Edremit'in Güre Köyü'ndeki zeytin bahçesinden çıkarak, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'nin Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı 33 yıl yürüten Cahit Çetin, en duygusal vedasını çalışma arkadaşlarıyla yaşadı. Birlik'in Çiğli'deki üretim tesislerinde çalışanlarla yemekte bir araya gelen Cahit Çetin'in vedasında duygusal anlar yaşandı. Çalışma arkadaşlarının vedalaşmaya özel hazırlattığı zeytin ağacı plaketini yukarı kaldıran Cahit Çetin, burada manifesto niteliğinde bir konuşma yaptı.

Yeni kararlar alınmalı

Birlik'in yönetimden üretime her kademesinden emektarının katıldığı toplantıda konuşan Cahit Çetin, görev yaptığı sürede üreticinin sonsuz desteğini ve güvenini gördüğünü vurguladı. Çetin, görev süresinin bitimine 2,5 yıl kala ayrılık kararı almasının nedenini ise şöyle açıkladı: '67 yıllık Birlik ömrünün yarısında görev yapan bir başkanın, plansız ayrılığının belirsizlik yaratmasından kaygılanırım. Bir geçiş süreci lazım. Arkadaşlarımın ve kooperatiflerimizin kalan süreyi değerlendirme şansı olsun istedim. Bir başka deyişle Birliği yönetecek yeni kadroların teşkilinde düşünecek zamanları olsun istedim. Ayrılığımın tek nedeni bu.'

Kooperatifçilik önem kazanıyor

Çetin, kooperatifçiliğin yaşam felsefesi olduğunu ve bu uğurda ömür verdiğini anlatarak, üretici ortakların kooperatiflerine ve örgütlü yapıya sahip çıkmaları gerektiğini vurguladı. Çetin, dünyada kooperatifçiliğin giderek önem kazandığını Türkiye'de ise kooperatifçiliğin hızla gözden düşürüldüğünü anlatarak, ortaklara yönelik şu mesajları verdi: 'Batı emperyalizmi kendi dışındaki ülkelerde örgütlü tarım istemiyor. İşin dramatik yanı bizler bu tuzağa düşüp büyük sermayenin karşısında durabilecek en önemli birleştirici gücümüzü kaydediyoruz. Ülkemizin üretimden gelen gücü bir çok alanda yitirilirken, elde kalan kooperatif ve birliklerimize sahip çıkmalıyız. Ülke tarımının çiftçimizin kontrolünden çıkıp, emperyal güçlerin eline geçmesiyle ne fiyat kontrolü yapılabilir, ne pazar ekonomisi yönetebiliriz. 16 tarım satış kooperatifleri birliklerinden kaçı faal en önemlisi kaç tanesi etkili pazar politikasını yürütebiliyor buna bakmak lazım. Ortaklarımız kooperatiflerine sahip çıktığı sürece piyasa belirleyici gücü katlanarak, artacak.'

Sanatçı titizliğiyle çalışıyoruz

Konuşmasında Birlik yöneticilerine ve çalışanlara da seslenen Çetin, kooperatifçiliğin değişen dünya şartlarına uydurulması için yenilikçi çalışmalar yapılması gerektiği uyarısında bulundu. Çetin, çalışanlara yönelik ise şu ifadelerde bulundu: 'Ortaklarımızın emeğini bir sanatçı titizliğiyle kooperatiflerden başlayarak iç ve dış pazardaki tüketiciyle buluşturan, Tariş markasına usta dokunuşlarla, ruh katan gizli kahraman işçilerimizle, bu ürünün her türlü üretim safhasında kalitesinin teminatı olan teknik uzmanlarımıza, kooperatiflerimizin ve Birliğimizin ürün politikalarını üst düzeyde tutan, koruyan ve uluslararası alanlarda başarı ile temsil eden bütün yönetici arkadaşlarıma ve tabii ki başarı ile pazara ulaştıran satış ve pazarlama departmanımızın değerli uzmanlarına şükranlarımı sunarım.'


Sektör önce kendine saygı göstermeli

Cahit Çetin, önemli sektörel değerlendirmelerde de bulundu. Öncelikle üretimi riske sokacak, üreticiyi uzaklaştıracak olumsuzluklardan sektörü hızla temizlemek gerektiğinin altını çizerek, tağşiş ve haksız rekabetin ortadan kaldırılmasının, esasında Türkiye'nin zeytincilikte koyduğu hedeflere de uygun düşeceğini kaydetti. Yıllık 700 bin tonluk hedefin ulaşılabilir olduğunu kaydeden Çetin, bu yolda yatırım yapıldığını ancak ürün politikaları konusunda uluslararası normlara uygunluk gösterecek bir aşamaya henüz gelinmediğini söyledi. Çetin, markalaşmanın önemine değinerek, 'Etiket bir ürünün nüfus kağıdıdır denilebilir. Zeytinyağı gibi meyve suyu özelliğini taşıyan ürünlerde bu bilgiler hayati önem taşır. Yaşadığı yer, ürün cinsi gibi faktörlerin ayırt edici özelliklerin bir parçası olarak markanın tanınırlığının öyküsünü tüketiciye sunar. Tüketiciye güven vermeyen etiketin uluslararası pazarda asla yeri yok. Sektör önce kendine sonra bu ülkenin dünya pazarındaki itibarına saygı duymak zorunda' dedi.