İTB'de düzenlenen toplantıda, 'Kuru İncirde 2018- 2019 Sezonu Rekolte Tahmin Çalışması'nın sonuçları açıklandı. Kuru incir rekolte tahmin çalışmalarının, ilgili kurumların desteğiyle yaklaşık 60 yıldır İTB koordinatörlüğünde gerçekleştirildiğini kaydeden İTB Yönetim Kurulu üyesi Özhan Şen, yeni sezonda, Ege Bölgesi'nde 80 bin ton rekolte beklendiğini söyledi. Bu yılki rekolte tahmin çalışmasının, heyetin özverili çalışmasıyla 6- 15 Ağustos günlerinde tamamlandığını belirten Şen, Türkiye'de üretim potansiyelinin yeteri kadar kullanılamamasına karşın birçok gelişmiş ülkeden daha güçlü tarımsal ekonomiye sahip olunduğuna dikkat çekti.

Alınacak kararlar ile Türk tarımına ivme kazandırılarak, dışa bağımlılığın sona erdirileceğini vurgulayan Şen, "ABD'nin son zamanlardaki tutumları kabul edilebilir değildir. Türkiye bunun üstesinden gelecek kadar vatanına, milletine sağdık insanların yaşadığı büyük bir ülkedir ve geldiğimiz noktada yine tarım, ekonomik kalkınmada en önemli kaldıraç olacaktır. Çünkü Türkiye bir tarım ve hayvancılık ülkesidir. Birçok tarım ürününde kendimize yeter üretim kapasitemiz ve ihraç etme potansiyelimiz var. Bunlardan biri de Ege Bölgesi'nin eşsiz değerlerinden birisi olan incirdir" diye konuştu.

YÜZDE 2,25 YÜKSEK REKOLTE TAHMİNİ

Geçen yıl bütün kalite sınıflarını kapsayan toplam kuru incir rekoltesini 78 bin 200 ton olarak tahmin ettiklerini dile getiren Özhan Şen, gerçekleşen müstahsil tescilleri toplamının yaklaşık 83 bin ton olduğunu belirtti. Yüzde 5 hata payı ile çok başarılı tahmin yapıldığını kaydeden Şen, "Rekolte tahmin heyeti üyesi arkadaşlarımızın yapmış olduğu 2018- 2019 sezonu Ege Bölgesi kuru incir rekoltesi arazi çalışmaları sonucuna göre, hava şartlarının normal seyri halinde yeni sezonda 80 bin ton rekolte tahmin edilmiştir. Buna göre yeni sezon rekoltesinin geçen yıl yapmış olduğumuz tahmine göre yüzde 2,25 oranında daha yüksek olmasını bekliyoruz" dedi.

'ÜRÜNÜMÜZE SAHİP ÇIKALIM'

İTB Yönetim Kurulu üyesi Şen, tamamlanmak üzere olan 2017- 2018 sezonunda, 11 Ağustos itibarıyla 61 bin ton kuru incir ihracatı karşılığında, 265 milyon dolar döviz girdisi elde edildiğini belirterek, kuru üzüm için bu rakamın 430 milyon doların üzerinde olduğunu söyledi. Tarım ürünlerinde markalaşma ihtiyacı olduğunu vurgulayan Şen, şunları kaydetti:

"Dökme ticarete son verip paketli ve katma değeri daha yüksek pazarlama sistemine geçmeliyiz. Verim, kalite ve rekoltemizi arttırarak dünyaya Türk incirini aşılamak birinci vazifemiz olmalı. Üretim sürecinde ithal girdi kullanımını azaltmalıyız. İhraç ettiğimiz ülkelerin talep ettiği ürün standartlarını yakalamak için üreticilerimiz, tarım ilaçlarının kullanımında daha dikkatli olmalı. Zararlı mücadelesinde kimyasal ilaçlar yerine biyolojik ve kültürel önlemleri geliştirmeliyiz. Bölgemizde ziraat fakültesi olan üç değerli üniversite var. Bunun yanında araştırma enstitülerimiz var. Bu pasta hepimize yeter. Yeter ki kaynaklarımızı dikkatli kullanalım, yeter ki ürünümüze ve geleceğimize sahip çıkalım, koruyalım, geliştirelim."

Arazi çalışmalarında yaptıkları bazı tespitlere göre, yağışların bu yıl iyi olduğunu vurgulayan Şen, yağmur ve diğer iklimsel koşulların etkisiyle doğuşların iyi olmasına rağmen bazı bölgelerde başta çiğ ve benzeri olaylar nedeniyle çatlak oranın fazla olduğunu belirtti. Çoğu tarımsal üründe olduğu gibi incirde de geçen yıla göre, yaklaşık 7 ile 15 gün arasında erkencilik olduğunu kaydeden Şen, "Bu yıl ağaçların gelişim durumlarının iyi, sürgün uzunluklarının geçen yıla göre daha uzun, bölgelere göre oranı değişmekle birlikte meyve tutumlarının geçen yıl ayarında ve bazı bölgelerde de bir miktar üstünde olduğu gözlemlenmiştir. Yeni sezonunun sektörümüzün tüm paydaşlarına hayırlı olmasını diler, bol kazançlı bir sezon temenni ederim" dedi.

KUR ARTIŞININ ETKİSİ

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçı Birliği Başkanı Birol Celep ise son günlerde değişiklik gösteren döviz kurlarının bütün tarımsal ürünleri etkilediğini söyledi. Celep, tarımsal ürünleri kur politikasıyla değil, doğru algı politikasıyla pazarlamak gerektiğine dikkat çekti. Kur ne olursa olsun global dünyada ürünlerin değerinde pazarlanması gerektiğini belirten Celep, "Yeni yapılanmada kur artışını yurt dışındaki ithalatçılara değil üreticilerimize ve diğer paydaşlara sunmamız lazım. Bizim artık mallarımızı katma değerli satmamız için daha çok çalışıp 100 bin ton kuru inciri hedeflememiz lazım" diye konuştu.