Ali Budak- Çekirdeksiz kuru üzümde salkım güvesine karşı kullanılan Chlorpyrifos etkili ilacın ülke ekonomisine 100 milyon dolara mal olduğunu belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, 'Üzümde Chlorpyrifos sorunu bitti. Bu sorun tamamen ortadan kalktı. Ama şu anda İprodion sorunu yaşıyoruz. Bu da üzümdeki küflenmeyle mücadele etmede kullanılan bir ilaç. Üzümde salkım güvesi ya da zararlı böceklerin yumurtlarının yok edilmesindeki mücadeleye kimyasal ilaçlar yerine biyolojik mücadele yöntemlerine geçilmesi gerekiyor' dedi.


Zarar büyük

Çekirdeksiz kuru üzümde salkım güvesine karşı kullanılan Chlorpyrifos etkili ilacın 100 milyon dolara mal olduğunu belirten Celep, 'İprodion sorunu yaşıyoruz. Bu da üzümdeki küflenmeyle mücadele etmede kullanılan bir ilaç. Tabi bu sürekli devam eden bir süreç aslında. Her geçen zaman yeni bir değişim getiriyor. Avrupa Birliği (AB) ile ihracat yaptığımız için bu sorunları sürekli yaşayacağız. Ancak Tarım Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı ile birlikte bu sorunları çözmek adına çok ciddi çalışıyoruz. Çünkü insanların bu durumdan ürkmesini yani çekinmesini istemiyoruz.  Ancak Chlorpyrifos sorununda yaşanılan gecikmeden dolayı üzümde maddi ve manevi ciddi kayıplar yaşadık. Bu durum 100 milyon dolar kaybetmemize neden oldu ama manevi kaybımızı parayla ölçemeyiz. Bu duruma yeniden yakalanmamak için de gelecek olan değişimlere ya da öngörülen yeniliklere adapte olmuş durumdayız. İprodion konusunda da gerekli çalışmaları başlattık' diye konuştu.


İprodion yasaklanmalı

Üzümde küfe karşı kullanılan iprodionda da aynı sorunla karşılaşabileceklerine dikkat çeken Celep, şöyle devam etti: 'İprodion maddesi de aslında bir kalıntı. Bu kalıntıya karşı da gerekli olan geçiş sürelerine dikkat edilmesi gerekiyor. Geçtiğimiz Şubat ayında bu geçiş süreci belirlenecekti ancak önmüzdeki Haziran ayındaki toplantıya bırakıldı. Toplantıda da önümüzdeki yılla birlikte kullanımının tamamen yasaklanacağına inanıyorum. Tarım Bakanlığı da, iprodionun bağlarda kullanılmasını yasakladı. İprodion aynı zamanda kiraz, erik, vişne vb. meyve bitkilerinde de kullanılıyor. Onlarda henüz tamamen yasaklanmadı. Ama bağlarda tamamen yasak durumda. Üreticilerle birlikte bu maddenin ülkeye girişinin tamamen yasaklanması ve kullanılmaması gerekliliği kararını aldık. Bu etken madde küfe karşı kullanılıyor. Ülkemizin 4 tarafı denizlerle çevrili olduğu için nemin etkisiyle küf oluşumu yaşanıyor. Rutubetli havadan dolayı da bu etken madde kullanılıyordu. Bu noktada devletin de üreticiyi iprodion gibi etken maddeler yerine sermonlarla yapılan biyolojik mücadele yöntemlerine teşvik etmesi gerekiyor. Bu konuda da bakanlıklarla gerekli görüşmeleri yapıyoruz. Gerekli destekleri istedik. Zaten bu sürecin bir ayağı da organik tarım oluyor. Bu noktada da büyüyen ciddi bir pazar var. Ancak şu an için iprodion etken maddesinin kullanımını bütün meyvelerimizde azaltmalı ve çiftçimize bu bilinci aşılamalıyız.'
 
Devlet desteği şart

Bakanlığın ise biyolojik mücadelede üreticiye daha çok destek vermesi gerektiğine dikkat çeken Celep, 'Özellikle mücadelede etken maddeler kullanmak yerine feroman tuzakları yani bu ilaç yerine salkım güvesi ya da zararlı böceklerin yumurtlarının yok edilmesinde etkili olan biyolojik mücadelenin benimsenmesi gerekiyor. Üreticiler salkım güvesi ve diğer zararlılara karşı ne kullanılan, üzüme hiçbir zararı ve etkisi olmayan 'isonet l' ise yaydığı kokuyla kurtları bağdan uzak tutarak, 'chlorpyrifos'a alternatif oldu. Biyolojik mücadele yöntemi olan feroman tuzaklarında kullanılan bu teller Japon teknolojisidir. Bu konuda ise bakanlığın üreticilere desteğini arttırması gerekiyor. Geçen sene 35 lira verdiği desteğin miktarını bu yıl 50 lira yaptı. 75 lira olan bu tellerde bakanlığı yüzde yüz destek olmaya çağırıyoruz. Bu sayede bağ alanları daha da genişler ve yüzde yüz biyolojik mücadele yöntimine geçilir. Ülkemiz için çok önemli olan ihracatımız ise hem rakamsal hem de kazanç olarak daha da artar' ifadelerini kullandı.


Üzümde iç tüketim artmalı

Türkiye'nin üzümde dünya çapında birinci üretici ve birinci ihracatcı konumunda olduğunu belirten Celep, sözlerini şöyle devam ettirdi: Çünkü Türkiye olarak üzümde dünyanın birinci üreticisi ve birinci ihracatcısı konumundayız. Ülkemiz ürettiği üzümün yüzde 85'ini ihraç ediyor. Yüzde 15'ini ise iç piyasada tüketiyor. Gelişmiş ülkelerde ise bu durumun tam tersi yaşanıyor. Yani yüzde 25-35 ihracat, yüzde 65-70 iç piyasa tüketimi. O nedenle bu rakamın az olduğunun farkındayız. Gerek bakanlığımız gerekse üreticiler olarak da vatandaşlarımızın üzüm tüketimini arttırmak için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Okullarda dağıtılan kuru üzümlerle çocuk yaşta üzüme olan ilgiyi arttırmayı hedefliyoruz. Sağlıklı olanda budur. Artık çocuklarımız küçük yaşlardan itibaren kendi ülkesinde üretilen ve sağlıklı olan üzümü tüketiyor. Bu algıyı yaratmak için de çok çalışıyoruz.