Manisa İl Emniyet Müdürü Yunus Çetin, 2011 yılında 155 Polis İmdat hattına 130 bin çağrı geldiğini, bunun 35 bin 552’sinin ihbar, bin 38’nin ise asılsız ihbar çıktığını, geriye kalan 93 bin 410 çağrının ise vatandaşların garip istekleri olduğunu söyledi. Çetin, 2012 yılının ilk 7 ayında ise 98 bin çağrı geldiğini, bunun 38 bin 260’nın ihbar, 606’sının asılsız ihbar ve 59 bin 134’nün ise vatandaşların çeşitli isteklerini cevaplama olduğunu kaydetti.

'HATTI GEREKSİZ YERE MEŞGUL ETMEYİN'

155’e gelen çağrı sayısının artışının, toplumun polise olan güveninin artmasının bir göstergesi olduğunu dile getiren Çetin, gereksiz yere 155 hattının meşgul edilmesiyle olası bir duruma polis müdahalesinin gecikmesine neden olunabileceğini de vurguladı. Çetin şunları söyledi:

"155 Polis İmdat hattımıza düşen her çağrının cevaplanması konusunda personelimiz büyük bir özveri gösteriyor. Gelen tüm ihbarlar büyük bir hassasiyetle değerlendiriliyor. Ekiplerimiz ihbarın yapıldığı yeri gidip kontrol ediyor. Asılsız bile olsa değerlendirmesi yapılıyor. Fakat 155’i gereksiz yere meşgul edenler çok. Çeşitli kurumların hizmetlerinden sıkıntılı olanlar, belediye alt yapı hizmetlerinde sorun yaşayanlar bile 155’i arıyor. Kimi zaman telefonla 2- 3 dakika sıkıntısını anlatmaya çalışıyor. Bu da 155 hattının gereksiz yere meşgul edilmesine neden oluyor. 155’i 2- 3 dakika meşgul etmek, bir asayiş olayında ihbarcının bize ulaşmasını engeller. Bu nedenle hattı gereksiz yere meşgul etmeyelim."

SARHOŞ VATANDAŞ


Hatta gelen çağrılardan örnekler de veren Çetin, sarhoş bir vatandaşın polisten ulaşım hizmeti talep ettiğini söyledi. Çetin, vatandaşın polise "... gazinosu önündeyim. Arkadaşım bana, 'taksiye niye para veriyorsun, ben sarhoş olduğumda polisi arıyorum, beni evime bırakıyorlar' dedi. Ağabey ben keriz miyim, niye taksiye para veriyorum. Beni de evime götürün. Taksi parası vermiyeyim" dediğini anlattı.

DİĞER İLGİNÇ TALEPLER

-Karım doğum yapacak ambulans gönderir misiniz. Ya da siz alın götürün?

-Çarşı Mahallesi’nde su patlağı var. Ona bir baktırabilir misiniz?

-Evin bahçesinde köpek var, çok havlıyor, susturur musunuz, ya da kovalar mısınız?

-Kontörüm bitti. Ağabeyimi arayarak, bana kontör göndermesini söyler misiniz?

-Kuzular bu sene para etmiyor. Güvenli olarak kuzularımı veresiye verebileceğim birilerini tanıyor musunuz?

-Kocam ulaşamıyorum. Kontörüm yok. Kocama ulaşır mısınız evi arasın?

-Ayağım alçıda. Bir ekip beni çorbacıya çorba içmeye götürebilir mi?

-Simitçiler için zabıtayı aradım. Zabıta 'bizi görünce kaçıyorlar, yakalayamıyoruz' dedi. O zaman siz yakalar mısınız?