Gamze Geçer- Piyasada ilaçların bulunamaması ile ilgili konuştuğumuz, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ilaç sektöründeki sıkıntıyı değerlendirerek, 'Yerli ilaca dönmeye çalışılıyor. Bu konuda hükümet olarak sıkıntı var. Dövizin artması nedeniyle ilaçta bile kâr gözetiyorlar. İlaçtan, hastadan kâr elde etmek öncelikleri oluyor' dedi.

 

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ilaç sektöründeki sıkıntıyı değerlendirerek şu açıklamada bulundu: İlaçtan, hastadan kâr elde etmek istiyorlar. Dolayısıyla kanser ilaçları da gelmiyor. Çok büyük bir sorun aslında. Daha yeni hekim grubumuzda paylaşıldı. Kanser hastası için ilaç bulunamıyor. 'Yurtdışından kendi çabalarımızla getirtelim? Nasıl yapabiliriz?' diye bize soruldu. Hükümetin buna bir an önce el atıp, ihtiyacı olan kanser hastalarına söyledikleri gibi bedava ve fark vermeden ilaçlarına kavuşturup, temin etmelerini umuyoruz. Genel olarak ilaçlarda yerelleşme kampanyası var. Bunu tabii desteklemememiz mümkün değil ama bir takım ilaçları kendi çevrelerine verildiğine dair bir takım söylentiler var. Bunu takip ediyoruz. Karaborsa ilaç satımı demokratik ülkelerde kabul edilemez. Çözüm için hükümetin bir an önce bir masa etrafında, bu işi bilen insanlarla toplanması gerekiyor. Eskiden nasıl yapılıyorsa tekrar ithal edilmesi gerekiyor. Hastalara müşteri gözüyle bakılıyor. Kar edilecek bir malzeme olarak görülüyor. Bu çok acı verici bir durum.

'Hiçbir şey sağlıktan önemli değil'

Sağlık harcamalarının kontrol altına alındığına değinen İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan ise konu ile iligili olarak şunları söyledi: Buradan gelen paralar ile devletin bütçesine katkı sağlamak doğru bir uygulamadır. Buradan artan parayı nereye kullanabilirsiniz? Sağlık dışında en önemli yatırım nereye yapılabilir? Bu soruların cevabı şu anda yanlış alanlarda uygulanıyor. Yaşamın temeli sağlıktır. burada bütçeyi oluşturmada bir hata var. Çözüm adına bu firmalarla buluşup, ortak bir akıl mantığında hareket etmek gerekiyor. 3. Köprüye harcanan para ile bu ülkenin 10 yıllık sağlık geliri finanse edilebilir. Evet 3. Köprü de önemli. Ama hiç bir şey sağlıktan daha önemli değil. İnsan sağlığı ile ilgili ortada bir sorun varsa ve siz bunu görmezden geliyorsanız bu işi böyle sürdüremezsiniz. 'Aslına bakacak olursanız bu bir sağlığa bakış, sağlıklıysanız sizi bu işler çok fazla  üzmez' diyen Sayılkan, başına gelen insanların, o atmosferi yaşayanların ilaç bulamama duygusundaki çaresizliği anladığını vurguladı. Türkiye de bulunamayan ithal ilaçları getirebilecek bir sistem oluşturulduğunu ancak bunun içinde ailede internet kullanan birinin olması gerektiğini, 70-80 yaşındaki insanların ya da küçük yerlerde yaşayanların bu sisteme erişemediğine değindi.

Ekonomik krizler etkili

Ülkemizde ilacın % 50'den fazlası ithal ilaçlardan oluşuyor. Yani kurdaki her artış ilaç fiyatlarını doğrudan etkiliyor. Gerek İlaç fiyatlarının belirlenmesinde baz alınan döviz kuru gerekse döviz kurunun bugünlerde yükselmesiyle özellikle kanser ve diğer kronik hastalıkların tedavisinde önemli yeri olan ilaçlar bu yüzden bulunamıyor. Ayrıca birçok yeni bulunmuş ilaç mevcut ilaç fiyat politikası nedeni ile ülkemize gelmiyor. İzmir Tabip Odası Başkanı Funda Barlık Obuz da, piyasada bulunamayan ilaçların karaborsaya düşmesinin özellikle son dönemde ekonomik olarak yaşanan krizlerin etkisinin olduğunu düşündüğünü dile getirdi. Bunun durum için önlemler alınması gerektiğine dikkat çeken Obuz, 'Özellikle Türk Tabipler Birliği bunun için çalışma yapabilir. Hastaların mağduriyetleri maalesef ortada. Tedavileri yarım kalan kişiler var. Üzerinde durulması gerekiyor. İlaç fiyatları uzun bir süredir düşük tutuluyor. Sağlıkta dönüşüm programının da getirdiği fazla tüketimin verdiği bir durum. Yeni bir sorun değil. Son 1 yıldır var. Bir an önce çözülmeli' ifadelerini kullandı.