Şefika Bal- İzmir'in gözde tatil beldesi Çeşme son günlerde pahalılığıyla gündeme geliyor. Müşterilerden müzik parası adı altında istenen kişi başı 50 TL ödeme pahalılığı bir kere daha gözler önüne serdi.

 

Ege Turistik İşletmeleri ve Konaklama Birliği Başkanı Mehmet İşler, Çeşme ve Alaçatı'nın pahalılığına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başkan İşler, "Çeşme'de iki buçuk üç aylık sezonda ben nasıl kendimi gösterir, maliyetlerimi karşılarım diye düşünen işletmeciler neredeyse solunan havadan para alıyor. Havaya sıktıkları kokudan bile para isteyecek hale geldiler; çünkü Çeşme'de rant almış başını gidiyor. Ancak ilginç olan şey şu ki bu pahalılığı satın alan çok büyük bir kesim var. Satın alan kesim halinden çok memnun, öyle olmasaydı esnaf değişikliğe giderdi. Yani satan memnun, alan memnun; ancak bunu dışarıdan duyanlar şikayetçi. İnsanlar oraya gitmese, arz talep dengesi kendi yolunu bulur. Ancak bu bedelleri ödeyerek o mekanlarda bulunmak isteyen insanlar var. Çeşme'nin mekanlarının kalabalığından bunu anlayabiliyoruz. Dolayısıyla bu fiyatlara rağmen herkes gidiyor ve orada bulunmak istiyorsa bence bunun sosyal ve psikolojik açıdan irdelenmesi gerekiyor" dedi.

Tek kaybeden Çeşme

"Tüketici bu tür pahalı mekanlara gitse de gitmese de, işletmeciler pahalılığı müşterilerine sunsa da sunmasa da bu işin tek kaybedeni var o da Çeşme ve Alaçatı" sözlerini kaydeden ETİK Başkanı Mehmet İşler, şöyle devam etti: Çünkü bunları gerçekten satın almak isteyen, o fiyatı verip orada olmak isteyen insanlar var. Bir kesim de bunu satıyor. Ancak buradan doğan imaj ve algı Çeşme'yi çok kötülüyor. İnsanları soyan, fahiş fiyatlarla aldatan bir Alaçatı ve Çeşme imajı doğuyor. Bana kalırsa yerel yönetimler, bu algının Çeşme'nin üzerine yapışmaması için Çeşme'yi sürekli müşterinin cebine göz dikmiş bir destinasyon merkezi olmaktan çıkarmalıdır. Aksi hale bu durum Çeşme'nin zararına olacaktır. Nasıl ki Bodrum'a rakip olarak Çeşme ve Alaçatı çıkarıldı, böyle giderse Çeşme'ye de bir rakip çıkacaktır. Çeşme'nin yüzde 80'i yerli turistten oluşuyor. Yabancı turist zaten bu mekanlara gitmek istemiyor. Gelen yerli turistin çoğunun gelir düzeyi yüksek, mekan paraları da onlara koymuyor. O mekanda boy göstermek, eğleniyor olmak onlar için daha önemli." diye konuştu.

'Telif ücretleri yüksek tutuyor'

ETİK Başkanı Mehmet İşler, "Müzikten para alınması konusundaki tek yetkili yerel yönetimlerdir. Telif haklarıyla ilgili fiyatlandırma listeleri vardır. Müziğin hangi tür mekanda, mekanın hangi bölümünde olduğuyla alakalı işletmelerin ödeme yükümlülükleri vardır. Bunların en pahalısı, müzik çalarak müşteriyi çeken yani müzik satan yerlerdir. Bir eğlence mekanına gidiyorsanız eğer çok iyi bir müzik dinlemeye gidersiniz. Ana unsur olarak bu tür mekanlar müzik ve sunum satıyor. Restoranlar ise arka planda bir müzik çalarak insan ve çatal kaşık sesini bastırıyor, ana unsur olarak yemek satıyor. Bunun için de müzik telif fiyatları buna göre belirleniyor. Müzik satan mekanların telif giderleri yüksektir, bu yüksekliği de içki fiyatlarına ekleyerek kapatamaz hale geldiler. Ciddi bir alım da olduğu için bu işletmeler giderlerini müzik parası adı altında resmileştirerek gelir kalemi haline getirdi. Düne kadar uygulanmayan bir şeydi, ancak uygulanmaması uygulanmayacağı anlamına gelmezdi" şeklinde konuştu.