Muğla'nın Fethiye İlçesi'nde yılda 60 bin kişinin ziyaret ettiği doğal ve tarihi zenginlikleri iç içe barındıran Kayaköy, mimari yapısı, dar sokakları, kiliseleriyle en gözde turizm merkezleri arasında yer tutuyor. Kayaköy, bir zamanlar Türkler ve Rumların birlikte yaşadığı, Fethiye ile Ölüdeniz arasında 65 metre yükseklikte bir tepenin yamacına ve önündeki 'Kaya Çukuru' denen ovaya yayılmış. Antik Karmillassos üzerine kurulduğu iddia edilen yerleşim yeri. Antikragos dağlarında bulunan kaya mezarları günümüze kadar sapasağlam gelebilmiş. Kayaköy, kimi kaynaklara göre 11, kimilerine göre ise 14'üncü yüzyılda bölgede yaşayan Rumlar tarafından Likya Uygarlığı'nın kalıntıları üzerine kurulmuş. Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde de sözü geçen ve Rumca ismi 'Levissi' olan Kayaköy, 20'nci yüzyılın başına kadar zengin bir kent olarak yaşamını sürdürmüş. 6 bin 500 kişilik nüfusa ulaşmış olan köy, kiliseleri, eczane, hastane ve hekimleri, okulları, postanesi ve atölyeleri ile yörenin en büyük sosyal ve ticaret merkezi konumuna gelmiş.

15 YILDIR ÇİVİ ÇAKAMIYORLAR

Taş evleriyle zamana direnen Kayaköy, her geçen gün biraz daha yok oluyor. Kayaköy'de, bir yandan tarihi taş evlerin röle ve restore edilerek ekonomiye kazandırılması, bir yandan ise koruma amaçlı imar planının biran önce çıkarılarak köylülerin mağduriyetinin giderilmesi bekleniyor. 15 yıldır imar sorunu yaşanan Kayaköy'de imar planı uygulamasının askıya alınması ve yüzde 3'lük inşaat alanı izniyle vatandaşlar, evlerine çivi dahi çakamıyor. Cezaya aldırmayanların kaçak inşaata devam ettiğini belirten köylüler, bölgeye gelecek imar uygulaması ile yıllardır çektikleri sıkıntılardan kurtulmayı umut ediyor.

'BU KÖYDE EV YAPMAK İÇİN TOPRAK AĞASI OLMAK GEREK’


Özel Çevre Koruma Kurumu’nın lağvedilmesi ile birlikte köyün imar durumunun yeni bir boyut kazandığını belirten Kayaköy sakinlerinden Hasan Tahsin Ceyhan, bölgedeki imar sorunu nedeniyle köylülerin çocuklarına ev yapamadığını, bu nedenle evlendiremediğini söyledi. Köye bir an önce koruyucu imar planı getirilmesini gerektiğini anlatan Ceylan, yürürlükte olan yüzde 3'lük inşaat alanı iznine göre ev yapmak isteyen bir köylünün toprak ağası olması gerektiğini söyledi.

100 metrekarelik alana ancak 3 metrekare inşaat izni verildiğini ancak bunun da çeşitli nedenlerle yasaklandığını değinen Ceylan, “Kayaköy’ün doğal ve tarihi güzelliklerinin korunmasını sonuna kadar destekliyoruz. Bu noktada koruyucu bir imar planı ile bu sorunların giderilmesini istiyoruz. Ancak köylüler de mağdur edilmemeli" dedi.

KORUYUCU PLAN İSTİYORUZ


Kayaköy’de doğup büyüyen Eralp Çaylı ise imar planından yakınırken, tarihi taş evlerin de en kısa zamanda koruma kullanma ilkesine göre restore edilerek turizme açılması gerektiğini belirtti.

Kayaköy’ün acilen imar planına ihtiyaç duyduğunu, ancak koruyucu bir plan istediklerini vurgulayan köy esnafından Cengiz Ekiz ise şöyle dedi:

“Yeni yapılacak imar planı köyün tarihi ve doğal yapısını bozmasın. Betonlaşma istemiyoruz. Çevreyi bozmayacak, vatandaşı da mağdur etmeyecek bir imar planı bekliyoruz. Tarihi taş evler de restore edilmeli, turizme kazandırılmalı. İmar planı ve restore ile ilgili yıllardan beri çalışmaların olduğunu biliyoruz ama şimdiye kadar hiçbir gelişme sağlanamadı.”

Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 2011 yılında aldığı bir kararla Kayaköy'de 736 sicil mimarlık örneği yapı ile 24 manastır, şapel, sarnıç, değirmen, fırın ve çeşme gibi dini ve kültürel yapıların, 'Birinci Grup Anıtsal Yapı' olarak tescil edildiği kaydedildi.