TÜKSİAD'ın verilerine göre 9 buçuk milyar liralık kuruyemiş piyasasının yüzde 30'unu ceviz ve badem oluşturuyor. Kuruyemişte yerli üretimin yetmemesi nedeniyle Kuru Gıda Hali'ndeki satıcılar ceviz ve bademi Amerika'dan ithal ediyor. Çiftçinin yerli üretime yönelmesi için devlet desteği gerektiğini belirten kuruyemiş toptancıları, ithal cevizin yerli ürün gibi satıldığını dile getirdi.

Üretimin talebi karşılayacak düzeyde artmamasının, ithalatın dönem dönem artış göstermesine neden olduğunu belirten Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri İlknur Menlik, ceviz üretiminde artışın önündeki en büyük engelin oldukça bulaşıcı olan ve verimde yüzde 100’e varan düşüşlere neden olabilen ceviz antraknozu hastalığından kaynaklandığını söyledi. Badem yetiştiriciliğinde ise en büyük sorunların kaynağının don ve aşırı yağışlar gibi hava olayları olduğunu dile getiren Menlik, "İlkbaharda don beklenen bölgelerde ekim yapılmaması, sorunla kısmen başa çıkılmasını sağlamıştır" dedi.


"YERLİ CEVİZ BULMAK ÇOK ZOR, BADEM YER YER BULUNSA DA PAHALI VE YETERSİZ"

Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜKSİAD) Genel Sekreteri Ceren Topçu, ise ceviz ve bademde kaçak geçişlerin çok olduğuna dikkat çekti. Bunun sebebinin de verginin yüzde 42.3 olduğuna bağlayan Topçu, "Yerli ceviz bulmak çok zor. Yerli badem yer yer bulunuyor ama hem pahalı hem yeterli değil. Tüketimi ithalatta karşılıyoruz. Geçtiğimiz yıl yüzde 43.2 oranında her iki üründe de vergi vardı, bu çok yüksek bir oran.  Ama 31 Aralık 2017 tarihinde yeni bir ithalat rejimine ek karar yayınlandı. Ceviz ve bademin vergileri yüzde 15'e düştü. Biz 2018 yılında ithalatın tamamının resmi yolarla yapılacağını düşünüyoruz. 2018 yılının sonunda gerçek rakamlara ulaşacağız" diye konuştu.


"CEVİZİN YÜZDE 72'SİNİ BADEMİN DE YÜZDE 80'İNİ İTHAL EDİYORUZ"

Kuruyemiş sektörü iç pazar büyüklüğünün 9 buçuk milyar lira yani 2.6 milyar dolar olduğunu ifade eden Topçu, "Bunun içinde iç badem yaklaşık 1 milyar lira yani 300 milyon dolar. 500 milyon doları da iç ceviz. İkisinin pazar büyüklüğü toplamı 800 milyar dolar. Toplam iç pazar büyüklüğünün yüzde 30'unu iç ceviz ve badem oluşturuyor. Resmi rakamlar cevizin yüzde 32'si ithal ediliyor görülüyor ama kaçak geçişleri düşündüğümüzde bu oranın yüzde 72 olduğunu düşünüyoruz. Bademin yüzde 80'ini ithal ediyoruz. Kaçak olarak Türkiye'ye getirilen badem miktarı da buna dahil " dedi.

Çiftçinin teşvik edilmesi halinde yerli ceviz üretiminin kendiler için daha iyi olacağını söyleyen Kuru Gıda Toptancıları'ndan Mehmet Özbuğanlı, "Yerli malı daha lezzetli ve ekonomiye de katkısı daha çok olur. Gidip Güney Amerika'dan ceviz getireceğimize kendi ürünümüzü tüketmiş oluruz" diye konuştu.


"KURUYEMİŞ TÜKETMEK LÜKS OLDU"

Kuruyemiş tüketmek lüks olduğunu vurgulayan Özbuğanlı, "Eskiden herkes tüketirdi. Şimdi artık öyle değil. Önceden haftada bir kuruyemiş alıp evine götüren insanlar vardı şimdi ayda bir alıyorlar. İnsanlar 'yemesem de olur ne olacak' diyor. Badem de Amerika'dan geliyor, yerli badem yok ki satalım yani yetmiyor. Bademin kilosu 38 lira. Yerli Badem Datça'da var ama çok pahalı. Oraya gidip alsak kilosu 70-80 lira. Hiçbir ithal ürün yerli ürünün yerini tutmaz. tüketim çok ama üretim yok biz de o tüketimi karşılamak için dışarıdan ürün getirtiyoruz" dedi.


