Manisa Soma'da yaşanan ve 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan olayın ikinci duruşması bugün görülüyor. İki gün önce başlayan dava için tepkiler nedeniyle mahkeme, tutuklu sanıkların duruşmaya getirilmesi kararı vererek bugüne ertelemişti. Olayda sorumluluğu olduğu iddia edilen 8 tutuklu, gece yarısı ilçeye getirildi. Öte yandan tutuklular için özel demir nezarethane yapıldığı da öğrenildi. Bugün görülen duruşmaya ise sadece ölen işçilerin birinci derece yakını olanlar alındı.

Soma'da geçen 13 Mayıs'ta meydana gelen maden facİasında, hayatını kaybeden 301 işçinin ölümünde kusurları bulunduğu için haklarında “olası kastla öldürme", “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama", “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan dava açılan 8'i tutuklu 45 sanık, bir günlük aranın ardından özel olarak hazırlanmış kültür merkezinde ikinci kez hakim karşısına çıktı. Bu kez geçen duruşmada, SEGBİS (Ses ve görüntü bilişim sistemi) ile ifade verecekleri için tepkilere neden olan ve getirilmelerine karar verilen tutuklu sanıklar, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy; Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik de hazır bulundu. Tutuklu sanıklar, yattıkları Şakran Cezaevi'nden güvenlik gerekçesiyle gece yarısı alınıp yola çıkartıldı. Ayrıca daha yakın güzergah olan Soma üzerinden değil, Aliağa, Menemen, Manisa üzerinden Akhisar'a getirildi. Tutuklu sanıklar, polisin ve jandarmanın yoğun güvenlik önlemleri altında sabaha karşı spor salonuna alındı. Sanıklar burada kendileri için özel yaptırılan demir nezarethaneye konuldu. Duruşmaya CHP milletvekilleri Veli Ağbaba, Nurettin Demir, Mustafa Moroğlu, Musa Çam, Sakine Öz, Dilek Akagün Yılmaz ve Özgür Özel de geldi.


TÜM BİRİNCİ DERECE YAKINLARI ALINDI


Bunun yanı sıra duruşma öncesinde geçen duruşmada yaşanan tartışmalar da yaşanmadı. Bu kez ölen işçilerin birinci derece tüm yakınları, kimliklerini gösterdikten sonra içeriye alındı. Ancak bu kez ailelerin geçen seferki gibi toplu olarak değil bireysel olarak da geldikleri gözlendi.

Mağdur avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, “Tutuklu sanıkların hazır olduğu, olağan yargılanmaya başlanmasını bekliyoruz” derken  mağdur avukatlarından Zeynel Balkız da, "Hem tutuklu sanıklar hem de kamu görevlileriyle ilgili taleplerimiz olumlu değerlendirildi. Pazartesi yaşanan olayların tekrarlanacağını, bir sorun çıkacağını sanmıyorum” diye konuştu.


İÇERİYE ELEKTRONİK CİHAZ ALINMADI

Soma davasının ilk duruşmasında, yaşanan tartışmalarla ilgili içeriden çok sayıda görüntünün sosyal medyaya sızması üzerine bu kez polisin bu yöndeki önlemleri de arttırıldı. Özellikle basın mensuplarının, içeriye dizüstü bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerini sokmalarına izin verilmedi.


DURUŞMADA ACI YOKLAMA

Davanın bugünkü duruşmasında ilk olarak sanıklar, sanık avukatları, mağdur avukatları isimlerini söyledi. Ardından duruşmaya katılan acılı aileler, ölen yakınlarının ve kendilerinin isimleri ile yakınlık derecelerini söyledi. Çok sayıda işçi yakını, ölen işçilerin adını söylerken ağladı. Bu sırada bir işçi yakını kadın bayıldı. Hakim içeriye sağlık görevlilerini çağırdı.

İşçi yakınları, mahkeme başkanı Aytaç Ballı'nın duruşma öncesinde, söz verilmeden kesinlikle kimsenin konuşmayacağı, konuşanın dışarı çıkarılacağı uyarısını, bu yoklama sırasında deldi. Bir işçi yakını içeriye neden su ile giremediklerini sorunca, hakim "güvenlik gerekçesiyle" dedi.

Duruşmada, ölen işçilerden Ali Kavak'ın eşi, "Eşim 3 günlüktü, 3 günlük" diye bağırdı. Bu sırada oğlunun adını söyleyen bir başka anne "Ben yavruma doyamadım, kuzuma doyamadım" diyerek gözyaşı döktü. Ölen yakınlarının adlarını söyleyen yakınlarından bazıları "Canımız çok yanıyor", "İki işçinin yakınıyım. İki şehit verdim", "37 günlük evladım yetim kaldı", "Benim kocam çocuğunu göremedi", "Benim çocuğum yandı onlar da yansın" dedi.

Ölen işçilerden Uğur Çolak'ın babası, sanıklara doğru bakarak, "Bunun hesabını hem bizim, hem de Allah'ın önünde veremezsiniz" diye bağırdı. Bir başka anne "Biz nasıl ağladıysak onlar da ağlasın" diye konuştu.

"432 ÇOCUK BABA DİYE KARA TOPRAĞA SARILIYOR"

Bu arada ölen işçilerden Muhammet Girgir'in eşi Derya Girgin, "Eşim çocuğunu göremedi. Devletten adalet istiyorum" diye konuştu. İşçilerden Bayram Erol'un eşi Selda Erol ise "432 çocuk baba diye kara toprağa sarılıyor. Adalet istiyoruz" dedi. Ölenlerden İsmail Coşkun'un eşi Hüsniye Coşkun da "Benim evladım var. Nasıl yaktınız onu, nasıl kıydınız. 28 yaşındaydı o" dedi.

