Türkiye'nin her köşesinde, mevcut iktidarın yol vermesiyle doğayı ve müşterek varlıkları tahrip ederek büyüyen ve temelinde insanı yok eden Kolin İnşaat, yaklaşık 7 bin zeytin ağacına kıyarak yürüttüğü termik santral girişimi Yırca'dan püskürtüldükten sonra diğer Soma köyleri olan Kozluören, Türkpiyale, Deniş ve Evciler'e göz dikmişti. 4 köyü içine alan yaklaşık 20 kilometrelik alanda, içinde kül depolama sahası (kül barajı), kömür hazırlama ve ilave depolama alanları, açık kömür ocakları, hazır beton santralleri ve bölgenin deresini kelepçeleyerek oluşturacağı iki ayrı göletin ve isale hatlarının da bulunduğu bir termik santral projesi inşaatına girişmişti. Son yıllarda dev projelerin yürütücüsü olan Kolin İnşaat'ın adını oldukça sık duyuyoruz. Yaklaşık 20 kilometre alandaki bütün yerleşimleri tahrip etmeye başlayan firma, köylülerin arazilerini 39 yıllığına, dönüm yıllığı 7 bin liraya kiraladı. Firmanın, köylülerin olası direnişini, köyün önde gelenlerine ciddi paralar vererek ve iş vaadiyle ikna ettiği ve projenin yapılmasına karşı duruşu engellemeye çalıştığı iddia edildi. Ağaçlarıyla oksijen kaynağı olan bölgede ağaç kesimine 1,5 ay önce başlandı. Direnen köylüler süreçte çadır kurarak ağaç kesimini durdurmaya çalıştı. Doğasıyla ve yeraltı sularıyla Bakırçayı ve havzayı besleyen bölgede kurulacak olan olası bir santralle bütün yaşamın kirlenmeye başlayacağını vurgulayan direnişçiler, mahkeme kararını bekliyor. Kyoto protokolüne imza atan Türkiye'nin ise hala ülke genelinde termik santral yapması anlaşılamıyor.

'Köylüler olarak karşı karşıya getirildik'

Kozluören köyü muhtarının şirketi desteklediğini ve halkı ikna ederek 'Termik santrali istiyoruz' diye pankart hazırlatıldığını belirten direnişçi İsmail Çolak, 'Toplantıda santralin zararlarından ziyade herkese iş kapısı sağlayacağından bahsedildi. Şirket yetkilileri köylünün arazisini 39 yıllığına ve yıllık dönüm başına 7 bin lira verdi. 7 bin lirayı yüksek bir rakam gören köylümüzün geneliyse bunu kabul etti. Arazileri sattı ve köyün ağaçları kesilmeye ve köklenmeye başlandı. Orman Müdürlüğü'nün kesim için izni yok. Şirketin avukatı aynı köylü, yerlerini satan ve ağaçları kesenler ile buna karşı çıkanlar aynı köylüyüz. Şu anda Kozluören Köyü'nde direnişçiler olarak, sadece şirketle ve devletle değil birlikte yaşadığımız insanlarla da karşı karşıya getirildik. Köy muhtarı şirketin iş alanı açtığını savunarak, santralin yapılmasını destekliyor. Direnen 10-15 kişiyiz ve herkese karşı bu mücadeleyi başlattık. Şu ana kadar 10-12 bin arasında ağaç katledildi. Tepki gösterince duruyorlar ama sonra yeniden başlıyorlar. Kesim için belgeleri yok. Çünkü istediğimizde gösteremiyorlar. Jandarma çağıracağız dediğimizde ise kesim duruyor. ' dedi. 

Proje için yaklaşık 10-12 bin ağaç kesildi

Termik santral projesi için aynı şirketin Yırca Köyü'nde yaklaşık 7 bin ağacı katlettiğini belirten Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü: Kozluören Köyü olarak direniyoruz. Ancak sayımız çok fazla değil. Herkese santralin yaşamlarımızı tehdit ettiğini anlatmaya çalışıyorum ama kimse anlamak istemiyor. Yıllık 200 lira için yaşam alanlarını nasıl savunmadıklarını anlayamıyorum. Oğlumu Soma faciasında kaybettim. 2 torunumla köyümde yaşamak istiyordum ama şimdi bununla uğraşıyorum. Toplam 4 köyü içine alan projenin içerisinde termik santral, termik santrale kömür taşıyacak bantlar ve santralin soğutulması için baraj kuruluyor. Termik santrali istemiyoruz. Davanın aleyhimize çıkması durumunda da elimizden geldiği kadar direneceğiz. Bütün STK'ları ve insanları direnmeleri için köyümüze çağırıyoruz. Hep birlikte bu katliama dur diyelim. Doğamızı kirleterek yaşam alanımızı bitirmek istiyorlar. Buna izin vermeyelim.

İnsanı dikseler, insan yetişir

İsmail Çolak, 'Soma'nın Türkiye'de en çok kanser vakası olan 7'nci şehir olduğunun farkında mısınız?' diye sorarak, 'Bu bölgede hayvancılık ve tarımla uğraşıyoruz. Buraya termik santral yapılırsa, fasulyesi ve ceviziyle bilinen köylerimizde yaşam yok olup gidecek. Şirket iş vaadiyle ve bazılarına verdiği paralarla (ne kadar inkar edilse de verildiğini biliyoruz) köylüyü termik santral yapılması için örgütledi. Avukat aynı köylü, ağacı kesen aynı köylü, halkı örgütleyen köy muhtarı; bizi en çok bu üzüyor. Köylüler olarak sermaye tarafından karşı karşıya getirildik. Dört köyün ortasına yapılmak istenen bu santral ve diğer projelerle doğamızı elimizden alacaklar. Bu topraklarda insanı ters dikseniz, yetişir. 107 bin nüfuslu şehir olarak en çok kanser sorunuyla karşı karşıya kalan şehir sıralamasında 7'nciyiz. Bu görünmüyor mu? Doğamızdan ve yaşamımızdan niye ödün veriyoruz. 53 yaşındayım ömrüm yettiği kadar mücadele edeceğim' ifadelerini kullandı.

Yaylasında sürdürülen hayvancılığın da çok kötü etkileneceğini ifade eden Çolak, sözlerini şöyle tamamladı: Köylülerin yaklaşık yüzde 40'ı dinamitle kaya patlatma çalışmaları sonrasında yaptığı yanlışın farkına vardı. Köyün yaşlıları direnirken, gençleri iş ve para vaadiyle kandırılmaya çalışılıyor. Hiçbir para bu doğayı geri getirmez ve bu doğanın elimizden alınmasına bedel olamaz. Biz doğamızdan ellerini çekmelerini ve yaşam alanlarımızda, bu kadar bol olan topraklarımızda yaşamayı sürdürmek istiyoruz. Emekli olduktan sonra torunlarımla köyüme yerleşmek isterken, şimdi bambaşka bir sürecin içine girdik. Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.