Süleyman Gülen- Amerika'da çok yaygın olarak devam eden ancak ülkemizin birkaç senedir tanıdığı enerji kooperatifçiliği, çatıda ve sahada kurulacak güneş enerji santralleri için daha yüksek kuvvette enerji birleşimini yapma imkanı tanıyor. Bireysel imkanlarla kurulacak güneş panelleri için Türkiye'de çok fazla izin alınması gerektiğini ve enerji yönetmeliğindeki bazı açıklardan dolayı enerji kotasının dolduğunu, tek başına yapmak istediğinde kotanın yeterli olmadığını, buna çözüm olarak enerji kooperatifçiliğini işaret eden EBSO Elektrik ve Enerji Sanayi Meslek Komitesi Meclis Üyesi Elektrik Mühendisi Özkan Mucuk, aboneliğin enerji kooperatifi ile sağlandığında abone olunan enerji miktarının yükseldiğini ve şu anda 50 şahıs ve tüzel kişiyle 265 kilovata ulaştıklarını söyledi.

 

İzmirli bunu öğrenmeli

Enerji kooperatifçiliğini İzmirlinin öğrenmesi gerektiğini söyleyen Mucuk, enerji kooperatifçiliği ile kurulacak olan güneş tarlalarının geleceğe yatırım olduğunu belirtti. Mucuk "Halkımızın bu konuda bilgi seviyesini arttırmak ve mümkün olduğu kadar yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili elektrik üretiminin teşvik edilmesi için çalışmalar yapıyoruz. 2012'de lisanssız enerji yönetmeliği yayınlanmıştı. Bu çerçevede şahıs veya tüzel kişiler, 1000 kilovata kadar kendi tüketimlerini karşılamak üzere ve de tüketiminden fazla ürettiğini de devlete göndererek bu gönderdiği kilowatt başına da 13.3 dolar alma koşulu olan bir yönetmelikti. Devletin verdiği kilowatt başına bu para bu işin yapılması için teşvik rakamıydı. Tüm dünyada bu şekilde teşvik edilmiştir. Halkın katılımını sağlamak amaçlanmıştır. Güneş santralleri sadece güneş olduğu zaman enerji ürettiği için siz de bunun hepsini aynı anda kullanamayacağınız için bunların depolama maliyetleri yüksek olduğu için devlet diyor ki siz bunu çatınıza veya bahçenize kurun, bir kısmını kullanın, fazla ürettiğinizi de sizden 13.3 dolara alalım. Ülkemizde şöyle bir sorun oldu: İnsanlar yönetmeliğimizden kaynaklanan bir açıklıktan dolayı tüketimleri yerine değil, arazilerde bunları kurarak ve direkt devlete satma yöntemini gerçekleştirdiler. Devlet arazilere belirli bir kota koymuştu. Bu kotalar ise bu tür kullanım amaçları yüzünden doldu. Biz bugün gerçekten fabrikamızın ihtiyacı olan enerji için güneş enerji sistemi kurmaya kalksak devlet izin vermiyor. Çünkü devlet diyor ki kotalar doldu. 10 kilovata kadar çatı uygulamasına izin veririm diyor. Ancak bunu da 13.3 dolar sentten almam, senin kurduğun çatının abonelik grubu neyse ona göre mahsuplaşırım diyor.

Her kilowatt başına 30 kuruş kar

10 kilowattlık çatı uygulamasının enerji fazlasını devlete konut tarifesinden 40-45 kuruşa satıldığını söyleyen Mucuk, enerji kooperatifçiliği ile 13.3 dolara satılabileceğini ve 30 kuruşluk kar yaratılacağını belirtti. Mucuk "Biz 10 kilovatlık çatı uygulamasıyla bu işi bireysel olarak yaparsak elektriğin fazlasını konut tarifesinden satıyoruz, bunlarda 40-45 kuruş civarında. Enerji kooperatifçiliği yöntemi ile yaparsak bunu 13.3 dolardan satıyoruz. Bizim bu işleri bireysel olarak yapmamız meşakkatli ve problemli. Herkesin evinin çatısı ise bunu yapmaya uygun değil. Mesela sen apartman dairesinde oturuyorsun, ortak çatıyı nasıl kullanırsın? Ben müstakil evde oturuyorum, evimin tüm çatısı müsait değil veya bunları monte etmek çatıma zarar verir. Çatı uygulaması yerine gelin birlikte kooperatif olarak güçlerimizi toplayalım. İlerde kuracağımız güneş enerji tarlaları ile enerji bile ihraç etmeye başlayabiliriz. İşte kooperatifçiliğin özelliği bu. Ben evim için gidip 17 kilovata izin alamıyorum ancak kooperatifle gittiğimde sahada, tarlada 1000 kilovata kadar izin alabiliyorum. Çatıda ise 5000 kilovata kadar izin veriliyor. Biz şimdi enerji kooperatifinde güçlerimizi birleştirip 1000 kilovata ulaşıp güneş enerji tarlası kurmak istiyoruz. Biz şu an 50 şahıs ve tüzel kişinin olduğu grupta 265 kilovata ulaştık. Bu birkaç günlük mevzu, sürekli de başvurular geliyor. Bununla ilgili uzman arkadaşlarımızı getirip halkı bilinçlendirmeye çalıştık. Amacımız İzmirlinin bu konuyu öğrenmesi ve hayata geçirmesi" dedi.

 

Elektrik faturalarına son

Enerji kooperatifçiliği ile kurulacak olan güneş tarlaları sayesinde elektrik faturası ödemek zorunda kalınmayacağını söyleyen Mucuk "Yenilenebilir enerji konusuna yapılan her türlü yatırım sonuçta dünyaya belli bir oranla karbon salınımını azaltıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bu konuda belli adımlar attı ve karbon salınımını azaltmak için mücadele ediyor. Tek gayemiz doğa daha az kirletilsin. Doğadan faydalanıp doğayı daha az kirletmek istiyoruz. Okyanusta bir damla olacak ama dünyayı daha az kirletmiş olacağız. Bunları geleceğimize bir yatırım olarak düşünmek gerekiyor. Amacımız bunun bir proje olarak hayata geçmesi ve model olması, bizden sonrakilerin de bunu uygulaması. Özellikle enerji kooperatifçiliği konusunun ciddi bir şekilde ele alınarak evlerde, iş yerlerinde, sanayilerde ayrı ayrı gruplandırma yapılarak bunların faydasının değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.