Vatandaşın cebini rahatlatacak bir faiz indirimi için henüz erken olduğu belirtiliyor. Merkez Bankası’nın faiz koridorunun üst bandını 50 baz puanlık indirimle yüzde 10’a çekmesi kredi faizlerinde önemli bir değişikliğe neden olamayacak.

Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitmesi ile gözler konut kredilerini çevrildi. Ancak, konut kredilerinde faiz oranlarının yüzde 1’in altına inmesi için Merkez Bankası’nın daha güçlü adımlar atması gerekiyor. Uzmanlar, son faiz indiriminden sonra bankaların bir miktar kemer gevşetebileceğini ancak faiz oranlarında tüketiciyi rahatlatacak ciddi bir indirim yaşanmayacağını vurguluyor. Bankalar kredi faizini belirlerken faiz koridorunun üst bandında yapılan indirimleri referans alıyor.

RADİKAL BİR DEĞİŞİM OLMAZ 

“Merkez Bankası’nın şu ana kadar yaptığı indirimlerin kredi faizlerini çok radikal manada aşağı getirmesi beklenmemeli” değerlendirmesini yapan Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Erol Gürcan, “Ancak indirimler gelecek aylarda da devam edecek olursa kredi faizlerinde yüzde 1 ve daha düşük seviyeler gündeme gelebilir” dedi. Gürcan, son aylarda kredi faizlerinde düşüş görüleceğine yönelik beklentilerle kredi talebinin bir miktar düştüğüne de dikkat çekti ve “Kredi faizlerinde yüzde 1 ve aşağısındaki seviyeleri görülürse konut ve taşıt kredi talebinde önemli bir artış görülebilir” dedi.

Merkez Bankası’nın yaptığı indirimlerin öncelikle mevduat faizlerine yansıyacağını daha sonra kredi faizlerini etkileyeceğini belirten Gürcan, şöyle devam etti:
“Bankacılık sektörünün kredi/ mevduat oranının yüzde 120 gibi yüksek seviyelerde olması mevduat faizlerinde sert bir düşüşe olanak tanımıyor. Zira böyle bir durumda mevduata olan talep azalacağı için kredi verecek fon bulma konusunda ekstra bir zorluk gündeme gelir.”

KREDİ RİSKİ ARTIYOR 

Gürcan, son dönemlerde iflas erteleme ve takibe düşen kredi oranlarındaki artışın da bankaların risk primini yükselttiğini, bunun da kredi faizlerine yansımasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Merkez Bankası 13 ay aradan sonra geçen toplantıda faiz koridorunun üst bandında 25 baz puan indirime gitmişti. Geçtiğimiz gün Murat Çetinkaya başkanlığındaki ilk Para Politikaları Kurulu (PPK) toplantısında ise piyasa beklentilerine paralel olarak yine koridorun üst bandında 50 baz puan indirime giderek ölçülü faiz indirimlerine devam edildi.

Merkez Bankası’nın yılbaşında yüzde 8.9-9.0 seviyelerinde olan ağırlıklı ortalama fonlama faizi yüzde 8.6 -8.7 seviyelerine geriledi. Piyasa koşullarındaki iyileşmelerin etkisiyle bono ve tahvil faizleri hafta boyunca geriledi.


Kredi büyümesi bankalar için risk yaratır

Merkez Bankası’nın bankalara verdiği borcun faizini aşağı çekmesiyle, bankaların maliyeti aşağı çekebileceğini belirten Destek Menkul Değerler Araştırma Müdür Yardımcısı Adnan Çekçen, “Merkez Bankası’nın böyle bir adım atması ile ilk etapta konut, sonrasında büyüklüğe göre taşıt ve ihtiyaç kredi faiz oranları bundan olumlu etkilenir” dedi. Çekçen, ortalama kredi faizi oranının yüzde 1’in altına inmesi Merkez Bankası’nın yüzde 10 olan bankaları fonlama oranının aşağı çekilmesi gerektiğini belirten Çekçen, “Konut kredilerinde faizlerin daha da ineceği beklentisi, konut kredi taleplerini azaltan bir etki yaratabilir” dedi.

Kredi mevduat oranındaki artışın bankacılık sektörü açısından önemli bir risk unsuru olarak görüldüğünü aktaran Çekçen, “Bankaların mevduatlarının önünde bir kredi büyümesi, bankaları yeni kaynak yaratma zorunda bırakabilir. Öz sermaye kârlılığı düşük bankalar için bu durum bir risk” dedi. (Sözcü)