"AMERİKAN CEVİZİ, AMASYA TOKAT CEVİZİ DİYE SATILIYOR"

Cevizin Amerika, Ukrayna ve Özbekistan'dan geldiğini belirten Reşat Kınış ise "İç cevizin kilosu 30'dan başlıyor 55 liraya kadar çıkıyor. Kabuklu ceviz ise 18 lira ile 25 lira arasında. Çiftçi üretmiyor, ağaçlarımızın hepsini kestik. Şu anda ceviz arıyoruz. Şu an dünyada en büyük ceviz ithalatçısı da biziz. Biz toptan sattığımız için bizden alanlarda 'satamıyoruz' diye tepki gösteriyorlar. Amerikan veya Nijerya mali dedikleri zaman satmakta zorlandıklarını dile getiriyorlar. Onun için mecburen Amasya, Tokat, Afyonkarahisar cevizi diye satıp işin içinden çıktıklarını söylüyorlar. Amerika'dan geldi dedikleri zaman insanlar almak istemiyormuş" şeklinde konuştu.


"YERLİ CEVİZ YETERLİ DEĞİL AMA AMERİKAN CEVİZİ SÜREKLİ VAR"

"Cevizde iç piyasanın yaklaşık 2 aylık süresi" diyen Yalçın Memiş de, " Ceviz 10'uncu ayda çıkıyor en fazla 1'inci ayda bitiyor, yerli ceviz yeterli değil. Amerikan cevizi sürekli var. Sonra Şili ve Ukrayna'dan ürün geliyor. 12 ay boyunca ceviz var ama yüzde 70-80'i ithal. Badem Amerika'dan geliyor, Türkiye'de çok az var, az olduğu için fiyatı pahalı. Şu anda Datça bademi var kilosu 50 lira, ithal yüksekti fakat şimdi 35-36 liraya kadar geriledi" dedi.


"YERLİ CEVİZİN 26, AMERİKAN CEVİZİNİN KİLOSU İSE 20-22 LİRA"

 Yerli cevizin yeterli olması halinde daha çok satacağını vurgulayan Memiş, "Yerli ceviz yeterli olmadığı için aralarında 1,5 dolarlık fark var. Yerli ceviz yeterli olsa Amerikan cevizinden daha çok satacak. Çünkü tadı bizim damağımıza daha çok uyuyor. Kabuklu yerli cevizin kilosu 26 lira, iç ceviz 58-60 lira, Amerika'dan gelen kabuklu ceviziz kilosu 20-22, iç ceviz ise 45-50 lira civarında" dedi.


"DEVLET DESTEĞİ BEKLİYORUZ"

Datça'nın ilk ve tek çiftçi birliği olan Sındı Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ömer Ohan, Türkiye'de  şu ana kadar badem üzerinde herhangi bir devlet desteğinin bulunmadığına dikkat çekerek şunları söyledi:

"Diğer tarım ürünlerine olduğu gibi badem yetiştiricilerine de devletin destek vermesini bekliyoruz. Devlet desteğinin verilmesi durumunda halkın daha bilinçli bir şekilde üretim yaparak, bademin kalitesinin daha da artacağına inanıyorum."


"BİLİMSEL ARAŞTIRMALARA İHTİYACIMIZ VAR"

Badem yetiştiriciliği ve bademden elde edilen ürünler konusunda bilimsel bir araştırmanın bugüne kadar yapılmadığından yakınan Ohan şöyle konuştu:

"Bölgemizde, sulu tarım yapılamadığı için, arazisi olan her vatandaşın tarlasında badem ağacı mutlaka vardır. Badem, bölgenin olmazsa olmaz ürünleri arasında yer alıyor. Devletten bugüne kadar herhangi bir danışmanlık hizmeti almış değiliz. Halk, birbirine bakarak, atadan-dededen kalma usulleri geliştirerek badem yetiştiriciliği yapıyor. Çok eksiğimiz var. Dünya pazarına girmek ve üretimimizi artırmak için bilimsel yöntemlere ihtiyacımız var. Bildiğim kadarıyla, Türkiye halen kendi badem ihtiyacını karşılayamıyor. Dolayısıyla yurtdışından badem ithal etmek zorunda kalıyor. Bu ülkede toprak var, genç nüfus var, iklimimiz çok uygun. Bu inanılmaz potansiyeli mutlaka hayata geçirmeliyiz. Devletten danışmanlık hizmeti alırsak, dünya pazarına da açılırız."