Bu sırada dışarıda kalan bazı işçi yakınları içeri girmek isteyince, avukatlarla Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı arasında kısa süreli tartışma yaşandı. Ardından bazı avukatlar dışarı çıktı, onların yerine içeri alınan işçi yakınları oturdu.

GELİRİNİN OLMADIĞINI SÖYLEDİ

Yoklama bittikten sonra mahkeme başkanı Aytaç Ballı, iddianamenin kabul edildiğini hatırlatarak, tutuklu ve tutuksuz sanıkların kimlik tespitine geçti. 45 sanıklı davanın kimlik tespitine, davanın bir numaralı sanığı olan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'dan başlandı. Can Gürkan'a aylık geliri sorulduğunda, "Şu anda yok" yanıtını verdi. Bu duruma aileler "Yalan söylüyor, var" diyerek tepki gösterdi. Ardından Genel Müdür Ramazan Doğru'ya geliri soruldu. O da aylık gelirinin 37 bin lira olduğunu söyledi. İşletme Müdürü Akın Çelik de 12 bin lira aylık geliri bulunduğunu belirtti. Bu sırada ölen işçilerin yakınlarından bazılarının 'şerefsiz' diye bağırdığı duyuldu. Hakim de görevlilerden, bu tür sözler söyleyenlerin bunu tekrarlamaları durumunda dışarı çıkarılmasını istedi.

İDDİANAME OKUNUYOR

Mahkeme salonuna gelenlerin içeriye çakmak, parfüm şişesi ve su şişesi ile girmesine izin verilmeyen duruşmada, kimlik tespitlerinin ardından iddianamenin okunmasına geçildi.

AİLELERİN BAZILARI SALON DIŞINDA KALDI

Soma maden faciasının, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen ikinci duruşmada ölen 301 madenciden 35'inin yakını bulunmadı.

Ölen madenci yakınlarının avukatlarından Özgür Karaduman dışarıda ailelere yaptığı açıklamada yaklaşık 450 kişilik salonun, duruşma salonu haline getirildiğini ve tamamen dolduğunu söyledi. Salon yakınlarında 500'ün üzerinde mağdurun içeri giremediğini belirten Karaduman, "Duruşmaya ara verildikten sonra biz mağdur avukatlarının bir kısmı dışarı çıkıp, sizi içeri aldıracağız" dedi. Bu sırada bazı şehit yakınları, "Siz niye çıkıyorsunuz, sanık avukatları çıksın" diye bağırdı.

"BU ACININ NE OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİRİZ"

Manisa Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren de mahkeme önünde bir açıklama yaptı. Emniyet Müdürü Ceren açıklamasında, "Biz de teşkilat olarak çok şehit verdik. Bu acının ne olduğunu çok iyi biliriz. Kimseyi mağdur etmek istemiyoruz. Bugün aldığımız önlemlerle şehit ailelerin salona daha rahat girmelerini sağladık. Maalesef salonun yetersiz kapasitesi sıkıntılara neden oluyor. Polisler olarak münferit grupların sızmamasına dikkat ediyoruz. Davanın selametle yürütülmesi konusunda her türlü önlemi aldık" diye konuştu.

BARO BAŞKANINDAN DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA

Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, duruşma öncesinde bir açıklama yaptı. İlk duruşmanın ertelenme nedenlerini hatırlatan Arslan, "Soma faciasının gerçek sorumlularının ortaya çıkması amacıyla çaba sarf ediyoruz. 301 madencimiz bu faciada şehit oldu. Mağdur ailelerin acılarının bir nebze dinmesi için adaletin gerçekleşmesini istiyoruz" dedi.

Sadece buraya getirilen sanıkların değil, kamu görevlilerinin de bu olayda kusurlu olduğunu kaydeden Ali Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kamu görevlileriyle ilgili soruşturma izni vermemiştir. Manisa Barosu ve bir kısım müdahillerin yapmış olduğu itirazlar çerçevesinde Danıştay bu konuda aralık ayı içerisinde bir karar almıştı. Soruşturmanın tekrar yapılmasını ve kusurluların tekrar tespit edilmesini istedi. Bu konula ilgili takibimiz de devam ediyor. Geçen mahkemede de bu konunu akıbetinin sorulması karar verildi. Mahkeme bu konuda ilgili kurumlara yazı yazdı. Çünkü, 2009 yılında, Eynez Kömür İşletmesi'ni Soma İşletmeleri A.Ş.'ye devreden firma, 'Burada su baskını tehlikesi var. Burada kömürün kızışma tehlikesi var. Burada her an patlama olabilir ve bir facia ile karşılaşabiliriz. Bunun sorumluluğunu yüklenmek istemiyoruz. Bu ocağı devretmek istiyoruz' diyor. İlgili bakanlık bunu bilerek geri alıp, Soma A.Ş.'ye devrediyor. Bu anlamda bakanlık ile müfettişlerin büyük sorumluluğu var. Bu nedenle bu kişilerin de yargılanmasını gerekiyor."

Baro Başkanı Arslan, duruşmanın başka bir ile alınmasını mümkün olmayacağının da söyledi.

37 TUTUKSUZ SANIKTAN 19'U KATILDI

Duruşma öncesi Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Aytaç Ballı, avukatları ve izleyenleri cep telefonu kullanmamaları, duruşmaya müdahale etmemeleri konusunda uyardı. Ballı, kurallara aykırı hareket eden izleyicilerin dışarı çıkarılıp haklarında suç duyurusunda bulunulacağını bildirdi. Duruşmaya 8 tutuklu, 19 tutuksuz sanık katıldı. Tutuklu sanıklar Can Gürkan ve Ramazan Doğru'nun takım elbise, kravatlı olduğu dikkati çekti.