAL), Türkiye Savunma Sanayiine de hizmet vermekte olan Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma Merkezi gibi özgün yetkinliklerine bugünden itibaren ekosistemin en önemli tamamlayıcısı olan Teknoparkı da eklemiştir. Ege Üniversitesi ulusal ve uluslararası geçmiş başarıları ile Teknoparka sahip olmayı hak etmiştir. Akademik liderliğinin yanında, Ar-Ge, inovasyon, teknoloji transferi ve lisanslama konularında da uluslararası düzeyde önemli başarılara imza atmış olan üniversitemiz, bu nedenle teknoloji transfer ofislerini değerlendiren AB Komisyonu tarafından 2008 ve 2010 yıllarında Avrupa'nın en başarılısı seçilmiştir. Tüm birimleri ile bölgemizin ve ülkemizin gerek bilimsel ve gerekse de ekonomik gelişimine yön vermeye, destek olmaya çalışan üniversitemiz yıllardır sürdürmeye çalıştığı yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesi ve üretilmesi konusundaki çalışmalarını artık kampüs içerisinde kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Teknopark) kapsamında sürdürecektir".

Teknoparklar, giderek yaygınlaşan, yenilikçi düşüncenin sanayi ile buluştuğu merkezlerdir. Teknoloji üretmek için dört temel öğeye gereksinim vardır. Araştırmacı niteliğine sahip insan gücü, yeterli bilgi birikimi, yeterli finansal kaynak ve programlı bir şekilde Ar-Ge çalışmaları yapmak. Bilimsel ve teknolojik çalışmaları geliştirme ve prototip (ürünün ilkel şekli) aşamalarından geçirerek ticari uygulamaya konulmalarına ortam yaratan teknoparklar Teknoloji Geliştirme Bölgesinde yer alırlar.

Teknoparkların kurulma amacı teknoloji bağlantılı sanayi kollarının bulundukları yerlerde güçlendirilmeleri; yeni bölgelerde sanayiinin gelişiminin desteklenmesi; yenilikçi çalışmaların gerçekleştirilmesi; eğitim ve daha etkin çalışma koşulları ile verimliliğin arttırılması; uluslararası alanda rekabet gücünün yükseltilmesidir. Teknoparkların hedefleri ise üniversitelerin eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetlerini destekleyerek, üniversitelerin vereceği hizmetleri zenginleştirip etkinleştirmek; sanayiinin rekabet gücünü artırmak; teknolojiye dayalı bölgesel ve ekonomik gelişmeyi hızlandırmaktır.

Teknopark fikri, Stanford Üniversitesi öncülüğünde, yaptıkları araştırmaları ticarileştirmek isteyen bir grup araştırmacının çabalarıyla 1950 yılında Amerika'da ortaya çıkmıştır. Teknopark faaliyeti ise 1951yılında Silikon Vadisi-Standford Araştırma Parkının kurulmasıyla başlar. "Silikon Vadisi" adıyla bilinen teknoparkta Google, Intel, Adobe Systems, Yahoo, VeriSign gibi yüzlerce küresel firma yer alır. Silikon Vadisi'nin önderliğini üstlendiği teknoparklar bugün inovatif (yenilikçi) düşüncenin pratik hayata aktarıldığı devasa merkezler haline gelmişlerdir. Silikon Vadisinin başarısı ve yükselişi, Amerika ve Avrupa'da 1970'li yıllarda teknopark faaliyetlerinin yayılmasına ve artmasına yol açmış, 70'lerin sonuna doğru Japonya'ya ulaşmıştır. Bugün dünyada 900'e yakın teknopark bulunduğu, bu sayının ilk aşama ya da kuluçka merkezleriyle birlikte 4000'e ulaştığı belirtilir.

Gelişmiş ülkelerde uzun yıllardan beri önemli bir kalkınma aracı olarak kullanılan teknoparklar ülkemizde 90'lı yılların ortalarında gündeme gelmiştir. İlk Teknoloji Geliştirme Bölgesi çalışması da 1991yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi tarafından başlatılmıştır. Türkiye'deki bütün teknopark çalışmaları Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın kontrolü ve yetkisi altında yürütülür. Teknoparklar konusunda; 2001yılında yürürlüğe giren Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası ve 2002yılında yürürlüğe giren Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği gereği bu bölgelere yönelik teşvikler sağlanmıştır. Ülkemizde kurulumu tamamlanmış Teknoloji Geliştirme Bölgesi sayısı 2001yılında 2 iken yasayı takiben 43'e (32'si aktif) yükselmiş, 2013yılında 52'e ulaşmıştır.

Ege Üniversitesi Teknoparkı kuruldu. Üniversitemiz üst yönetimini kutluyorum. Altmış yıla dayanan birikimi harekete geçirmek bu olsa gerek. Kuruluşundan bugüne üniversitemize hizmet etmiş herkesin eline emeğine sağlık. Hem İzmirli, hem de öğrencilikten akademisyenliğe Ege Üniversitesi mensubu olarak mutluyum, gururluyum.