Akdeniz Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Karaman yaptığı açıklamada, Ege bölgesinde genelde belli bölgenin çökmesi anlamına gelen normal faylar olduğunu ifade etti. Karaman, "Bu deniz içerisinde meydana geldiği için Bodrum kıyılarında deniz hareketlerine de neden oldu. Bu depremin merkez üssü İstanköy (Kos) Adası ve civarındadır. Gökova'nın körfez olması buradaki kırık hatların marifetiyle olmuştur." diye konuştu.

Bodrum ile İstanköy (Kos) Adası arasındaki kırık hattın normal fay olduğuna dikkati çeken Karaman, normal fayların çok büyük deprem üretmediğini söyledi. Muğla'da 6,6 büyüklüğündeki depremin olabilecek maksimum deprem olduğunu anlatan Karaman, "Veya çok az artı eksi olabilir ama Marmara, Erzincan depremindeki gibi büyük depremler üretmez. Buranın sığ olması, fayın çok uzun olmaması depremin büyüklüğünü sınırlıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Deprem büyüklüğüyle şiddetinin karıştırıldığını dile getiren Karaman, deprem büyüklüğünün esas olduğunu, şiddetinin ise meydana getirdiği hasar olduğunu vurguladı.

Karaman, 6,6 büyüklüğündeki depremin, aynı segment üzerinde olduğu için o segment üzerinde tekrar kırılma beklenmediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bu depremin karakteristiği çok büyük deprem oluşturmayacağı için vatandaşlarımızın sakin olması gerekiyor. Çok hasarlı binalarda gerekli tedbirler alınmalı. Şu an için başka bir deprem beklemiyoruz."

Bodrum ve İstanköy Adası civarında 1920 ve 1940 yılları arasında 6 büyüklüklerinde depremler meydana geldiğini hatırlatan Karaman, bölgede en büyük 6,5 büyüklüğünde depremler meydana gelebildiğine işaret etti.


"Artçı sarsıntılar birkaç hafta sürebilir"

Karaman, bu depremin o fay hattının rahatlamasını sağlayacağını vurgulayarak, "Artçı sarsıntılar birkaç hafta sürebilir. Vatandaşlarımız sakin, rahat olsun, turizm bölgesini terk etmeye hiç gerek yok. Bu deprem, o kırık hattında olabilecek maksimum kırılmadır. Aynı segmentte bir daha kırılma olmaz." dedi.

Deniz içinde kırılmanın, deniz suyunda dalgalanmalara neden olduğunu bildiren Karaman, İstanköy Adası'nın kuzeyinde bir çökme olduğundan o boşluğu doldurmak için denizde hareketlilik yaşandığını belirtti.

Bunun kıyılarda, sahilde birtakım yapılarda hasar oluşturabildiğini ifade eden Karaman, "Tsunami denizde meydana gelen fayların karakteristik yapısıdır. Buranın abartılmaması gerekir. Çünkü büyük bir dalga hareketlerine neden olmadı. Bunun nedeni de kırılan hattın çok büyük olmamasıdır. Eğer çok büyük olursa, denizde mini veya büyük tsunami meydana gelebilirdi. Vatandaşlarımız bu konuda müsterih olsun, olabilecek en fazla dalgalanma buydu." dedi.


"Deprem, sürpriz olmadı"

Jeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gürhan Yalçın da depremin sürpriz olmadığını, bilimsel çalışmalarda bu hareketliliğin ortaya konulduğunu belirtti. Her zaman tedbirli olmak gerektiğine değinen Yalçın, Ege denizinde geceden bu yana 150 civarında artçı depremin olduğunu ve bunun devam edeceğini anlattı.

Yalçın, tarihte Ege bölgesinde benzer depremlerin yaşandığına işaret ederek, Bodrum kıyılarında meydana gelen 10 santimetrelik dalgalanmanın dışında başka bir dalgalanma olmayacağını kaydetti.

Fay hattı üzerinden hareketliliğin Antalya bölgesine geçmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Yalçın, "Buradaki etkinin, Antalya üzerinde kötü bir etkisi olacağını düşünmüyoruz. Antalya bölgesinde tsunaminin etkisini gösterebilecek hiçbir veri yok, fay hatları üzerinde de hareketlilik gözlenmiyor." dedi.

Türkiye'de depremlerin gözardı edilmemesini öneren Yalçın, Japonya'da deprem eğitimlerinin ilkokula kadar indiğini, Türkiye'de de jeoloji mühendisliğinin önemli olduğunu ve araştırmalarının desteklenmesi gerektiğini söyledi.