Datça merkezindeki Saklıkoy'da bulunan 17 odalı ve 40 yatak kapasiteli otel, görenleri şaşırtıyor. Rengarenk desenlerle boyanmış giriş merdivenleriyle de dikkat çeken otelin, resepsiyon başta olmak üzere tüm lobisi ve giriş katında binlerce kentin geçmiş kimliğini yansıtan obje sergileniyor. Datça'da bir zamanlar günlük yaşamın vazgeçilmezi olan ve artık unutulmaya yüz tutan tarihi eşyaların yanı sıra Türkiye'nin değişik yörelerinden ve dünyanın pek çok ülkesinden getirilen çok nadide eşyalar, görenlerin ilgisini çekiyor.

ÇOK İLGİ GÖRÜYOR

Türkiye Küçük Oteller Derneği Başkan Yardımcısı ve Datça Turizm Otelciler Derneği Başkanı olan otelin sahibi Bülent Sancakdar, eski eşyaları toplama merakının çok eski yıllarda başladığını söyledi. İnşaatçılık yaptığı için, eski binaları yıkarken atılan eşyaları biriktirmeye başladığını ifade eden Sancaktar, "12 yıl önce bu oteli açınca, bazı eski eşyaları, otelin giriş bölümünde sergilemeye başladım. Çok ilgi görünce, buradaki eski eşyaların sayısı her geçen gün arttı. Otelimizin müdavimi olan misafirler, her yıl tatile geldiklerinde, değişiklikleri merak eder oldular. Bir sonraki yıl, hangi eşyaların koleksiyona katıldığını sormaları, bizi daha fazla isteklendirdi. Onların bu merakını karşılamak için, bir zamanlar günlük hayatımızda kullandığımız ancak artık pek göremediğimiz eşyaları toplayıp, koleksiyonumuza katmaya başladık" dedi.

OTEL MÜŞTERİLERİ BİLE EŞYA GETİRİYOR

Datça'ya özgü kap kaçak, çanak-çömlek gibi bir zamanlar kullanılan eski eşyaları sergilemeye özel önem gösterdiklerini belirten Sancakdar, "Eski kapı ve kilitlerden, lambalı radyolara, eski piyanolardan daktilo ve eski koltuk takımlarına kadar pek çok eşya burada yer alıyor. Her birinin ayrı bir hikayesi var. Koleksiyonluk eşyalar arttıkça, yurt dışı seyahatlerim sırasında, ABD'den Nepal'e, İspanya'dan Polonya, İtalya, Makedonya, Sri Lanka'ya kadar pek çok ülkeden, orada olup da ülkemizde çok nadir bulunan objeleri getirmeye başladım. Yurt dışından gelen misafirler de koleksiyona büyük katkı sağlıyor. Her yıl otelimize tatile gelirken, beraberlerinde kendi ülkelerinden bir eşyayı koleksiyonumuza bağışlıyorlar. Dikiş makineleri, döküm sobalar, hatta ABD'li Kızılderililerin totemlerini getirenler bile oldu" diye konuştu.

ANILAR YAŞATILIYOR

Otel lobisinin, giderek bir müze gibi olduğunu söyleyen Sancakdar, "Burada, binlerce obje bulunuyor. Daha sandıklarda sergilemeye çıkaramadığımız çok eski eşyalar var. Datça ipeği ile işlenmiş çok eski yıllara ait iğne oyalarını henüz sandıktan çıkarmadık. Buradaki eşyaların birçoğu çöpe gitmekten kurularak, tekrar hayat buldu. En çok dikkat çeken ise çocukluk yıllarımızda evlerimizde kullandığımız, ancak artık sadece anılarda yaşayan eşyalar oyluyor. İnsanlar, bir zamanlar kendi çocukluk yıllarında kullandıkları eşyaları burada görünce hüzünlenip, anılarında çocukluk yıllarına dönüyorlar" dedi.