Ali Budak-Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin geçtiğimiz haftalarda yapılan Genel Kurul Toplantısı’nda EMİB Başkanlığı’na tekrar seçilen Mevlüt Kaya, yeni dönem Yönetim Kurulu üyeleriyle düzenlediği basın toplantısında, 2018-2022 dönemi projelerini ve sektörel gelişmelerle ilgili görüşlerini paylaştı. Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleşen toplantıda konuşan Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, birlik başkanlığı seçimlerinden sonra tekrar sektörün ihracatını artırmak için çalışmaya başladıklarını söyledi.

‘UR-GE ekibi kuracağız’

Sektörün sorunlarını geniş kitlelere yaymak için yönetim kurulu olarak çalışmalar yapacaklarını dile getiren Kaya, sektörün en büyük sorununun lobi faaliyetleri yapamamak olduğunu söyleyerek, ‘Bu kapsamda faaliyet göstermek için ayrıca bir bütçe ayıracağız. Basınla çalıştaylar ve toplantılarla daha sık bir araya geleceğiz. Türkiye'nin maden ihracatını artırmak için elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalışacağız. Ekonomi Bakanlığı'nın tasarım ve uç ürün ihracatı talebi var. Özellikle bakanlıklarla yapılan görüşmelerde bunun sinyallerini aldık. Biz de bu kapsamda bir URGE (Uluslararası rekabetin geliştirilmesi) ekibi kuracağız. Dünyada madencilik sektöründe 20 milyar dolarlık bir pazar var. Bu pazardan payımızı artırmak sadece daha çok ürün satmakla mümkün değil. Bunun yanında katma değerli ürün satmamız lazım. Biz Türkiye olarak dünya pazarına girdiğimizde İtalyalar, sadece 10 aylık süre içinde bir değişime gittiler. Bizimle rekabet edemeyeceklerini anlayınca tasarım ve uç ürünlere yöneldiler. İtalyanların 100 kilo satıp kazandığı parayı biz 1 ton satarak kazanıyoruz. Bizim de hamle yaparak katma değerli ürünler satmamız gerekiyor. Bizler İtalyanların yaptığını yapamazsak sektör bitecektir. Bu anlamda URGE çok önemli. Tasarım ve uç ürünlerle ilgili ne gerekiyorsa yapıp bu işin üstesinden geleceğiz’ ifadelerini kullandı.

‘Devletin madenciden çok deliği var’

Bütün gayretlerinin sektörü birleştirmek olduğunu ifade eden EMİB Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Alimoğlu, şöyle konuştu: Madencilik sektörünün bir olmasıyla çok ciddi işler başaracağız. Hem bu şekilde Türkiye ekonomisine de daha fazla katkı sağlayacağız. Bir madenci 8 bakanlık, 92 yasa, 87 yönetmelik, 16 uluslararası sözleşme 8 tüzük ve 21 değişik kurumdan izin alabilirse madenci olabiliyor. Bunun arkasından bir madenci 21 kalemde bedel ödüyor. Bütün bunları halletseniz bile bir köy muhtarı size engel olabiliyor. Ülkenin her yerini delik deşik ettiler diye bize eleştiride bulunuyorlar. Devletimizin 3 bin 150 taş ocağı var. Bizim madencilerin açtığı delikten daha fazla delik açtılar.

‘Katma değerli ürün üretmek zorundayız’

EMİB Yönetim Kurulu Üyesi İsmet Bektaş ise yaptığı konuşmada, sektörün çok ciddi sorunları olduğunu belirterek, ‘Bu içinde bulunduğumuz dönemi 1991-2001 krizlerine benzetiyorbağımsız kuruluşlar. Bugünkü şartlarla bu ülke devam edemez. Biz ihracata ve üretime önem vermek zorundayız. Bunu bilerek elimizden geleni yapmak zorundayız. Kullandığımız hammadde kendi ülkemizin içinde ve makinelerde bizim üretimimiz. Katma değeri ve istihdamı yüksek bir sektör. Madenciliğin kaynakları sonsuz değil. Koyun üreticisi gibi değil, bunun kuzusu yok. Var olan kaynakları çok iyi değerlendirip yüksek katma değerli ürün üretmemiz lazım’ şeklinde konuştu.