Ali Budak- Seçimlerin arkasından bir ay geçmesiyle birlikte zamlar da birer birer açıklanmaya başladı. Seçim öncesinde de geleceğine yönelik uyarılar yapılmıştı. Son zam ise doğalgaz ve elektrikte gerçekleşti. BOTAŞ, özel sektör doğalgaz santrallerine sattığı gazın fiyatını yüzde 49 arttırdı. 1 Ağustos'tan itibaren 1000 metreküp doğalgazın fiyatı 868 TL'den 1312 TL'ye yükseltildi. BOTAŞ doğalgazdan elektrik üreten santrallere fiyat artışına ilişkin yazı göndermeye başladı. Bunun yanı sıra BOTAŞ doğalgaza konutlarda ve küçük ile orta ölçekli işletmelerde yüzde 9, büyük işletmelerde yüzde 14 zam yapıldığını duyurdu. Ardından ise Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, konutlarda kullanılan elektriğin kilovatsaatini yüzde 9,57 artırarak 29,578 kuruş yaptı. Sanayi elektriğinin fiyatını ise yüzde 9,26 arttırdı ve 24,479 kuruş oldu. Ticarethanelerde kullanılan elektriğin fiyatı da yüzde 0,55'lik bir değişimle 30,816 kuruşa yükseldi. Ayrıca BOTAŞ'ın, sattığı doğalgazın ödemesini artık dolar üzerinden alacağı da belirtildi. Bunun için de Merkez Bankası'nın işlemin yapıldığı günkü dolar satış kuru baz alınacak.

 

Alım garantisi sorunu

BOTAŞ'ın doğalgazdan elektrik üreten santrallere yüzde 49 zam yapmasını 'Hükümet, doğalgaz santrallerini tamamen kapat diyor' şeklinde yorumlayan İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Hilmi Uğurtaş, 'Elektrik üreticilerinin kullandığı doğalgaza yapılan bu zamla hükümet doğalgaz santrallerini tamamen kapat diyor. Ancak alım garantisi nedeniyle çoğu tesis de kapatamaz. Ama yaşanan bu zam da elektrik fiyatlarının da ciddi ölçüde yükseleceğini gösteriyor. Çünkü Türkiye'de üretilen elektriğin yaklaşık yüzde 40'ı doğalgaz santrallerinde üretiliyor. Dolayısıyla da bu elektrik fiyatını da yükseltecek. Zaten hemen artış da oldu. Sanayideki elektriğe de yüzde 14 zam geldi. 50 milyon kilowatın üzerinde tüketen sanayicilerin zammı ise daha yüksek olacak' dedi.

Devletin kurumu neden dolarla gaz satıyor?

Ancak bu zamlardan daha da önemlisinin dolar üzerinden satış olduğunu işaret eden Uğurtaş, şöyle devam etti: 'Türk parasına neden güvenmiyoruz ve devletin kurumu dolar üzerinden mal satıyor? Bir taraftan paramıza güvenelim derken diğer taraftan devlet alışverişini dolara düşürüyor. En büyük yanlış da burası. Buna bir başlarsak arkası da çorap söküğü gibi gelir ve paramızı unuturuz. Paramızı kuvvetlendirmek ve dünyada da değerli olmasını istiyorsak, paramıza sahip çıkmalıyız. Bu işin en önemli noktası da burası. Buraya dikkat etmeliyiz.'

"Bu şekilde bu işin nasıl gideceğini bilemiyorum"

Üreticinin maliyetlerindeki artışı hala satış fiyatlarına yansıtamadığını belirten Uğurtaş, 'Önümüzdeki süreçte de üreticinin maliyeti artacak ama tüketiciye yine yansıtamayacak. Ancak artık üreticiler kar etmez noktaya gelmiştir. Bu işi sürdürülemez olduğunu da çok büyük ve umulmayan şirketlerin yapılandırma istemesinden anlayabiliyoruz. Hiç umulmadık şirketler bankalardan borç yapılandırması ve vade uzatması istiyor. Bu aslında buzdağının üstü. Altı ise (kimisinin talihsiz açıklama diye yorumlamasına rağmen) Ankara Ticaret Odası Başkanı Nurettin Özdebir'in de geçtiğimiz günlerde söylediği yeni Türk Ticaret Kanunu'na göre şirketlerimizin çoğu batık durumda dedi. Şu anda mevcut durum bu yönde. Ancak bu şekilde bu iş de nasıl gider? Bilemiyorum ama çok zor' ifadelerini kullandı.


Hükümet duyarsız kalamaz

Yapılan zamlarla üreticinin zor durumda olduğunu ve enflasyonlu döneme geçildiğini söyleyen Aliağa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan, şöyle devam etti: 'Şu anda hükümet yeni kuruldu. Yeni de bir süreç başladı. Erken seçimler de öne alındı. Her şey üst üste geldi. Hükümetin muhakkak konuyla ilgili çalışmaları var. Önümüzde de yerel seçimler var ve seçimler öncesinde bizim duymadığımız ve farkında olmadığımız çok sayıda tedbirler alacak. Böyle olacağına inanıyorum. Çünkü bu şekilde baş aşağı gidilemez. Gidileceğini de sanmıyorum. Bu konularda hükümetin duyarsız kalacağını da düşünmüyorum. Ancak süreci de hızlandırması gerekiyor. Bu noktada da hükümetin 400 tedbir üzerinde tartıştığı bilgisini aldık. Bu tedbirler de bir an önce ilan edilmeli. Şu anda yani mevcut durumda sanayiciye doğalgaz kullanma deniyor! Zaten santrallerin çoğu maliyetler nedeniyle kapandı. Doğalgaz ile iş yapanların hepsi battı. Bir şekilde çözüm bulunması gerekiyor. Bunun dışında doğalgazda direk olarak yüzde 14 sanayiciye de zam geldi. Bunun yanında işçiliğe, nakliyeye ve diğer üretim süreçleri de zamlanıyor. Bunların hepsine çözüm bulunmalı yoksa devalüasyon yaşarız.'


Enflasyonu arttıracak

Sanayici olarak satın aldığı elektriğe ve doğalgaza zam geldiğini belirten MOPAK Yönetim Kurulu Başkanı Ruhi Molay, 'Bu zamlar sonucunda ise enflasyon artışı olacak. Çünkü bu maliyetleri biz de sattıklarımıza yansıtacağız bu da enflasyonu arttıracak. Zaten kağıt sanayi çok sıkışık bir dönemde ve ithalata boğuldu. İthalatta vurup, geçerek ülkedeki bütün kapasiteyi alıp götürüyor. Zaten çok az alımlarla çalışıyoruz. Bundan sonra üreticinin işi daha da zorlaştı. Çünkü maliyetlerimiz arttı. Ancak hükümetin de bütün bunlara karşı mutlaka bir planı olduğunu düşünüyorum. Bu zamların yanında üreticiye de yeni teşvikler yapılacağını düşünüyorum. Bu sayede de üretici ve sanayicinin eli rahatlayacak. Özellikle sanayiyi güçlendirmemiz gereken bir dönemdeyiz. Zira sanayi güçlendikçe kurlar da düşecek. Çünkü ihracat arttıkça ithalat düşecek. Bugün yüzde 50 zam yapıldıysa seneye de yüzde 50 zam yapılacaktır. Hükümetin mutlaka bir stratejisi vardır. Öyle düşünüyorum' diye konuştu.